HAYATİ BİR İHTİYAÇTIR!
Bilgi edinmenin ve gerçeğe erişmenin tek yolu sormak, araştırmak ve soruşturmaktır. Anlama ve bilgi sahibi olma arzusu demek olan “Merak” ilmin kapısı, “Sormak” ise anahtarıdır. Bilmediği ama ihtiyaç hissettiği bir konuya insan İlgi duyacak, bu ilgi ve istek ondaki öğrenme iştahını kabartacak, bu durumda ise doğru ve doyurucu bilgiyi aramaya koyulacak ve mecburen sözlü ve yazılı kaynaklara, yani konunun uzmanlarına ve ilgili kitaplara başvurup araştırmaya başlayacaktır. Özetle; ihtiyaç duyanın iştiyakı (öğrenme ve gerçeğe erişme arzuları) kabaracak; ardından sormaya, okumaya ve araştırmaya koyulacaktır. Bakara Suresi 260. ayetinde Hz. İbrahim’in bu merakı ve çabası övgüyle anlatılmaktadır.
“Hani bir zaman İbrahim: ‘Rabbim, bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster’ demişti. (Allah ona: Yoksa) ‘İnanmıyor musun?’ deyince, ‘Hayır (elbette inanıyorum), ancak kalbimin tatmin olması için (bunu istiyorum)’ cevabını verdi. (Cenab-ı Hakk ise:) ‘Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp karıştır ve) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları (kendine) çağır. (Göreceksin ki) Sana koşarak geleceklerdir. Bil ki, şüphesiz Allah, Üstün ve Güçlü olandır, Hüküm ve Hikmet sahibidir’ buyurmuşlardı.” (Bakara: 260)
İlgi ve ihtiyaçla soran, merak edip araştıran kimseler ise çeşitli ihtimallere ulaşacak, sonra Hz. İbrahim gibi bu ihtimallerin doğruluk derecelerini sorgulayacak… Elde kalan sonuçlar tekrar tartılıp tartışılacak ve sonunda doğrulara ve gerçek olgulara, yani itminana kavuşulacaktır.
En’am Suresi 75-79. ayetleri Hz. İbrahim’in bu merakını ve gerçeğe ulaşma çabasını örnek olarak anlatmaktadır.
“Böylece İbrahim’e, -kesin bilgiyle (Hakke’l-yakin) inananlardan olması için- göklerin ve yerin melekûtunu (muhteşem yaratılışını ve esrarını) gösteriyorduk.
Derken, gece (karanlığı dünyanın) üstünü örtüp bürüyünce (Hz. İbrahim parlak) bir yıldız görmüş ve şöyle demişti: (Belki de) ‘Benim Rabbim budur.’ Fakat (yıldız batıp) kayboluverince de: ‘Ben kaybolup-gidenleri sevmem (ve fani olan şeyleri ibadete değer görmem)’ diye (eklemişti).
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…