Anasayfa O Hep Haklı Çıktı Çoğu Gitti Azı Kaldı PEDOFİLİ = ÇOCUK İSTİSMARI SAPKINLIĞI VE BAZI AYETLERİN ALÂKASIZ YORUMLARI

PEDOFİLİ = ÇOCUK İSTİSMARI SAPKINLIĞI VE BAZI AYETLERİN ALÂKASIZ YORUMLARI

Yazar: yonetici
0 Yorum 236 Görüntüleyen

PEDOFİLİ = ÇOCUK İSTİSMARI SAPKINLIĞI

VE

BAZI AYETLERİN ALÂKASIZ YORUMLARI

        

Pedofili; genellikle kendisinden küçük (0-17) yaştaki kız ve erkek çocuklara ve özellikle (0-12) arası çocuklara duyulan cinsel dürtüler ve şehvet içerikli etkileşim ve münasebetlerdir. Özendirici ve ahlâk tahripçisi yayınlar, yazılar, internet ve sosyal medya platformları, porno programları, zinanın suç olmaktan ve ceza almaktan çıkarılması, eşcinselliğin meşrulaştırılması, İlk, Orta ve Lise çağındaki çocukların başıboş bırakılmaları ve çok kötü örneklerle karşılaşmaları, devletin kontrolü dışındaki din istismarcısı özel kursların ve yurtların eline bırakılmaları veya Çocuk Yetiştirme Yurtları gibi resmi kurumlardaki öğretici ve hizmetlilerin ve kötü niyetli yetişkinlerin şeytani amaçlarına müsait fırsatların oluşturulması bu pedofili=çocuklara cinsel eğilim sapkınlığına neden olabilmektedir.

Pedofil bireyler, çeşitli şekillerde kendini gösterir. Pedofili, kişiye özgü ya da kişiye özgü olmayan biçimde karakterize edilebilir. Kişiye özgü pedofiller yalnızca, cinsi dürtülerle küçük erkek ve kız çocuklarla ilgilenir. Bu kişiler genellikle, ergenliğine girmemiş çocuklara yönelir. Kişiye özgü olmayan pedofiller ise hem yetişkinlere hem de çocuklara ilgi duyabilir. Erkek pedofillerin büyük çoğunluğu, çocuklarla homoseksüel ya da biseksüel bir cinsel ilişki peşindedir. Yani bu kişiler, yalnızca erkek çocuklara ya da hem erkek hem de kız çocuklara ilgi gösterebilirler. Birçok insan, pedofil bireylerin yalnızca erkekler olduğunu düşünmektedir. Ancak, pedofiliye dair vaka analizleri kadın pedofillerin de olduğunu belirlemiştir. Her ne kadar bu durum nadir görülse de, pedofili tanımına uygun düşen kadınlar da erkekler ile benzer zihinsel sapmalar gösterir. Fakat, erkek ve kadın pedofiller arasında bazı farklılıklar da gözlemlenmiştir. Pedofili eğilimi gösteren kadınlar, genellikle psikiyatrik hastalıklar ya da madde bağımlılığı problemleri yaşayan bireylerdir. Bununla birlikte, erkeklerle karşılaştırıldığında, kadınların çocuklara dair cinsel istismarı görece olarak daha yüksektir.

Pedofilinin etiyolojisi (sebep bilgisi) hem biyolojik hem de çevresel faktörlere bağlanabilir. Bu konudaki vaka çalışmaları “serebral”in, yani beyindeki işlevsizliklerin ve nörolojik dengesizliklerin, pedofili için bir katkı ya da baskın faktör olabileceğine işaret etmektedir. Kendini kontrol etmede yaşanan sorunlar, aşırı dürtü ve arzular ve bilişsel sapmalar birer örnek olarak gösterilebilir. Birçok uzmana göre, cinsel tercihleri belirleyen psikolojik hastalıklar, insan gelişimi için kritik bir süreç olan çocukluk deneyimlerinden kaynaklanıverir. Pek çok vakada da, cinsel istismarcıların, çocukluklarında yaşadıkları travmatik deneyimlerin izlerini taşıdığı görülmektedir. Daha açık bir biçimde ifade edersek, pedofillerin, çocukluklarında istismara uğramış olmaları muhtemeldir. Çocukken, bu durumu kontrol etme yetisinden yoksun olmalarından dolayı, yetişkinliklerinde çocuklara cinsel saldırılarda bulunarak bu travmaları yeniden yaşamak istemektedirler. Tam bir rol değişikliği yaşamaları, onları üst seviyeye çıkardığı ve mağdur rolünden kurtuldukları zannedilmektedir. Genel anlamda da, serebral disfonksiyon (beyindeki işlevsizlik ve dengesizlik), travmatik gelişim, cinsel istekler, ahlâki zaafiyetler ve çocuklara duyulan cinsel ilgi sapkınlığı giderek kişinin sinir sisteminde yerleşik hale gelir.

Çocukluk dönemindeki istismarların kalıcı tahribatları!

Pedofil bireylerin beyinlerinde yapısal anormallikler olduğunu gösteren önemli deliller tespit edilmiştir. Beyin gelişimi sırasında ortaya çıkan bu anormallikler belirli deneyimler ile -örneğin, çocukken istismara uğramak gibi- zihinde yerleşir. Pedofil bireylerin beyinlerindeki anormallikler; zorlanmaya, muhakeme zayıflığına ve tekrarlı takıntı ve saplantılara sebep olabilir. Beyindeki bu anormallikler, erken nörogelişimsel bozulmalardan ve sinirsel tahribatlardan ileri gelir. Uzmanların ifadelerine göre fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) tekniği ve pozitron emisyon tomografisi taramaları (PET) kullanılarak, pedofil bireylerin beyinlerinde, frontal ve santral bölgelerde anormallikler olduğu belirlenmiştir. Daha da özelleştirirsek, pedofillerde; santral striyatumdaki gri maddede (beyindeki algılama, doğru ve uygun karar alma merkezinde ve kişilik-karakter bileşiminde) hacimsel azalma gözlemlenmiştir. Beyindeki bu bölgeler, bağımlılık davranışında önemli bir role sahiptir. Ödül merkezleri, ödül sinyallerinin ve ödül beklentisinin merkezleridir. Pedofiller, dürtülerini kontrol etme yeteneğinden yoksun oldukları için uygunsuz yönelimlere ve zayıf muhakemeye sahiptirler. Bu yapısal ve ruhsal değişiklikler, pedofil birisi tarafından sergilenen anti-sosyal davranışların temelini teşkil etmektedir. Pedofiller, tekrarlı düşüncelerle ve dürtülerle yüklü haldedirler. Çoğu pedofil, bu ahlâksız davranışlarından sonra utanç ve suçluluk ifade eder, çünkü nörolojik işlev bozuklukları, duygularla değil kesinlikle dürtülerle ilgilenir.

Pedofiliyle ilgili tedaviden önce tedbir alınmalıdır!

Birçok rahatsızlık veya hastalık gibi, pedofilinin de tam bir tedavisi mevcut değildir. Pedofili ile ilişkili cinsel dürtüler hiçbir zaman kalıcı olarak kaybolmayabilir, dolayısıyla da günümüzdeki tedaviler de, sadece başka suçları önlemeye yöneliktir. Pedofiller üzerine kapsamlı bir araştırma yürüten uzmanlar; pedofilinin hayat boyu süren bir hastalık olduğunu, dolayısıyla da hayat boyu süren bir tedavi sürecinin uygulanması gerektiğini söylemektedir. Bunun da en etkili yöntemi, imani ve ahlâki telkin ve terbiyedir ve tabi ailevi disiplindir. Psikolojik terapiler ise, travmatik olayları, özellikle de istismar eden birinin çocukluğunda olanları tartışmayı içerir. Bu terapiler ayrıca, hastaların, çocuklara yönelik zararlı davranışlara girmeye teşvik eden durumları belirlemelerine yardımcı olmayı hedeflemektedir. Çoğu insan, pedofilinin çevrelerinde veya evlerinde var olduğunu inkâr etmektedir. Bununla birlikte, pedofiller, zorlayıcı davranışlarını sürdürmeye uzun bir süre de devam edeceklerdir. Bu kişiler, çeşitli dini örgütlenmelerde, vakıflarda, çocuklarla yakın ilişkiler kuran organizasyonlarda gönüllü olarak yer almaya ve potansiyel kurbanlarıyla etkileşim kurabilmenin farklı yollarını aramaya devam edeceklerdir. Çoğunlukla da kendilerini, çocuklarla kolaylıkla etkileşim kurabilecekleri konumlara yerleştirmektedirler.

İnternet, bu anlamıyla çocuklar üzerinde avlanmanın ortak bir alanı haline gelmiştir. Bugün, maalesef daha fazla çocuk, sosyal medya hesapları kullanmaya itilmiştir. Sosyal medya, insanları birbirine bağlamaya yardımcı olmak için bir sosyal ağ görevi görmesi gerekirken, kişinin kişisel bilgilerini ve resimlerini gösteren bir profil oluşturması, dolaylı olarak pedofillerin bir sonraki kurbanını bulmalarına yardımcı olabilmektedir. Pedofiller, daha sonra çocuklarla arkadaş olabilmekte ve kurbanlarını sahte bir güven duygusuna yönlendirerek, tuzağa düşürmektedir. Bazı pedofiller, başkalarını -örneğin, bir sınıf arkadaşını- taklit etme davranışı gösterebilirler. Bazıları da çocuklarla arkadaşlık kurar ve toplantı saatleri ve yerleri düzenleyerek cinsel arzularını yerine getirebilirler. Özetle: Pedofili, birçok gizli ve özel faktörü olan kompleks bir psikolojik hastalık ve sapkınlık alâmetidir. Bunlar, beynin gelişimindeki düzensizliklerden, çocukken cinsel istismara uğrama veya tecavüz gibi belirli travmatik deneyimlere kadar değişkenlik gösterir. Pedofili için kesin bir tedavi olmamasına rağmen, bu hastalığa sahip kişilerin dürtü ve davranışlarını denetlemelerine yönelik önlemler alınabilir. Artık toplumun bu hastalığın ve günlük yaşamdaki yaygınlığının daha fazla farkında olması gerekmektedir. Elbette çocuklarla meşgul olan herkes pedofili değildir, ancak pedofillerin yaşamın çeşitli alanlarındaki uzantıları düşündüğümüzden çok daha fazla olduğu bilinmektedir.

Bir ülkede zinanın suç olmaktan ve ceza almaktan çıkarılıvermesi, eşcinselliği meşrulaştıran ve yaygınlaştıran İstanbul Sözleşmesi’nin imza edilmesi, sosyal medyanın, internet yayınlarının ve porno programlarının yaygın hale getirilmesi ve manevi-ahlâki disiplin ve değerlerin çürütülmesi veya Dini-Kur’ani eğitim alsın diye kontrolsüz kurs ve yurtların insafına terk edilmesi, pedofilinin en önemli sebepleridir.

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ

 

 

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi