Anasayfa » PROTESTANLIK, KAPİTALİZM VE AKP

PROTESTANLIK, KAPİTALİZM VE AKP

Yazar: yonetici
0 Yorum 400 Görüntüleyen

PROTESTANLIK, KAPİTALİZM VE AKP

 

Anadolu’da milyonlarca halkımız sefalet ve yoksulluk içinde kıvranırken, Afrika’da on milyonlarca insan açlık, susuzluk ve hastalık yüzünden kırılırken; başkalarının alın terini ve ülke servetlerini sömürerek semiren bir avuç işbirlikçi zenginin, sözde İslamcı geçinmeleri, sahtekârlığın son sistemidir. Hz. Resulüllah (SAV), peygamberliğinin yanında dünyevi yönleri bulunan; devlet başkanlığı, komutanlık, yargıçlık ve hocalık görevlerini de yapmasına rağmen, asla gösterişli ve debdebeli bir hayat sürmemiş, israf ve lüksten uzak, sade ve mütevazı bir yaşantıyı tercih ederek ümmetine örnek olup yol göstermiştir.

İslam’da üretimin bütün halkın ihtiyaç duyduğu sahalardan, mutlu bir azınlığın sefahat ve saltanat arzularına kaydırılması, lüks tüketim maddelerinin üretimine yatırım yapılması, kaynak israfı olarak değerlendirilmiş, uygun görülmemiştir. İktisatçı Abdurrrahman el-Maliki’ye göre; İslam, tespit etmiş olduğu ahlaki ve insani düzenlemelere uymayan anonim şirketlerin kuruluşunu kabul etmemektedir. Piyasayı tümüyle ele geçirip kontrol etmeyi hedefleyen tröst ve kartel amaçlı birçok anonim şirketin tek çatı altında bir araya getirilmesine de izin vermemiştir.[1]

Özellikle, AKP iktidarı ile hızla yükselişe geçen, sözde İslami pop ya da hip hop albümleri, lüks kıyafet defileleri, İslami bale gösterileri gibi güya dinin gereklerine uygun ürün ve hizmetlerle tüketicinin karşısına çıkan firmalar, İslami kesimin tüketim anlayışını değiştirmiş, kapitalist sisteme katılmaları oranında bu anlayışın yerleşmesine sebep olmuşlardır. Kapitalizmin sunduğu her türlü ürün ve hizmete “İslami” bir kılıf geçirilerek bunlara ahlaki bir boyut kazandırılmış, tüketimin sadelik ve yeterlilik anlayışından lükse doğru yön değiştirmesi sağlanmıştır. Faiz ve rantiyeye uydurulan fetvalarla kazanılan, hayır ve hizmet yerine lüks otomobiller, lüks evler, beş yıldızlı oteller, moda defileleri ya da lüks davetler için harcanan milyarlara “fıkhi cevazlar” uydurulmaktadır.

İslamcı kesim, kapitalist sistemin içine girdikçe tüketim kültürünü değiştirmekte, para ile ilişkileri ölçüsünde tüketim kalıplarını lükse yönlendirmektedir. Bu ise, “kazandıklarının ihtiyaç fazlasını yoksullara dağıtma” şeklindeki Kur’ani öğütlere ters düşmektedir. Her ne kadar kapitalizmin tüketim çılgınlığı İslam’ın sadeliğinin ve sosyal adalet ve merhamet düşüncesinin karşısında yer alsa da, kapitalist sisteme ayak uyduran İslamcılar bunun farkında bile değildir.

Birtakım İslamcılar o kadar ileri gittiler ki, “Hz. Muhammed zamanımızda yaşasaydı en lüks jiplere ve Jetskiye binerdi” diyecek kadar zıvanadan çıkmışlardır. Türkiye’deki genel çılgınlıktan, İslami kesim de payını almıştır. Müslümanlar Ümmet şuurunu ve düşkünlere merhamet ruhunu yitirip cemaat asabiyetine saplanmıştır. Eline para geçen kesim lüks, israf, sefahat deryasına batmaktadır.[2]

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ….

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi