TUNCAY GÜNEY’LE ABDURRAHMAN DİLİPAK’IN BİLGİ KAYNAĞI
Abdurrahman Dilipak’ın TGRT Haber Basın Odası’nda Hadi Özışık’a, Ergenekon davası, Cemaat-Hükümet kapışması ve kaset savaşları ile ilgili çarpıcı itiraflarını ve şimdi Kanada’da Hahamlık yapan Tuncay Güney’in açıklamalarını dikkatlerinize sunuyoruz. Ve tabi bu birbirine benzer gizli ve kirli bilgilere nasıl ulaştıklarını ve neyi amaçladıklarını da merak edip soruyoruz:
1- Ilımlı İslam bir ABD projesi ise Cemaat de bir ABD hizmetçisi miydi?
2- Ergenekon meselesi ABD’ye itiraz edenleri hizaya sokmak üzere tertiplendi ise, AKP’yi kimler yönetmekteydi?
3- Bazı AKP’li Milletvekillerine şantaj yapmak ve güdümlerine sokmak üzere, özel kadınlarla ilişkilerini belgeleyen kasetleri Cemaat hazırladı ise, iktidarın emrindeki TMSF’nin elinde nasıl ve niçin bekletilmekteydi?
4- Sn. Dilipak ve Tuncay Güney bu çok özel bilgilere nasıl erişmekteydi?
5- Ergenekon yapılanmasının(!) en açık icraatı(!) olarak gösterilmeye çalışılan Danıştay saldırısının baş suçlusu ve sorumlusu olarak önce müebbet hapse mahkûm olan, sonra kökten serbest bırakılan ve “beni salıvermezlerse, artık konuşacağım ve her şeyi açıklayacağım” tehditlerinin bu kararda etkili olduğu savunulan… Ve dahi Savcı Zekeriya Öz tarafından “Osman’ım!” diye hitap olunan Osman Yıldırım aklanıp dışarı bırakılırken; Genel Kurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlığı yapmış kurmayların müebbet yemesi, Abdurrahman Dilipak’a göre, Türkiye ve AKP’nin mi, yoksa ABD’nin mi marifetiydi?
Lütfen aşağıda yazılanları dikkatle okuyun ve üzerinde kafa yorun. Artık yorum sizin…
Abdurrahman Dilipak Hadi Özışık’a 20 08 2013 Tarihli TGRT Haber Basın Odası Programında Şu İtiraflarda Bulunuyordu:
“ABD, AB, İsrail Mısır’daki İhvan direnişi karşısında panik içerisinde. Şimdi bu işi çözmek için Sisi’yi harcayacaklar. Sisi’nin halkına karşı yaptığı baskı ve zulümleri bahane edip kendisini görevden alacaklar. Sonra “Mısır’da demokrasiyi rayına oturtuyoruz, Mursi’yi hapisten çıkartıyoruz, ama ev hapsine koyuyoruz deyip halkı oyalayacaklar” şeklindeki bilgilere nasıl ulaşmıştı?
Tahrir’de “Mübarek Gitsin” diye gösteri yapanlar da şaşkındı!
Acaba AKP niye, “Mısır’da darbenin arkasında İsrail var” diyordu? 14 Ağustos’ta cunta olağanüstü hal ilan ediyor ve ardından Baradey istifa edip ayrılıyordu. Birkaç gün sonra “2 Haziran 2011 tarihinde çekilen videoda İsrail Eski Dışişleri Bakanı ve MOSSAD ajanı Tzipi Livni ile Fransız yazar Bernard-Henri Lévy’nin bir oturumdaki konuşmaları bugün gerçekleşen Mısır darbesini kimlerin planladığını ortaya koyuyor.” diyerek video medya ve internete sızdırılıyor ve sonra Türkiye’de Başbakan ve hükümet yandaşları aniden bu “işin arkasında İsrail var!” demeye başlıyordu. Yoksa Başbakan’ın tavrı ana plana uysun ve tabanı da uyusun diye mi yapılıyordu? Yani Sisi’nin İsrail’in adamı olarak tanıtılması işi bizimkilere mi havale ediliyordu. Eğer planları işler ve içeriden bir darbeyle Sisi alaşağı edilirse bu yeni darbeciler; 1- İsrail’in Sisi’sini alaşağı etmiş kahraman gibi tanıtılacaklar, 2- Mısır Halkını Sisi’nin zulmünden kurtarmış rolü oynayacaklar, 3- Böylece “darbeyi İsrail yaptı” iddiaları unutturulacak ve asıl yeni Siyonist darbeye meşruiyet kazandıracaklar, 4 –Bu ekip Müslüman aleminde de, Sisi’nin zulmünden Mısır’ı ve halkını kurtaran kadro gibi gösterilip, asıl Siyonist darbeyi beğenilir hale sokacaklar. 5- Darbeyi beğenmeyip sokağa çıkan olursa hepsi terörist ilan edilerek, rahatlıkla vuracaklar! Planları buydu ama, onlar Sisi’ye darbe yaparak Mursi’yi hapisten çıkarıp ev hapsine alma hesapları yaparken; Sisi Mübarek’i hapisten çıkarıp ev hapsine gönderince apışıp kalmışlardı! Herhalde, kimlerin hangi merkezlerin adamı olduğu ileride anlaşılacaktı!
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…