ZAFER DEVRANI, ECEL KERVANI
Yaralar kabuk bağlar
Sabırla çabuk bağlar
Doktor ehil değilse
Kırığın yamuk bağlar…
Mürşitler kâmil gerek
İlmiyle amil gerek
Çırak ustasız olmaz
Şefkati şamil1 gerek…
Bilene âlim denir
Haine zalim denir
Sızlanmak ar2 dervişe
“Hoş değil halim” denir…
Olgunluk yaşa bakmaz
Güzellik kaşa bakmaz
“Nar nuru yakmaz”3 imiş
Ateşte maşa bakmaz…
Davasız kul davardır
Ayak kaymak da vardır
Sormayan cahil kalır
Gurur ilme duvardır…
Uğraş yorul be nefsim
Artık doğrul be nefsim
Kızmak kırılmak ayıp
Hamsın yoğrul be nefsim…
Boş verme kışın yazın
Yazılır çoğun azın
Günah vicdan azabı
Sevaptır gönül hazzın…
Beden ruha kabirdir
“Ölüm vuslat” tabirdir
Her halin bilir Allah
Elbet Mevla Habirdir4…
Zafer devranı geldi
Huzur seyranı geldi
Hazır mısın be gönül
Ecel kervanı geldi…
Ha Harput İsfahan’mış5
Dünya fani cihanmış
Aldanma biter rü’ya
Hayat bir imtihanmış…
Dayanmazsan zahmete
Ulaşmazsın rahmete
Ak gülde kir sırıtır
Hep hatırlat Ahmet’e…
1- Şamil: Kapsayıcı, geniş kuşatıcı.
2- Ar: Utanma duygusu, namus ahlâkı.
3- Nar nuru yakmaz: Ateş, manevi nur ve huzur ehlini yakmaz.
4- Habir: Her şeyden ve her an haberdar olan Allah.
5- İsfahan: İran’ın çok güzel bir şehri.