TÜRKİYE’NİN KUŞATILMASI
VE
ERDOĞAN İKTİDARININ ŞAŞKINLIĞI
10 yıl kadar önce, “Suriye’de Yaklaşan Hilal-Haç Kapışması” kitabımızı hazırladığımızda ve Türkiye’mizin Haçlı-Siyonist odaklarca dört bir yandan kuşatıldığını hatırlattığımızda, bizi “Komplo teorileri uydurmakla, AB ve ABD ile ilişkilerimizi bozmaya uğraşmakla” suçlayan iktidar çevreleri ve yandaş kesimleri, bugün aynı gerçekleri konuşmaya başlamışlardı. İşte Yunanistan’ın; Almanya, Fransa ve Amerika’nın arka çıkmasıyla aşırı silahlanmaya koyulması, ABD’nin Trakya’da ve hemen sınırımızda üsler kurması ve saldırı yığınağı yapması, Ege Adalarının, hem de Lozan’a aykırı biçimde askeri teçhizatla donatılması, 17 Ekim 2021 ajans haberlerine göre; Birleşik Amerika’nın sınırımızdaki Dedeağaç bölgesine tank, uçak ve savaş gemisi yanında çok sayıda özel eğitimli asker çıkarması, Akdeniz’in ve Kıbrıs çevresinin yüzlerce savaş gemisiyle doldurulması… Ve özellikle Suriye’de Amerika ve Rusya’nın açıkça azdırıp kışkırttıkları PKK-YPG anarşistlerinin Kürdistan Devleti hayaliyle ülkemize sataşıp durmaları, barbar Batı’nın asıl niyetini ve Büyük İsrail hedeflerini çok net olarak ortaya koymaktaydı. NATO’nun patronu Amerika ile, NATO’nun kuruluş bahanesi RUSYA, Suriye’de ortaklaşa besleyip destekledikleri PKK militanlarıyla, güya NATO’nun en sadık müttefiki sayılan Türkiye’ye saldırıp durmaktaydı…
ABD’nin eski Suriye Büyükelçisi Robert Ford, “Suriye’de ABD şemsiyesi ve himayesinde bir Kürt Devleti mutlaka kurulacaktır” diyecek ve Büyük İsrail hedefini dillendirecek kadar küstahlaşmıştı.
Bütün bu tehlikeli ve tehdit edici gelişmeler karşısında kendini savunmak zorunda olan Türkiye, 1,5 milyar dolar parasını peşin verdiği ve üretimine ortak edildiği F-35 savaş uçaklarını, ABD tek taraflı bir kararla bize satmayacağını, yetmez, Rusya’dan S-400’leri de asla alamayacağımızı açıklamıştı. F-35’lerin Türkiye’ye verilmesine asıl engel olan odakların İSRAİL ve Yahudi Lobileri olduğu anlaşılmıştı. Biz Milli Çözüm Dergisi olarak aylar önce ABD’ye verdiğimiz 1,5 milyar dolar karşılığı, hiç değilse Amerika’da hangarlara kaldırılan F-16’lardan 30-40 tanesini piyasa fiyatından bize satmasına ısrarcı olmamız gerektiğini yazmıştık, konferanslarımızda gündeme taşımıştık. Çünkü bu uçakların kendisini yapamasak bile, bazı stratejik donanımlarını ve elektronik aksamını üretebilir durumdaydık. Şimdilik “Milli Muharebe Uçaklarımızı” yapmaktan maalesef çok uzaktık. Çünkü ülkemizde önce MOTOR üretimini ve BİLGİSAYAR sistemlerini başarmamız lazımdı.
Sn. Erdoğan F-35’lerin alımı için, “ABD’ye ödediğimiz 1,5 milyar doları, şöyle veya böyle, bir şekilde alacağız!..” diye havalar atmıştı. Peki F-35’lerin yüzlerce parçasının üretimine harcadığımız ve uçak sahibi olacağız diye umut bağladığımız 20 yılın hesabı kimden sorulacaktı?.. Daha da önemlisi bu amaçla, çeşitli yatırımlar ve katılımlar için harcayıp zarara uğradığımız yaklaşık 17 milyar doların kaybını kim karşılayacaktı?..
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ