Milli Gazete’de 15 Haziran 2016 tarihinde ve “Gündem” bölümünde “Haçlı sofrasında Kur’an!” başlıklı bir haber-yorum yayınlanmıştı.
Papa’nın 12 Nisan 2015’te “Yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere yapıldı” demesinin ardından Büyükelçi Mehmet Paçacı geri çağrılmış ve Vatikan-Ankara ilişkileri sözüm ona gerilmişti. Vatikan hâlâ iftirasından dönmemişti, ama 1977’de öldürülen Büyükelçi Taha Carım’ı anma bahanesiyle Rönesans’tan kalma Haçlı sarayında Kur’an-ı Kerim ve Ezan-ı Muhammedi okunmuş, fitne sofrasında iftar yapılmıştı! Akıllara zarar törende Kur’an-ı Kerim’den ayetler ile ezan okunmasının ardından ‘karışık’ konuklara(!) iftar yemeği de ikram edilmişti.
Türkiye’nin Vatikan Büyükelçisi Prof. Mehmet Paçacı’nın ev sahipliğinde yapılan bu anma törenine, Vatikan nezdinde görev yapan bazı misyon şefleri, Vatikan ve Ortodoks Kilisesi’nden ‘dini’ yetkililer ile çok sayıda Türk ve İtalyan konuk davetliydi.
Milli Gazete bu haberinde kınadığı Vatikan Büyükelçisi Mehmet Paçacı’nın Sn. Temel Karamollaoğlu’nun damadı olduğunu ise, ya bilmiyorlardı veya gizliyorlardı!
Temel Karamollaoğlu’nun bu karanlık damadı Mehmet Paçacı’nın T.C. Vatikan Büyükelçiliği sırasında Papalık; Yahudilere yönelik teolojik kırılma ve teslim olma anlamına gelecek yeni bir karar almıştı. 2. Vatikan Konseyi’nin 50’nci yılında Yahudileri “dine davet edilecekler” kapsamından çıkarmış, böylece Papalık, Yahudileri resmen “mü’min” saymaya başlamıştı. İlahiyatçı Prof. Dr. Şinasi Gündüz ise, bu kararın siyasi olduğunu ve Siyonistlerin baskısı ile alındığını hatırlatmıştı. Alınan bu kararla “Yahudilerin din değiştirip Hristiyan olma” şartını koşan Vatikan kuralı; “İsa’ya inanmasalar da kurtuluşa erebilirler” hükmüyle, tümüyle ortadan kaldırılmıştı.
14 Aralık 2015’te ‘Jubile Yılı’ kutlamalarını başlatan Vatikan’da Yahudilere yönelik dini tebliğden vazgeçilmesi kararı alınmış, Papalık, “Yahudilerin Hristiyan dinine dönmesine çaba sarf etmekten vazgeçilmesi ve anti-semitizm ile mücadelede beraber çalışılması gerektiğini” açıklamıştı. Açıklamada “Hristiyanların kökleri Yahudi olduğu için antisemitist olamazlar” vurgusu da vardı. Zaten daha önce de “Yahudilerin körlüğü” ve “kalplerindeki perde” duaları, “Tanrı, kalplerini aydınlatsın” şeklinde yazılmıştı. Son alınan bu kararda; Yahudilerin Hz. İsa’ya inanmaması halinde de kurtuluşa erecekleri savunulmaktaydı.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…