SN. ERDOĞAN; SÖZDE NEYE KARŞI ÇIKIYORSA,
ÖZDE ONUN HİZMETKÂRIYDI!
Erdoğan İktidarı ve Cumhur İttifakı; Kur’an yaktıran ve PKK’ya yardım sağlayan İsveç’in, Siyonizm’in güdümündeki NATO’ya girişini onaylamıştı!
İsveç’in NATO’ya katılım protokolünün onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda AKP’li ve MHP’li vekillerin verdiği oylarla kabul edilmiş bulunmaktaydı. ABD’nin yönetip yönlendirdiği NATO’ya, İsveç’in üye yapılması en çok PKK/YPG destekçisi ülkeleri sevindirmiş durumdaydı. 23 Ocak 2024 tarihinde Meclis Genel Kurulu’nda, İsveç’in Kuzey Atlantik Antlaşması’na (NATO) katılmasına ilişkin protokolün onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi üzerindeki görüşmelerin sonunda teklif, oylamaya katılan 346 milletvekilinden 287’sinin oyuyla kabul edilerek yasalaştı. 55 milletvekili teklife “Ret” oyu verirken, 4 milletvekili “çekimser” oy kullandı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, X hesabından yaptığı paylaşımda; TBMM’de onaylanan kararın İsveç’i NATO’ya bir adım daha yaklaştırdığını belirterek, “İsveç’in katılımı Avrupa’nın güvenliğini güçlendirecek ve AB-NATO iş birliğini artıracaktır. Bundan sonraki adımları sabırsızlıkla bekliyorum” ifadelerini kullanmıştı. Unutmayınız, Erdoğan iktidarının, İsveç’in NATO’ya girişini onaylamasına sevinen ülkelerin tamamı, Filistin’de soykırım yapan İsrail’e resmen arka çıkıyorlardı!?
Kur’an-ı Kerim’in yakılmasından mutlu olan ülkeler Erdoğan’a tebrik yağdırmışlardı!
Belçika Dışişleri Bakanı Hadja Lahbib ise X paylaşımında, ülkesinin TBMM’nin kararını memnuniyetle karşıladığını bildirerek, İsveç’in ittifaka katılımı yolunda önemli bir adım atıldığını vurguladı. Avrupa’nın güvenliğinin kolektif bir çaba olduğunu kaydeden Lahbib, “İsveç’in NATO’ya katılmasıyla Avrupa, daha güvenli ve ittifakımız daha güçlü hale gelecektir!” değerlendirmesinde bulunmuşlardı.
Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lökke Rasmussen de X’teki paylaşımında, TBMM’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylamasından “büyük memnuniyet” duyduğunu belirterek, “İsveç’in NATO’da yer alması, ittifakı ve İskandinav bölgesinin güvenliğini güçlendirecektir. Süreç henüz tamamlanmadı, ancak İsveç’in üyeliğini çok yakında kutlamayı bekliyoruz!” sevincini paylaşmıştı.
Macaristan’a Çağrı Yapılmıştı!
NATO Parlamenter Asamblesi Başkanı Michal Szczerba, X mesajında, destekleri dolayısıyla NATO Parlamenter Asamblesi Türk Delegasyonu’na teşekkürlerini ileterek, “Macaristan Ulusal Meclisindeki meslektaşlarıma katılım sürecinin mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasına yardımcı olmaları çağrımı yineliyorum” açıklamasını yapmıştı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise yazılı açıklamasında; TBMM’nin kararını memnuniyetle karşıladığını belirterek, onay sürecini en kısa sürede tamamlayacağı konusunda Macaristan’a güvendiğini belirterek, “Tüm NATO müttefikleri Vilnius’ta yapılan zirvede İsveç’i ittifakımıza katılmaya davet etme konusunda mutabık kaldı ve İsveç taahhütlerini yerine getirdi. İsveç’in üyeliği NATO’yu daha güçlü ve hepimizi daha güvenli kılacaktır!” ifadelerini kullanmıştı.
Biden, Türkiye’ye ‘İsveç’ hediyesi olarak, Kongre’ye F-16 mektubu yazmıştı!
ABD Başkanı Biden, İsveç’in NATO üyeliğinin Meclis’ten geçmesinin ardından Türkiye’ye 50 milyar dolarlık F-16 savaş uçağı satışının onayı için Kongre’ye mektup gönderip F-16 satışının onaylanması isteğini hatırlatmıştı. Oysa bu bir oyalamaca ve aldatmacaydı!.. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel yaptığı açıklamada, İsveç’in NATO üyeliğine Türkiye tarafından onay verilmesinin ABD tarafından memnuniyetle karşılandığını belirterek, Macaristan’ın da bu süreçte adım atmasını sabırsızlıkla beklediğini aktarmıştı. ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Türkiye’nin F-16 savaş uçağı filosunun modernizasyonunu desteklediğini belirten Patel, ancak ABD Kongresi’nin bu konuda kilit bir rol oynadığının farkında olduklarını, yani Kongre’ye baskı yapamayacaklarını vurgulamıştı.
Kur’an düşmanı ve PKK yandaşı İsveç artık NATO’daydı!
Erdoğan İktidarı, dış politikadaki ‘U’ dönüşlerine bir yenisini daha eklemiş olmaktaydı. İki yıl önce başlayan süreç dahilinde Avrupa ülkesi İsveç’in NATO üyeliğinin önünde en büyük engel olarak duran Erdoğan’ın sert sözleri, yerini teslimiyetçi bir tavra bırakmıştı. İktidar partisi AKP, ana muhalefet partisi CHP ve AKP’nin Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin kabul oylarıyla İsveç’in NATO üyeliği Meclis’te kabul edilip onaylanmıştı. Protokolün kabul edilmesiyle birlikte İsveç’in NATO’nun 32’nci üyesi olmasının yolu da açılmıştı. Türkiye’nin, İsveç’in NATO üyeliğine destek vermesi karşılığında Amerika Birleşik Devletleri’nden F-16 savaş uçaklarının teslimatını kolaylaştıracak bazı tavizler aldığı palavralarıyla toplum avutulurken, bu süreçte İsveç’in Türkiye’nin terörle mücadelesine olumlu katkı sunacak bir gelişme yaşanmaması dikkatlerden kaçmamıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli İsveç’i teröristlerin yuvası olarak tanımlarken, bu süreç içerisinde İsveç’ten Türkiye’ye ne bir terörist iadesi yapılmış ne de PKK/YPG terör örgütü aleyhine bir adım atılmıştı. Mevcut durumla ilgili görüşlerini beyan eden terörle mücadele uzmanları, İsveç’in NATO üyeliğini destekleyerek Türkiye’nin herhangi bir kazanım sağlamadığı konusunda hemfikir olmuşlardı.
ABD’den Teşekkürler Yağmıştı!
Erdoğan Hükümeti, tepki çeken bu tavrı sonucunda Amerika Birleşik Devletleri’nden aferin ve teşekkür almıştı. ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Jeffry Flake, “Türkiye Parlamentosu’nun İsveç’in NATO’ya katılımına onay vermesini takdir ediyorum. İsveç’in NATO’ya katılımı ittifakı güçlendirmek için kritik bir adım. Türkiye’nin NATO ittifakına bağlılığı bizim sarsılmaz ortaklığımızı gösteriyor. Türkiye halkı ve hükümetine teşekkür ederim” açıklamasını yapmıştı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da açıklamasında, “Türk Parlamentosu’nun İsveç’in NATO’ya giriş başvurusunu onaylayan oylamasını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu, Başkan Biden için önemli bir öncelikti” ifadelerini kullanmıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu acı gerçeklere tercüman olmuşlardı:
(Sn. Erdoğan) Sen ne söylediysen değil, sana ne söyledilerse onu yaptın! Yalan söyledin, iftira attın, milleti aldattın, ama şunu iyi bil; sana ve sadık kaldığınız planınıza geçit yok! (Tükendin ve tıkandın!)
“Kılıçdaroğlu kazanırsa, İsveç’i NATO’ya alacak” dedin, SEN ALDIN! “Kılıçdaroğlu kazanırsa, Kudüs düşer!” dedin, FİLİSTİN’E BOMBALAR YAĞIYOR! (Sen İsrail’e 3 ay boyunca silah, malzeme ve gıda taşıdın!..) “Kılıçdaroğlu kazanırsa, faizleri arttırır, Nass var!” dedin, faizleri arttırdın, ekonomiyi batırdın! “Kılıçdaroğlu kazanırsa, 15 Temmuz’u unutur” dedin, BAE’nin ayağına gittin! (Ve hiç sıkılmadın!..) Türkiye’yi dünyanın mülteci kampına çevirdin! (Bir nevi FETÖ’nün yarım bıraktıklarını sen tamamladın!..)[1]
Cumhur İttifakı Liderleri 2023 yılı söylemlerini ne çabuk unutmuşlardı!?
Meclis’teki oylamada ‘Evet’ oyu kullanan Cumhur İttifakı partileri AKP ve MHP, yakın zamana kadar İsveç’in NATO üyeliği konusunda çok keskin bir ret tavrı almışlardı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan defaatle yaptığı açıklamalarda İsveç’in NATO üyeliğine destek vermeyeceklerini açıklamıştı. Erdoğan, “Biz bir kez sokulduğumuz delikten bir daha sokulmayı düşünmüyoruz. Yunanistan’da bunu yaşadık. Biliyoruz ki İsveç de Finlandiya da bize aynı numarayı çekecekler. Niye böyle bir gaflete düşelim ki? Kusura bakmasınlar. NATO’da tam ittifak gerekiyor. Bir ülke ‘hayır’ derse NATO ittifakı içerisinde ne yapamazlar, o ülkeyi alamazlar. Bizim de şu anda bu konuyla ilgili kesinlikle, bu iki ülke hakkında, hele hele İsveç, kesinlikle tam bir terör odağıdır, terör yuvası. Bunlar silah noktasında yaptırım da uyguladılar bize. Onun için de kararlı bir şekilde bu politikamızı sürdüreceğiz. NATO’ya Finlandiya ve İsveç’in girmesine ‘hayır’ diyeceğimizi ilgili arkadaşlarımıza söyledik. Yolumuza bu şekilde devam edeceğiz” ifadelerini kullanmıştı. Oysa bizim ısrarla vurguladığımız bir tespit vardı: “Sn. Erdoğan, hangi konuda sert tavırlar alıyor ve net palavralar sıkıyorsa, bilin ki o konuda tavizkâr davranacaktı!..”
Bahçeli: “İsveç’in NATO’ya Alınması İnsanlık Suçudur!” diye haykırmıştı!
Aynı şekilde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de, “İsveç’in NATO’ya alınması demek; Ukrayna Savaşı’nın uzaması, hatta coğrafi olarak genişlemesi demektir ve bize göre böylesi bir niyet insanlık suçudur, uluslararası norm ve değer piramidinin yıkımı anlamına gelecektir. Bu itibarla, Milliyetçi Hareket Partisi, Finlandiya ile İsveç’in NATO üyeliğini zamansız, yersiz, gereksiz olarak değerlendirmekte ve soğuk bakmaktadır” diye konuşmuşlardı. Hani, bu kurusıkı çıkışlar nerede kalmıştı?
…
MAKALEYİ OKUMAK veya DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ..