Siyonist Fesatçılar ve Fetullahçılar; RIFAT BÖREKÇİ’NİN ANKARA FETVASINI DA GEREKSİZ VE GEÇERSİZ SAYACAKLAR MIYDI?
Erbakan Hoca telekonferansla katıldığı Çağlayan’daki muazzam mitingde, İsrail’in gönüllü yardım gemisine saldırısı nedeniyle: “Böyle zulüm görülmedi!” diye haykırmış ve artık “müeyyide”den başka çare kalmadığını açıklamıştı. İsrail’in ancak ve sadece müeyyideden ve güçten anlayacağını dile getirerek: “İsrail kurulduğu tarihten itibaren Ortadoğu’da devamlı huzursuzluk çıkardı, sürekli katliam yaptı. Çocuğuna ilaç ve ekmek getiren insani yardım heyetini ve konvoyunu Filistin’e sokmadı. Zulmün bu derecesi görülmemiştir, rastlanmamıştır. Biz burada bir milyon kişi toplandık, laf değil icraat istiyoruz, aksiyon istiyoruz, çözüm istiyoruz. 5 milyar ezilen insan olarak Milli Görüş’ün öncülüğünde Allah’ın yardımıyla bu sonucu gerçekleştireceğimizi ilan ediyoruz.” demiş, daha önce yayınladığı taziye ve tebrik mesajında ise:
“İnsani ve vicdani bir onur ve sorumlulukla; İslami bir şuur ve duyarlılıkla, İsrail’in vahşi ambargosunu delmek ve Gazze’ye acil yardımları iletmek üzere yola çıkan ve Siyonist saldırılar sonucu şehit olan, yaralanan ve tutuklanıp hakarete uğrayan gönüllü girişimcileri” Hak ve adaletin öncüleri olarak takdir edip alkışlamıştı.
Fetullah Gülen ise İsrail’i değil, gönüllüleri suçlamış ve saçmalamıştı.
Fetullah Gülen, İsrail ordusunun, Akdeniz’de Gazze’nin ablukasını delerek yardım götürmeyi amaçlayan filoya düzenlediği operasyonda, 9 Türk’ün hayatını kaybetmesiyle ilgili görüşlerini şöyle açıklamış ve Bülent Arınç da bunların tamamen doğru olduğunu vurgulamıştı.
Gülen, ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal’a verdiği söyleşide, bir Türk kuruluşun önderlik ettiği filonun İsrail’in izni olmadan Gazze’ye yardım götürmesini eleştirip, dolaylı şekilde İsrail’i haklı çıkarmıştı.
Gazetenin haberine göre Gülen, olayla ilgili izlediği haberler hakkında: “Gördüğüm şeyler hiç de hoş değildi, çok çirkin şeylerdi” diyerek de yuvarlak ve kaypak sözlerle ayıbını örtmeye çalışmıştı.
Fetullah Gülen, “organizatörlerin Gazze’ye yardım götürmeden önce İsrail’le uzlaşma yolunu seçmeden harekete geçmelerini: ‘Faydalı sonuçlar doğurmayacak’ şekilde otoriteye başkaldırmak” olarak tanımlayarak Siyonist ve terörist İsrail’i “Meşru otorite” saydığını ve uşaklığını açığa vurmaktaydı…
WSJ, Gülen’in sözlerinin; “İsrail tarafından iade edilen aktivistlerin Türkiye’de kahramanlar gibi karşılandığı bir döneme denk geldiği” yorumunu yapmıştı.
Gazze’ye yardım götüren gemilerin önder organizatörlerinden biri olan ve 100’den fazla ülkede yardım faaliyetleri gerçekleştiren İnsani Yardım Vakfı’ndan (IHH) kısa bir süre önce haberdar olduğunu söyleyen Gülen, “IHH’nin politik bir amaç güdüp gütmediğini söylemek kolay değil.” diyerek, zalim ve saldırgan İsrail’i aklamaya ve mazlum Filistin’e yardım taşıyanları suçlayıp karalamaya uğraşması, onun ayarını ve amacını yansıtmaktaydı… Fetullah Gülen ayrıca, “Bu olayda suçluyu bulma işinin Birleşmiş Milletler’e bırakılmasının en iyi seçenek olduğunu” söylerken de BM’nin Siyonist hizmetkârı bir kuruluş olduğunu unutmuş olamazdı.[1]
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…