PAŞAM, AĞLAMAK BİZİM GİBİ ACİZLERE YARAŞIRDI!
Tam da “PKK ile uzlaştık, Barzani ile anlaştık ve barışa yaklaştık” nakaratları tekrarlanırken, teröristlerin Hakkâri Dağlıca bölgesine, hem de ağır silahlarla sızıp sınır karakolumuza saldırarak 8 askerimizi şehit edip, 16 askerimizi yaralaması; “propaganda papağanlarını” yine şaşkınlığa uğratıyordu. Bu kiralık kuklalar yine hep bir ağızdan ve artık kabak tadı veren “PKK içinde, terörün sürmesini isteyen, Kandil’den ve örgüt liderliğinden (!) ayrı hareket eden ekibin ve TSK bünyesindeki bazı birimlerin barışı provokasyonu” plağını çalmaya başlıyordu.
Ve her nedense hiç kimse çıkıp ta:
“Yahu, mademki Sn.(!) Öcalan ve Sn.(!) Karayılan PKK’yı kontrol edemiyor, Örgüt Kandil’i ve yüce liderliği (!) takmıyor, o halde ne diye devlet ve hükümet bunlarla barış müzakereleri (!) yapıp, eli kanlı katilleri muhatap alıp toplumu aldatıyor ve milli haysiyet ve hassasiyetlerimizi bu kadar ucuza satıyor?!” diye soramıyordu!
Ve hele tam bu süreçte, Sn. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün çıkıp:
“Teröre diz çöktürme hedefi ve anarşiyi bitirme hevesi, tarihi bir yanılgıdır”; yani “terörle başa çıkmak ve bu beladan kurtulmak imkânsızdır” anlamına gelecek laflar etmesi, kafaları iyice karıştırıyordu. Bu sözler “Ey millet, bu terör musibeti ve rezaletliyle yaşamaya alışın ve PKK ile başa çıkılacağı umutlarına kapılmayın” manasında bir acizlik ve çaresizlik itirafı mı oluyordu? Yoksa “PKK’nın arkasında İsrail ve Amerika bulunmaktadır. Bütünüyle onların gizli sömürge eyaleti olmadan ve Kürdistan’ın kurulmasına yanaşmadan bu beladan kurtulacağımızı sanmak saflıktır” demeye mi getiriyordu? Çünkü daha önce “Bizim medeniyetimizin Batı medeniyeti karşısında yenildiğini kabul etmemiz gerektiğini” de yine Sn. Cumhurbaşkanı söylüyordu.
Peki, yine böyle bir dönemde, İsrail Başbakan Yardımcısı Siyonist MOFAZ’ın kalkıp: “Artık herkesin, Türkiye’nin bölgesel bir güç olduğunu kabul etmesi gerekir!” iltifatlarını nasıl okumak lazım geliyordu?
Sn. Cumhurbaşkanının “teröre diz çöktürme, tarihi bir yanılgıdır” “aciz”liğine karşı, Yahudi Mofaz’ın bu “Aziz”liği yoksa; “AKP Türkiye’si PKK terörü eliyle, İsrail’in Arz-ı Mev’ut hayaline ve BOP hedeflerine razı ve hazır konuma getirilmiştir” mesajı mı veriyordu?
Oysa¸Güneydoğumuzdaki Kürt kardeşlerimizin psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve politik bütün istekleri karşılansa bile, bunun PKK terörünün sadece %25 oranındaki taleplerini ve bahanelerini karşılayacağını, oysa %75 etkenin dış güçler tarafından kışkırtılıp kullanıldığını, yani PKK’nın İsrail, ABD ve AB’nin kiralık eşkıyalığını yaptığını bir türlü halkımıza anlatamayan (çünkü kendileri de aynı odakların hizmetkârı olan) çevreler, niye acaba:
“Yahu, Uludere’de 35 kaçakçı genci görüp, MİT üzerinden TSK’yı uyaran ve hatta iyilik olsun diye ilk ateşi açan şu Amerikan pradatörlerinin ve İsrail heronlarının gözleri, niye şu 350 PKK’lıyı, hem de ağır silahlarla sınırı geçerken hiç görmüyordu..!? Bütün bunlar şemsiyelerin kerameti mi oluyordu?
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…