STRATFOR’UN MAHİYETİ VE MARİFETİ
Güya, “geleceği görmek ve gerekli önlemler geliştirmek” için oluşturulan strateji kurumlarından STRATFOR, 2001 yılında Amerikan ordusuna 168 bin dolarlık, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD’a) ise 75 bin dolarlık “bilgi ve önsezi” satıvermişti. Hatta OSIS (CIA, FBI gibi 16 ABD istihbarat Birliği) dahi, STRATFOR’dan satın aldığı “gelecek bilgisi” için yüzbinlerce dolar ödemişti. Yani, şimdi AKP’lilerin iddia ettiği gibi, “STRATFOR öyle basit bir dedikodu üretim merkezi” değildi. Üstelik STRATFOR, Sn. Recep T. Erdoğan’ın başdanışmanlarının bilgi ve ilham kaynaklarından birisiydi.
Hatta eski MİT’ci, ABD Tanrısının gönüllü havarisi ve AKP destekçisi Mahir Kaynak bile, STRATFOR’un ABD’nin özel ve önemli bir sivil strateji merkezi olduğunu kabul etmekte ve STRATFOR’un hükümete ve MİT’e yönelik yayınlarını bir ABD uyarısı olarak nitelemekteydi.
Bizdeki masonik medyadaki sabataist yazarların ve AKP yalakası kiralık islamcıların; bölgemiz ve ülkemiz ile ilgili bazı “ilginç öngörüleri” de, kendi tahmin ve tahayyülleri değil, STRATFOR’un öğretileriydi. Çünkü bunların beyinleri düşünüp üretmeye değil, sadece kopya edip iletmeye müsaitti.
Bu Siyonist Kurgu Şöyle İşlemekteydi:
1.Rockefeller’in başında bulunduğu seçkin ve siyonist Yahudilerden oluşan 300’ler Meclisi; “İsrail’in Dünya Hakimiyeti” hayaline ulaştıracak, küresel, bölgesel, ülkesel ve yöresel, 20-10-5 ve 1 yıllık hedef projeler belirtilmekteydi.
2.CFR ve Bilderberg gibi üst Yahudi örgütler ve destek birimler, bu hedefleri gerçekleştirecek strateji ve organizeler üretmekteydi.
3.STRATFOR gibi sözde “Gelecek tahmincisi” kişi ve ekiplerin görevi ise; bu zaten siyonist mahfillerce, önceden tercih ve tensip edilen (münasip görülen) planları, sanki “Gelecek sezgisi bir tahminmiş ve olayların tabii seyrine uygun bir tesbitmiş” gibi gösterip, hedef alınan ülke yöneticilerini, siyasi partileri, sivil örgütleri, gazetecileri, öğretim üyelerini ve iş çevrelerini, bu istikamette yönlendirmekti.
Günümüz dünyasında, politik, ekonomik, sosyolojik, psikolojik ve stratejik gelişmelerin perde arkasındaki güçlere uygun düşen ve Kur’anın Yahudi fitnesiyle ilgili uyarı ve öğretileriyle örtüşen bu yalın ve açık gerçeği, samimi bir dille ve binbir delille ortaya koyan; Milli, İslami ve insani kurtuluş yolları sunan ve bu yüzden hedef alınıp karalanmaya çalışılan tek şahsiyet Rahmetli Erbakan Hoca’ydı, şimdi de Milli Çözüm Dergisiydi.
Financial Times, tutuklu bulunan Gazeteci Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın serbest bırakılmasında “DIŞ BASKILARın ve özellikle AB’nin uyarılarının” etkileri olduğunu belirtmişti. Eh zaten Ergenekon senaryolarını da aynı odalar tertiplemişti. Hani Türk yargısı ve AKP iktidarı bağımsız kararlar vermekteydi?
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…