Anasayfa » TARİH BİLİNCİ VE SABATAİZM GERÇEĞİ

TARİH BİLİNCİ VE SABATAİZM GERÇEĞİ

Yazar: yonetici
0 Yorum 296 Görüntüleyen

TARİH BİLİNCİ VE SABATAİZM GERÇEĞİ

 

Öncelikle ve özellikle belirtelim ki; bizim hiç kimsenin kökeni ve kimliği ile bir sorunumuzun olması söz konusu değildir. İnsanların ırkını, inancını veya yaşam tarzını sorgulamak, çağdışı bir düşüncedir. Ülkemiz, Milletimiz ve devletimiz aleyhinde hıyanete yönelmeyen, dış güçlerle işbirliğine girişmeyen, farklı din ve kökenden bütün vatandaşlarımız bizim için saygıdeğerdir. Zaten gerçek Cumhuriyet değerlerinde ve Laiklik ilkesinde, farklı, hatta aykırı kültür ve kimliğe mensup insanların, birlikte ve barış içerisinde yaşayabilmeleri, ortak amaçlar ve ihtiyaçlar etrafında kaynaşabilmeleri ve birbirlerine temel insan hakları çerçevesinde yaklaşabilmeleri esas gayedir.

Ancak sinsi emelleri ve gizli gayeleri için, zahiren bizden görünüp, Milli birlik ve dirliğimizi bozmaya, asırlar boyu biriktirilmiş bir kinle, bizden intikam almaya yönelen hainlerin varlığı da bir gerçektir ve bunları tanımak ve tedbirli olmak ta mutlaka gereklidir. Matt Goldish’in yazdığı “Sabataist Ermişler” kitabında Sabataist dönmelerin ve Siyonist Yahudilerin Kapadokya ve Mezopotamya bölgelerinin Müslüman Türklerden geri alınmasına kutsal bir amaç olarak baktıklarını haber vermektedir.

Tarih, bir toplumun ortak bilincidir. Kendi tarihine yabancı olan, hatta utanıp ondan kurtulmaya çalışan bir toplum, millet olma özelliğini ve geleceğe yön verme ümit ve yeteneğini yitirmiş demektir. Siyonizm gerçeğini bilmeden yakın tarihimizi ve günümüzün problemlerini doğru değerlendirmek ve çözüm üretmek mümkün değildir. Bugün, Amerika Birleşik Devletleri tarihsizlikten kavruluyor. Bizim toplumumuzun kendi yakın tarihine takılmışlığı ise hala sürüyor. Ne yazık ki basın yayın ve bilim adamları üzerine düşeni yapmıyor. Ve yakın tarih üstümüze devriliyor.

Osmanlı döneminde ilk Celali İsyanları’nın temeli neydi? Şii inancını aşılama ve ona karşı çıkma gayretiyle halk yığınları birbirine girmedi mi?

Ona benzer hadiselerin hepsini tek tek incelesek, karşımıza çıkacak olanların birçoğu sinsi ve Siyonist Yahudi hareketiydi.

Günümüze de bakarsak öğrenci olaylarının, sağ sol çatışmalarının, Kürt-Türk ayrışmasının, Laik-dindar kamplaşmasının aynı dürtülerle olduğu bir gerçekti. 12 Eylül öncesi öz be öz gençlerimizi bize yani birbirlerimize düşman edenler, onlar değil miydi? Bunları bilmek için kâhin olmak ya da istihbarattan olmak gerekmez; açıktan oynanan oyunları sezmek için biraz feraset yeterliydi.

Yine Osmanlı tarihindeki dönme şeyh Bedreddin’in izini sürelim. Şeyh ve İslam âlimi geçinen ve günümüzde bazı solcularca örnek gösterilen bu kişi de yine Yahudi dönmesiydi ve Mısır’da ders görmüş bir kişiydi.[1] Evet, ama İslam adına İslam’ı yozlaştıran birisiydi. İslam’ı ve Müslüman Türkleri içten yıkmakla görevliydi. Bunların ve yobazların tahribatlarını Atatürk düzeltmeye ve İslam’ı aslına döndürmeye gayret etmişti. Osmanlı tarihinin hemen en önceki ayaklanması olan Simavnalı Şeyh Bedreddin’in İsyanı’ndan, başka cumhuriyetten sonraki din istismarcıları ve isyancıları da Şeyh Bedreddin’in izinde yürümüşlerdir. Yani dış ülkelerin aynı teşkilat çalışmalarının süre gelmesidir.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi