Siyonizm’in (İsrail’in) Uyuşturucu Trafiği
ve
PKK-PYD’NİN BEYAZ ZEHİR TİCARETİ
21 Ekim 2020 tarihinde NTV akşamüstü haberlerinde: “Paraguay’dan İsrail’e gidecek olan bir yük gemisinde yapılan aramada, yaklaşık dört (4) milyar TL tutarında uyuşturucu madde yakalandığı…” bilgisi aktarılmıştı. Ancak aynı günkü diğer haber bültenlerinde ve internet haber sitelerinde, ne öncesi ne sonrası süreçte bu çarpıcı gelişmeyle ilgili hiçbir haber ve yorumun yer almaması daha da enteresandı. Anlaşılıyor ki Gizli Dünya Devleti sayılan Siyonist merkezler, anında bu habere sansür uygulatmışlardı. Böylece Siyonist çetenin ve emperyalist sömürü şebekesinin kirli ve tehlikeli yüzü saklanmaya çalışılmıştı.
21 Ekim 2020 NTV haber kuşağında: “Paraguay’da Ülke Tarihinin En Büyük Uyuşturucu Baskınını” aynen şöyle duyurmuşlardı;
“Paraguay’da, narkotik ekipleri ülke tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonuna imza attı. İSRAİL’e doğru yola çıkmak üzere bir gemiye yüklenen kömür konteynırlarından 2,5 tona yakın uyuşturucu çıktı. Ele geçirilen uyuşturucunun piyasa değerinin 500 milyon dolar yani 4 milyar lira olduğu açıklandı. Olayla ilgili çok sayıda kişi gözaltına alınırken, kaçakçılık şebekesinin liderinin de Paraguay devlet televizyonunun eski genel yayın yönetmeni olduğu saptanmıştı.”[1]
Bu durum, Sn. Recep T. Erdoğan’ın aynı günlerdeki: “Biz zahiren iktidar olduk amma fikren (ve fiilen) hâlâ iktidar olamadık!”… “Medya maalesef bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmamaktadır!..” itiraflarını haklı çıkarmaktaydı… Çünkü Türkiye’deki ve dünya genelindeki MEDYA; görünüşte yandaş da olsa, muhalif rolü de oynasa, hepsi Siyonist merkezlerin komuta ve kontrolü altındaydı. Böyle olmasaydı, NTV’nin 21 Ekim 2020 tarihli akşam haberlerinde aktardığı “Paraguay’dan İsrail’e gidecek gemide 4 milyar TL’lik uyuşturucu yakalandığı” haberi bütün haber bültenlerinden ve internet sitelerinden bir anda çıkartılamazdı.
Öyleyse, Sn. Erdoğan’ın “Gerçek iktidar ve güçlü Başkan oldukları, ülkesel ve bölgesel sorunlara hâkim bulundukları” da bizzat kendi itirafıyla, asılsız bir palavra ve propaganda mıydı?
Aynı Günde (21 Ekim 2020’de) Kokain Yüklü Bir Gemi Mersin Limanı’nda Yakalanmıştı!
Mersin Limanı’nda kağıt yüklü konteynırda ele geçirilen 220 kilo kokainin, Brezilya’dan Türkiye’ye ulaşıncaya kadar adım adım izlendiği ortaya çıkmıştı. Türkiye’nin yıl içerisinde ikinci büyük yakalaması olan operasyonda ele geçirilen kokainin, Avrupa ülkelerine gönderileceği öğrenilirken, uyuşturucuyu Mersin’de teslim almak üzere Hollanda’dan gelen şüpheli, yakalanacağını anlayarak kaçmaya çalışırken Adana Havalimanında gözaltına alınmıştı. Mersin İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce gerçekleştirilen nefes kesen operasyonda, Brezilya’dan gelen gemiden limana aktarması yapılan A4 kağıdı yüklü konteynırda yapılan aramada, 200 paket halinde 220 kilogram kokain yakalanmıştı. Olayla ilgili U.U. ve M.N.Y. adlı iki şüpheli gözaltına alınmıştı. Ayrıca konteynırın Mersin’den İsrail’e, oradan da Avrupa ülkelerine gideceği de saptanmıştı.
2019 Haziran’ında ABD’de Siyonist Yahudi Sermayeli JP MORGAN’a Ait Gemide 20 Ton-1,5 milyar dolarlık Kokain Yakalanmıştı.
Hatırlayınız; dünyanın en büyük finans kuruluşlarından biri olan Siyonist sermayeli JP Morgan’a ait olan MSC Gayane isimli gemide, piyasa değeri yaklaşık 1,5 milyar dolar olan 20 ton kokain yakalanmıştı. Şili’den yola çıkan geminin Peru, Panama ve Bahama Adaları rotasını izleyerek Amerika’ya ulaştığı saptanmıştı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu olan sıfırcı JP Morgan’a ait gemide, 20 ton kokain ele geçirilmesi dünyayı şoka uğratmıştı. Bölge Savcısı McSwain, 10 bin konteyner taşıma kapasiteli 90 milyon dolar değerindeki gemiye el konulabileceğini açıklamıştı. Liberya bandıralı geminin sekiz kişiden oluşan Sırbistan ve Samoa pasaportlu mürettebatı tutuklanmıştı. Şili’den yola çıkan gemi Peru, Panama ve Bahama Adaları rotasını izleyerek Amerika’ya ulaşmıştı. Gemi, buradan da Avrupa’ya doğru yola çıkacaktı. Aynı şirketin daha önce de gemilerinde uyuşturucu yakalanmıştı.
Amerikan makamları mart ayında da kapasite bakımından dünyanın en büyük ikinci konteyner gemi operatörü olan MSC tarafından işletilen Desiree isimli gemide yaklaşık yarım ton kokain ele geçirildiğini açıklamıştı. Yetkililer şubat ayında ise yine bir başka MSC gemisi Carlotta’da 1.6 ton kokain bulmuşlardı. Bu iki olaydan sonra ABD Gümrük Ajansı MSC’yi düşük risk kategorisinden çıkarmış ve taşıdığı kargoların daha sıkı denetlenmesi kararını almıştı. Olay hakkında Business Insider tarafından yapılan habere göre ise JP Morgan konu hakkında açıklama yapmaktan kaçınmıştı.[2]
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…