Anasayfa O Hep Haklı Çıktı Çoğu Gitti Azı Kaldı Suriye’de Arap Baharı ve HALKIN TÜRKİYE’YE GÖÇE ZORLANMASI BİR İSRAİL (SİYONİZM) PROJESİYDİ!

Suriye’de Arap Baharı ve HALKIN TÜRKİYE’YE GÖÇE ZORLANMASI BİR İSRAİL (SİYONİZM) PROJESİYDİ!

Yazar: yonetici
0 Yorum 753 Görüntüleyen

Suriye’de Arap Baharı

ve

HALKIN TÜRKİYE’YE GÖÇE ZORLANMASI

BİR İSRAİL (SİYONİZM) PROJESİYDİ!

      

Önce şu gerçeği belirtelim ki, bizim Musevi Dini mensuplarına ve Yahudi halkına, peşin bir nefret ve husumetimiz asla söz konusu değildir. Bu tavır; İslam’a da, insanlığa da aykırı bir düşüncedir. Kur’an-ı Kerim’e göre “Düşmanlık ancak ve yalnız zalimler içindir.” Bizim tepkimiz ve dikkat çektiğimiz; kendilerini “seçkin kavim ve insanlığın efendisi…”, başka bütün milletleri ise “Yahudilerin köleleri ve insan suretli hayvan sürüleri…” gören bu şeytani düşüncedir ve her türlü vahşeti kolayca işleyen Siyonist ve ırkçı emperyalist kesimlerdir. İşte bu zalim ve hain kesimler, Büyük İsrail İmparatorluğunu gerçekleştirmek, Türkiye’mizin güneydoğusunu da içeren NİL’den FIRAT’a bütün toprakları ele geçirmek üzere, Suriye’nin boşaltılması ve halkının göçe zorlanıp özellikle Türkiye’ye yollanmaları planlarını da yıllar öncesinden hazırlayıvermişlerdir.

Siyonizm’in BOP Hazırlıkları

Arap milliyetçiliği kılıfıyla kötülenmeye çalışılan İslam Ümmetçiliğine ve İslam Birliği girişimlerine karşı çıkan her hareket, İsrail’in doğal müttefiki olarak desteklenmektedir. Ülkelerindeki Müslüman çoğunluktan bile daha iyi imkân ve imtiyazlara sahip bulunan Lübnan’daki Marunîler, Suriye’deki Dürziler, Irak’taki Kürtler ve Sudan’da yaşayan Hristiyan kesimler ise İsrail’in potansiyel müttefikleri olarak değerlendirilmekte ve sürekli kışkırtılıp isyana ve anarşik kalkışmalara teşvik edilmektedir. Müslüman olsa da, her fırsatta Arap karşıtlığıyla övünen Türkiye’deki bazı ırkçı ve şövenist kesimler, hatta Kemalist geçinenler de İsrail’in potansiyel müttefiki gibi görülmektedir. Bu nedenle MOSSAD ajanlarının 1930’lu yıllardan itibaren Irak Kürt köylerinde cirit atmaya başladığı bilinmektedir. Bağımsız bir devlet kurmak için mücadeleye kışkırtılan Iraklı Kürtler, 1960’lı yıllarda İsrailli askeri danışmanlar tarafından eğitilmişlerdir. Bu proje ABD ve İran Şahı tarafından da desteklenmiştir. İran Şahı; İsrail ile hiçbir zaman resmi diplomatik ilişkiler tesis etmemiş, fakat İsrail’in Arap komşularıyla savaşına hak vermiş ve saygı göstermiş, İsrail’e petrol vermiş ve İran havayollarına ait uçaklarla Yahudi mültecilerin İsrail’e taşınmasına yardım etmiştir.

Türkiye ile 1948 yılında kurulan İsrail devleti arasındaki ilişkilere bakıldığında; ABD ve İngiltere’nin katkılarıyla İran-İsrail ittifakına Türkiye de eklenmiştir. Haziran 1958 tarihinde İsrail ve Türkiye istihbarat servisleri gizlice görüştükleri ve 29 Ağustos 1958 tarihli Türk gazete başlıklarında El Al’a ait bir uçağın, mekanik bir arıza nedeniyle Türkiye’nin başkenti Ankara’ya zorunlu iniş yaptığı bilinmektedir. Uçakta İsrail Başkanı David Ben-Gurion ve Dışişleri Bakanı Golda Meir bulunmaktadır, ikilinin Türkiye Başbakanı Adnan Menderes ile yaptıkları görüşme, sonradan Türkiye-İsrail ittifakının başlangıcı olarak kabul edilecektir. Toplantının somut sonucu MOSSAD ile MİT arasındaki resmi fakat çok gizli anlaşma metnidir. MOSSAD aynı tarihlerde, İran gizli servisi SAVAK ile de benzer bir anlaşma yapmıştır. 1958 yılı sonunda üç gizli servis (MOSSAD, MİT ve SAVAK) “Trident” olarak adlandırılan resmi bir işbirliği ağı meydana getirmişlerdir.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi