TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SORUNU;
ERDOĞAN İKTİDARIDIR
Kıymetli kardeşlerim, saygıdeğer izleyenlerim. Yarın 30 Ağustos Zafer Bayramı. Kutlu olsun!
Sözlerime başlarken, hem Anadolu’muzun Müslüman Türk’e vatan olmasının kapılarını açan Sultan Alparslan’ın Malazgirt Zaferi’nde… Hem de aynı Haçlı-Siyonist güçlerin işgale kalkıştığı Türkiye’mizin yeniden kurtarılıp bağımsızlığımızı sağlayan Gazi Mustafa Kemal önderliğindeki şanlı 30 Ağustos Zaferi’mizdeki aziz şehitlerimizi saygıyla ve şükranla anıyor, Cenab-ı Hak’tan hepsine rahmet ve cennet diliyoruz. Ve şimdi yeniden Barbar Batılılarca kışkırtılan Yunan palyaçolarına 30 Ağustos destanını ve Efsane Başbakan Rahmetli Erbakan Hocamızın başlattığı ve kahraman Ordumuzun başardığı, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndaki bozgunlarını tekrar hatırlatıyoruz.
Bu vesile ile, yiğit ve necip erlerinden, seçkin generallerimize kadar; karada, havada ve Mavi Vatanda görev başındaki tüm kahraman Ordumuza dualar ediyor, ve yeni büyük başarılar diliyoruz.
Karadeniz Gazıyla ilgili uçuk açıklamalara: “Ama ve Acaba?” dememek için, insanın “A’ma=Kör” olması lazımdı!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da bir açılış törenindeki konuşmasında, Doğu Akdeniz’deki gelişmelerle ilgili açıklamalar yapmıştı. Sn. Erdoğan’ın; “Hiçbir sömürgeci güç, ülkemizi bu bölgede var olduğu tahmin edilen zengin petrol ve doğalgaz kaynaklarından mahrum bırakamaz” diye konuşmaları kafamızı karıştırmıştı.
S.1- Yoksa ABD’nin ve AB’nin baskısı, hatta ABD’nin “Yüzen Ada” sayılan uçak gemisini Ege’ye yollaması sonucu Doğu Akdeniz’deki aramalardan vazgeçmeye bir gerekçe oluşturulmak ve halkımız avutulmak için mi bu Karadeniz Gazı gündeme taşınmıştı?
S.2- Bu hava, sadece yaklaşan seçimleri kotarma ve iyice tökezleyip tükenen ekonomiye hayali bir can katma amacıyla mı atılmıştı?
Biz bu haberi “Oh keşke, haydi inşaallah!” diye karşılamıştık. Niye sevinçle karşıladık? Hiç değilse Rusya ve İran’dan aldığımız dünyadaki en pahalı doğalgaz pazarlığında, bir parça elimiz güçlenmiş olacaktı… En azından milletimize bir moral ve psikolojik güven kazandırılacaktı… Ama maalesef Sn. Erdoğan’ın uçuk açıklamaları, bu sevincimizi kursağımızda bırakmıştı! En çabuk 5 yılda çıkarılacak gazı siz 2 yıl sonra, 2023’te kullanacağınızı açıklarsanız, elbette bunun palavra olduğu ortaya çıkacaktı! Aslında bizim Türkiye olarak, özellikle Doğu Akdeniz gazına yoğunlaşmamız lazımdı. Bunun için de iki komşu Müslüman ülke Suriye ve Mısır’la, ortak çıkarlar ve planlar doğrultusunda çalışmamız kaçınılmazdı. Ama siz bizi İsrail’e mahkûm ve mecbur etmek isteyen odakların kışkırtmasıyla, hem Suriye hem Mısır’la kavgalaşırsanız, Haçlı Batı’nın keyfi için Libya’ya saldırır ve şimdi yeni uyanmaya başlarsınız; işte Yunanistan’ın, Kıbrıs Rumları’nın, Fransa’nın, Almanya’nın ve Amerika’nın karşısında bocalarsınız… Erbakan’ın İslam Birliği projesinden vazgeçip, Haçlı Avrupa’nın kuyruğuna takılırsanız; işte kahpe AB’den bu karşılığı alırsınız.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…