ÜLKEMİZDE VE YERYÜZÜNDE YENİ BİR DÜZEN VE DÖNEM KAÇINILMAZDIR!
Maalesef, ülkemiz ve milletimiz belki de tarihin en sinsi ve tehlikeli bir sürecini yaşamakta, parçalanma ve dağılma aşamasına dayanmış bulunmaktadır. Rahmetli Erbakan Hoca’nın ifadesiyle “Artık toprak ayaklarımızın altından kaymaya başlamıştır”. Bir ruh için beden ne ise, bir millet için de vatan aynı konumdadır. Vatanı işgal edilen veya bölünüp başka güçlerin güdümüne giren bir toplum: Hürriyet ve huzurunu, namus ve onurunu ve haysiyetli millet şuurunu kaybetmiş olacaktır.
Bugün İsrail’i kurmak ve Siyonizm’in Dünya hakimiyeti hedefine kavuşmak üzere BOP istikametinde ve maalesef böylesine yabancı ve Türkiye’yi de yıkıcı bir projede, dış odaklarca bir dönem Türkiye’ye verildiği söylenen eşbaşkanlık sayesinde:
1- Irak fiilen üçe parçalanmıştır.
2- Libya NATO tahribatıyla ikiye ayrılmıştır.
3- Şimdi Suriye dağıtılmak üzere hedef tahtasındadır.
4- Daha önce Keşmir bölgesi kopartılan Pakistan’dan, bu sefer Peştunistan’ı da koparıp, Afganistan’a bağlama hesapları yapılmaktadır.
5- Ardından Afganistan Peştunlarıyla, Pakistan Peştunları birleştirilip yeni bir kukla devlet kurulması amaçlanmaktadır. Yani Afganistan da şeriatçı Taliban bölgesiyle, demokratik Karzai bölgesi olarak parçalanmaya hazırlanmaktadır.
6- Daha sonra İran’a saldırılıp Kürtler; Azeriler, Farisiler ve Arap Şiiler diye dörde ayrılacaktır.
7- Bütün bunların ardından “Güneydoğu özerk Kürdistan’ı, AB’ye katılım sürecinde pilot bölge Marmara özel dükalığı, Tarihi ve turistik amaçlı Karadeniz Pontus mirası” olarak, sıra Türkiye’nin parçalanmasına gelip dayanacaktır.
ABD’nin kukla başkanı ve Siyonist Yahudi lobilerinin kahyası Obama ile, Suriye’ye müdahale konusunu görüşmek üzere Güney Kore’nin başkenti Seul’e giderken, “Suriye’yi oturup seyredemeyiz. Üstümüze düşen görevi yerine getireceğiz” diyen sorumluların sözleri gayet açıktır. Yani Suriye’ye askeri müdahale edip parçalanmasını kolaylaştırma ihalesi bunların üzerinde kalmıştır. Bu nedenle: Bremen mızıkacıları, hep bir ağızdan: “Zorba ve diktatör Esad devrilsin, Suriye’ye demokrasi getirilsin” sloganları atarak gaflet politikalarına mazeret uydurulmaktadır. Aynı mutfaktan beslendikleri ve aynı odaklarca şişirildikleri belli olan figüranlar hep bir ağızdan “Türkiye çabuk yetişsin ve Suriye’ye barış ve demokrasi getirsin” diye çığlık atmakta ve kamuoyunu bu yönde şartlandırmaktadır.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…