Anasayfa » RAHMETLİ ERBAKAN’I ÖNLEMEK İÇİN DİĞER İSLAMCI HAREKETLERİN DESTEKLENMESİ

RAHMETLİ ERBAKAN’I ÖNLEMEK İÇİN DİĞER İSLAMCI HAREKETLERİN DESTEKLENMESİ

Yazar: yonetici
0 Yorum 586 Görüntüleyen

RAHMETLİ ERBAKAN’I ÖNLEMEK İÇİN DİĞER İSLAMCI HAREKETLERİN DESTEKLENMESİ

 

Yıllardır dile getirdiğimiz ve dikkat çektiğimiz bir gerçek var:

Kendi sinsi sömürü saltanatlarını yıkacak, adil ve asil bir devrim yapacak beyin ve becerinin sahibi Erbakan olduğunu fark eden Siyonist şeytanlar ve masonik maşalar: Milli Görüşü etkisiz kılmak ve desteksiz bırakmak üzere:

a-   Diğer “dindar ve muhafazakâr” partileri cilalayıp parlatmaya başladılar.

b-   O güne kadar “gerici ve tehlikeli” gördükleri bazı İslami hizmet ve hareketleri gündemine alıp öne çıkardılar.

c-   Eski “Akıncı”lardan “şeriatçı”lardan birkaç kişiyi ayartıp vitrine koydukları “İrancı, Hizbullahçı, İBDACI” gibi Radikal İslamcı terör hareketlerini, Milli Görüşün bir uzantısı gibi takdime çalıştılar.

d-   Bunlar işlettikleri vahşet ve dehşet görüntüleriyle ürküttükleri toplumu; “Ilımlı İslam”ın temsilcisi Fetullah Gülen’e ve AKP’ye yöneltmeyi başardılar.

e-   Daha önce Özal hareketini de bu amaçla, yani Erbakan’dan kurtulmak hesabıyla ve “O’nun bir devamı” propagandasıyla iktidara taşıyıp, ekonomik, sosyal ve siyasal büyük tahribatlar yaptılar.

f-    Milli Görüş partilerini parçalamak ve Erbakan’ı suçlu ve sorumlu konuma düşürecek yanlışları yaptırmak üzere de, Hoca’nın yakın çevresine “kendilerine yatkın” adamlarını soktular…

AKP’nin inkârcılık ve istismarcılığı!

İlk defa Mesut Yılmaz ve Cüneyt Ülsever’in kullandıkları ve daha sonra Erbakan Hocanın üzerine attıkları: “İmam Hatipler Arka Bahçemizdir.” sözü için; bir zamanlar Milli Görüşçü olan bazı AKP’liler bu iftirayı atanlara mecliste; “İspatlamayan şerefsizdir” diye çıkışmışlardı.

Ancak R.Tayyip Erdoğan Amerika’da Siyonist patronlarına yaranmak için Erbakan Hoca’yı kastederek, “Biz İmam Hatipler arka bahçemizdir diyen zihniyetle yollarımızı ayırdık.” diyorlardı. Çünkü Erbakan’a hıyanetin hatırına hükümet yapıldıklarını biliyorlardı. (Son zamanlarda tekrar “Erbakan’ın yolunda olduklarını” söyleyip istismar etmekten utanmıyorlardı.)

Şimdi:

4 Eylül 2004 tarihli Hürriyette, Ertuğrul Özkök’ün:

“…Refah Partisi ve özellikle de Erbakan üslubuyla konuşmuyor… Erbakan ne kadar çatışmacı ise, o, o kadar uzlaşmacı davranıyor…!” “Sizce Din mi daha önemli, yoksa Türklük mü? Soruma “Türklüğe daha çok bağlı olduğu izlenimini veriyor…!” “Ben kendi payıma, onunla ilgili kanaatimi oluşturmaya başladım!” O, Müslüman bir Rahip’tir!..?

Diye övdüğü Fetullah Gülen’in gerçek misyonu daha net ortaya çıkmaktaydı.

21–27 Ekim 2004 tarihli Tempo’ya bir açıklama yapan Aytunç Altındal’ın: “Papa, 1998 Şubat ayında “Kilisenin gizli evlatları” anlamına gelen “in prectore” tarzıyla, 20 tane gizli kardinal atadı. Bu kardinallerin 18 tanesinin kim olduğu tespit edilip biliniyor. Ancak, birisi Çin’de, diğeri çok önemli bir Ortadoğu İslam ülkesinde bulunan iki “sinsi Kardinal” gizli tutuluyor!..” diyerek dikkatleri çektiği şahıs acaba kim olmaktaydı?

Ve bir ABD’li Siyonist profesörle birlikte M. Hakan Yavuz’un hazırladıkları ve reklâmını yaptıkları kitapta:

“Kapitalizm ve Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre, Türk Burjuvazisini güçlendirmek için, İslamiyet’in bu amaçla yeniden yorumlanması hareketi.!? “Veya, yeni bir Türk Protestanlaşması ve Türk Siyonizmi.!?” Olarak tarif ve tavsif edilen Fetullah Gülenciliğin ne olduğunu gelin bizzat patronlarından ve pazarlamacılarından dinleyelim.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi