Anasayfa » PEDOFİLİ SAPKINLIĞI VE OKTARCILARIN HAYÂSIZLIĞI

PEDOFİLİ SAPKINLIĞI VE OKTARCILARIN HAYÂSIZLIĞI

Yazar: yonetici
0 Yorum 399 Görüntüleyen

PEDOFİLİ SAPKINLIĞI

VE

OKTARCILARIN HAYÂSIZLIĞI

        

Pedofili; genellikle kendisinden küçük (0-17) yaştaki kız ve erkek çocuklara ve özellikle (0-12) arası çocuklara duyulan cinsel dürtüler ve şehvet içerikli etkileşim ve münasebetlerdir. Özendirici ve ahlâk tahripçisi yayınlar, yazılar, internet ve sosyal medya platformları, porno programları, zinanın suç olmaktan ve ceza almaktan çıkarılması, eşcinselliğin meşrulaştırılması, İlk, Orta ve Lise çağındaki çocukların başıboş bırakılmaları ve çok kötü örneklerle karşılaşmaları, devletin kontrolü dışındaki din istismarcısı özel kursların ve yurtların eline bırakılmaları veya Çocuk Yetiştirme Yurtları gibi resmi kurumlardaki öğretici ve hizmetlilerin ve kötü niyetli yetişkinlerin şeytani amaçlarına müsait fırsatların oluşturulması bu pedofili=çocuklara cinsel eğilim sapkınlığına neden olabilmektedir.

Pedofil bireyler, çeşitli şekillerde kendini gösterir. Pedofili, kişiye özgü ya da kişiye özgü olmayan biçimde karakterize edilebilir. Kişiye özgü pedofiller yalnızca, cinsi dürtülerle küçük erkek ve kız çocuklarla ilgilenir. Bu kişiler genellikle, ergenliğine girmemiş çocuklara yönelir. Kişiye özgü olmayan pedofiller ise hem yetişkinlere hem de çocuklara ilgi duyabilir. Erkek pedofillerin büyük çoğunluğu, çocuklarla homoseksüel ya da biseksüel bir cinsel ilişki peşindedir. Yani bu kişiler, yalnızca erkek çocuklara ya da hem erkek hem de kız çocuklara ilgi gösterebilirler. Birçok insan, pedofil bireylerin yalnızca erkekler olduğunu düşünmektedir. Ancak, pedofiliye dair vaka analizleri kadın pedofillerin de olduğunu belirlemiştir. Her ne kadar bu durum nadir görülse de, pedofili tanımına uygun düşen kadınlar da erkekler ile benzer zihinsel sapmalar gösterir. Fakat, erkek ve kadın pedofiller arasında bazı farklılıklar da gözlemlenmiştir. Pedofili eğilimi gösteren kadınlar, genellikle psikiyatrik hastalıklar ya da madde bağımlılığı problemleri yaşayan bireylerdir. Bununla birlikte, erkeklerle karşılaştırıldığında, kadınların çocuklara dair cinsel istismarı görece olarak daha yüksektir.

Pedofilinin etiyolojisi (sebep bilgisi) hem biyolojik hem de çevresel faktörlere bağlanabilir. Bu konudaki vaka çalışmaları “serebral”in, yani beyindeki işlevsizliklerin ve nörolojik dengesizliklerin, pedofili için bir katkı ya da baskın faktör olabileceğine işaret etmektedir. Kendini kontrol etmede yaşanan sorunlar, aşırı dürtü ve arzular ve bilişsel sapmalar birer örnek olarak gösterilebilir. Birçok uzmana göre, cinsel tercihleri belirleyen psikolojik hastalıklar, insan gelişimi için kritik bir süreç olan çocukluk deneyimlerinden kaynaklanıverir. Pek çok vakada da, cinsel istismarcıların, çocukluklarında yaşadıkları travmatik deneyimlerin izlerini taşıdığı görülmektedir. Daha açık bir biçimde ifade edersek, pedofillerin, çocukluklarında istismara uğramış olmaları muhtemeldir. Çocukken, bu durumu kontrol etme yetisinden yoksun olmalarından dolayı, yetişkinliklerinde çocuklara cinsel saldırılarda bulunarak bu travmaları yeniden yaşamak istemektedirler. Tam bir rol değişikliği yaşamaları, onları üst seviyeye çıkardığı ve mağdur rolünden kurtuldukları zannedilmektedir. Genel anlamda da, serebral disfonksiyon (beyindeki işlevsizlik ve dengesizlik), travmatik gelişim, cinsel istekler, ahlâki zaafiyetler ve çocuklara duyulan cinsel ilgi sapkınlığı giderek kişinin sinir sisteminde yerleşik hale gelir.

Çocukluk dönemindeki istismarların kalıcı tahribatları!

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN






















BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi