RÜ’YALAR, UYARILAR VE SORUMLUKLAR!
Cemaat- Hükümet kapışmasında yaşanan seviye ve samimiyet tartışması, Türkiye’mizin sinsice kuşatılması, yeryüzündeki mazlumların ve özellikle Müslümanların çok ağır hakaret ve sefaletlere mahkûm bırakılması ve maalesef insanımızın giderek duyarsızlaşması ve ahlaki dejenerasyona uğratılması karşısında; her bunaldığımızda ve umut ışığı aradığımızda yaptığımız gibi, yine yüce Allah’a (CC) sığınarak, tefaülen Kur’an’ı Kerim’i açıp bir teselli mesajı ararken, Mübarek Fetih suresinin, müjdeli ilk ayetleri karşımıza çıkmıştı. Üstelik farklı zaman ve zeminlerde aynı sığınma ve umut arama girişimi tekrarlandığında, üst üste yine aynı ayetlere rastlanması, dikkatimizi daha da yoğunlaştırmıştı.
Cenabı Hak, ilgili Ayet-i Celile’de şöyle buyurmaktaydı:
“Şüphesiz Biz sana, apaçık bir fetih (ve zafer) verdik. (ve vereceğiz. Böylece) Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, üzerindeki nimeti tamamlayıp (seni izzetli ve faziletli yapsın) ve seni sıratı müstakime ulaştırsın. (hidayet ve inayetiyle; en haklı, hayırlı ve başarılı sistem ve yöntemlere muvaffak kılsın)” (Fetih Suresi: 1 ve 2. ayetleri)
Bu ayeti kerimede, asıl üzerinde duracağımız ve umutlandığımız bölüm: “Liyağfire leke-llahü-Allah seni mağfiret buyuracak!” kısmıydı. Mağfiret, “Ğafere” kökünden, kötülük ve çirkinlikleri kapatıp bağışlama anlamı taşımaktadır. Ğafere: Arapçada “bir nesnenin veya kimsenin, kirden ve dış etkilerden korunacak bir şeyle kaplanması” manasındadır. Bir şeyin veya elbisenin, eskimişlikten veya pislenmişlikten kurtarılıp güzel bir görünüme kavuşturulması için boyanıp cilalanması da “Ğafere” ile anlatılır.
Ve tabi “Ğafur” sıfatı da, Yüce Rabbimizin istediği kulunu, azab ve ikabtan koruma altına alıp bağışlamasıdır. Birilerinden yüz çevirip kendi haline bırakılması anlamında da, Kur’an’ı Kerim’de birkaç yerde kullanılmıştır. Şimdilerde “Kask” denilen, özellikle askerlerin çelik başlıklarına söylenen “Miğfer” kelimesi de bu “Ğafere” kökünden çıkmıştır. Kadınların yağlı ve kirli saçlarını örtmek için kullanılan kalın ve sık dokuma eşarplara da, Arapçada “Ğıfare” tabir olunmaktadır.
Hicri “1435”, insanlık için Fetih ve kurtuluş yılı mı?
“Liyağfire leke-llah” müjdeli ayetinin “ebced” hesabı ise, tam tamına 1435 tutmakta, bunun da içinde bulunduğumuz Hicri yılla denk düşmesi, çok önemli sırları ve muştuları özünde taşımaktadır.
Şöyle ki: “Liyağfire”=1320, “Lekel-lah”=115 toplam:1435 çıkması, tarihi bir işaret ve talihli bir beşaret (müjde) makamındadır.
Tam bu süreçte gördüğümüz bir rüya, hem bizleri uyarma hem de eğitip olgunlaştırma şeklinde yorumlanmıştır.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…