“SU”DAKİ TASARIM MUCİZESİ VE YARATILIŞ HİKMETLERİ
“O inkâr edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer birbiriyle bitişik iken, Biz onları (sonradan) ayırdık ve (Dünya’yı yaşama müsait kılıp) her canlı şeyi sudan yarattık. (Bilimin en son verileri de bu doğrultudadır.) Yine de onlar hâlâ inanmayacaklar mı? [NOT: Şu anda bile insan bedeninin %70’i, yani 80 kg’lık bir kimsenin 56 kg’ı sudan ibarettir. Kanımız da sudan müteşekkildir. Tüm hayvan çeşitlerinin, bitkilerin, sebze ve meyvelerin de önemli kısmı sudan meydana gelir. Yani hayat suyun sayesinde devam etmektedir.]” (Enbiyâ Suresi, 30)
“Suların ve okyanusların, hem harika yapılarının hem de yeryüzündeki oranlarının, öyle tesadüfen ve kendiliğinden-rastgele oluştuğu iddiaları, ateistlerin diğer safsataları gibi, Doğa Felsefesi hakkındaki derin bir cehaletten kaynaklanır. Eğer Dünya üzerinde şimdi olduğunun yarısı kadar deniz olsaydı, o zaman su buharı miktarı da şimdikinin yarısı kadar olacaktı, dolayısıyla biz de kuru toprakları beslemek için şu an sahip olduğumuz nehirlerimizin ancak yarısına sahip olacaktık, çünkü su buharının miktarı, üzerinden yükseldiği yüzeyin genişliğiyle bağlantılıdır. Dolayısıyla Akıl Sahibi Yaratıcı, bunu öyle bir şekilde düzenlemiştir ki, denizler, karalar için gereken su buharını temin etmeye yetecek bir genişliğe sahip durumdadır.”[1]
Bilindiği gibi; yeryüzünün büyük bölümü sularla kaplıdır. Okyanuslar ve denizler Dünya yüzeyinin toplam dörtte üçünü meydana getirirler. Öte yandan karalarda da sayısız göl ve nehir vardır. Yüksek dağların zirvelerini kaplayan kar ise suyun donmuş halidir. Dünya’daki suyun önemli bir bölümü de gökyüzündedir; çünkü bulutların her birinde binlerce, bazen milyonlarca ton su bulunmaktadır. Bu suların bir kısmı da zaman zaman damlalar halinde yere inerek yağmur olmaktadır. Şu an solumakta olduğunuz havanın içinde bile, mutlaka belirli miktarda su buharı vardır.
Kısacası; “Yeryüzünün neresine bakarsak orada su görürüz” diyebiliriz. Ancak bundan daha da ileri gidebilir ve “Şu anda içinde oturduğunuz odanın bile içinde, yaklaşık 40-50 litrelik bir su kütlesi vardır” da diyebiliriz. Acaba bu su kütlesini görebiliyor musunuz? Biraz dikkat edin, göreceksiniz. Gözünüzü bu satırlardan ayırıp, ellerinize, kollarınıza, bacaklarınıza, gövdenize bakmanız yeterli olacaktır. Çünkü bu 40-50 litrelik su kütlesi sizsiniz! Evet bu su kütlesi sizsiniz, çünkü insan bedeninin yaklaşık %70’i sudan oluşuverir. Hücrelerinizin içinde başka her şeyden daha çok su vardır. Bedeninizin her tarafında dolaşan kanın yine çok büyük bölümü sudur. Sırf siz ve diğer insanlar değil, tüm canlıların bedenlerinin büyük bölümü sudan meydana gelmiştir. Susuz bir hayatın var olabilmesi mümkün gözükmemektedir.
Su, hayatın temeli olması için özel olarak tasarlanmış vaziyettedir ve yukarıdaki ayette belirtildiği gibi; her türlü fiziksel ve kimyasal bileşimi ile özellikle hayat için yaratılmış bir maddedir.
Suyun En Uygun Bileşik ve Ölçülerle Yaratılışı
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ