Anasayfa » TÜRKİYE”NİN ÖNCELİKLİ SORUNU: ”BAŞKANLIK” DEĞİL, ”BAĞIMSIZLIK’TIR”

TÜRKİYE”NİN ÖNCELİKLİ SORUNU: ”BAŞKANLIK” DEĞİL, ”BAĞIMSIZLIK’TIR”

Yazar: yonetici
0 Yorum 536 Görüntüleyen

TÜRKİYE”NİN ÖNCELİKLİ SORUNU: ”BAŞKANLIK” DEĞİL, ”BAĞIMSIZLIK’TIR”

 

Aynı olguların, farklı durumlara göre ayrı konumlar alması doğaldır. Örneğin içilecek “su”, sağlıklı insanlar için “mübah”tır, böbrek hastaları için “bolca alınması lazımdır-farzdır”, mide ameliyatından yeni çıkanlar için haramdır”… Bunun gibi, aynı kurum ve kurallar, ayrı şartlar ve ihtiyaçlar altında çok farklı ve aykırı durumlara ve sonuçlara yol açmaktadır. Yani her sistem ve yöntem; tarihi ve kültürel dokusu, coğrafi ve stratejik konumu, ekonomik ve sosyolojik gelişmişlik olgusu farklı ülkelerde farklı neticelere sebep olmaktadır.

Temel esasları batıl ve bozuk olan, ekonomisi faiz ve rantiyeye özgürlük felsefesi her çeşit cinsi münasebet serbestliğine dayalı bulunan bir rejimdeki; seçimlere izin veren demokratik girişimler ve parlementer sistemler gibi bazı yüksek standartlı kurum ve kavramlar, hurda bir arabaya takılan son model Mercedes parçaları gibi sırıtmaktadır.

Aynı Sistemler ve Yönetim biçimleri bir ülkenin:

a) Kalkınmışlık ve bağımsızlık seviyesine,

b) Halkın demokrasi geleneği ve yönetime katılım hevesi ve hassasiyetine,

c) Milli birlik ve dirlik bilinci ve mesuliyetine,

d) Yöneticileri ve yetkilileri denetleme ve disiplinize etme mekanizma ve süreçlerine göre, farklı hatta aykırı sonuçlar doğuracaktır. Elbette sistemler önemlidir, ancak bütün suçu ve sorumluluğu sisteme yüklemek yanlıştır, çünkü ülke şartlarına ve halkın yapısına ve ihtiyaçlarına uygun olup olmadığına da bakılmalıdır.

Başkanlık Sistemi: Her bakımdan güçlü, katılımcı demokrasi kültürlü, bağımsız hareket edebilme dürtülü bir ülke için; karar almada kolaylık ve hızlılık, dış politikada ağırlık ve saygınlık, yaygın kalkınmada bürokratik hantallığı çabuklaştırıcılık sebebi olacağı tarihi tecrübelerle ispatlanmıştır.

Ancak, siyasi, iktisadi ve askeri yönden bağımlı ve dış güdümlü yöneticilerin, BOP gibi emperyalist projelerde ve CFR gibi Siyonist merkezlerce görev üstlenip yürüttüğü ülkelerde ise Başkanlık Sistemi, Meclis ve Milletin temsilcilerini devre dışı bırakıp, o ülkeyi “başkan” kılıflı kendi kuklaları eliyle daha rahat ve sorunsuz yönlendirme ve demokratik denetimleri ve dengeleri kilitleme aracıdır. Adil Düzendeki Başkanlık Sistemi ise, üstteki şartlar ve standartlar çerçevesinde yararlıdır ve bir ihtiyaçtır.

Yani Rahmetli Erbakan Hocamızın öteden beri savunup sahip çıktığı “Başkanlık” sistemiyle, bugün AKP’nin getirmeye çalıştığı “Başkanlık” sistemi; hem alt yapısı, hem de temel amaçları bakımından birbirinden tamamen farklıdır. İsimleri aynı olsa da içerikleri ve işlerlikleri birbirinden çok ayrı kurum ve kavramlardır. Bu nedenle “Canım Erdoğan’a neden karşı çıkıyorsunuz, Erbakan da başkanlık sistemini savunuyordu!” iddiaları tam bir saptırmacadır.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi