PARİS BASKINI VE İSLAMCILARIN SAHTEKÂRLIĞI
a) 4 yıl kadar önce Hz. Peygamber Efendimize hakaret eden karikatürler yayınlayan Paris’teki Charlie Hebdo Dergisine yönelik bazı saldırılar nedeniyle polis koruması altına alınmıştı. Ama her nedense 8 Ocak 2015 tarihinde bu koruma kaldırılmıştı.
b) Her hafta Pazartesi günü buluşan dergi karikatüristleri bu sefer Çarşamba günü toplanmışlardı. 32 ve 34 yaşlarındaki Cezayir asıllı Şerif ve Said Kuaşi kardeşler bunu nasıl hemen haber almışlardı.
c) Daha önce Cezayir’de bazı Fransız vatandaşlarına yönelik saldırıyı gerçekleştiren bir Cezayirli, sonunda Fransız Gizli servisin adamı çıkmıştı.
ç) Ellerindeki uzun namlulu silahlarla ve rambo filminde oynayan aktör edasıyla Charlie Hebdo Dergisine giden ve toplantı halindeki Karikatüristleri tek tek isimleriyle hitap ederek katleden kardeşler sık sık “Allahüekber” diyerek yüksek sesle tekbir getirmişler ve bu baskını yapanların Müslüman olduklarını ve dini bir intikam hırsıyla davrandıklarını özellikle açığa vurmuşlardı.
d) Bu denli donanımlı ve soğukkanlı kardeşler, her nedense kimliklerini kaçtıkları arabada unutmuşlardı!..
e) İşsiz ve sahipsiz kardeşler bu kadar silahı nasıl almışlardı?
Fransa’da dergi ve marketi bastıkları iddiasıyla öldürülen Kuaşi kardeşlerin silah envanteri 15 bin, marketteki rehine olayında öldürülen Amedy Coulibaly’in ise 12 bin Euro’ya ulaşmaktaydı. Düzenli geliri olmayan bu “saldırganların” bu parayı nereden buldukları sorusu ise hala yanıtsızdı. Fransa’da kanlı market baskını yapan Amedy Coulibaly’in silah ve malzeme envanteri ortaya çıkmıştı. Saldırı sonrasında olay yeri ve Coulibaly’nin üzerinde yapılan inceleme, saldırganın ciddi bir silah envanterine sahip olduklarını ve önemli hazırlık yaptıklarını açığa vurmaktaydı. Silahların Avrupa piyasasında karaborsa değerleri üzerinden yapılan hesaba göre Coulibaly’nin envanteri yaklaşık 9 bin Euro civarındaydı. Coulibaly’nin malzeme ve nakit parasının karşılığı 12 bin Euro’yu bulmaktaydı. Fransız polisi, Charlie Hebdo dergisini basarak 12 kişiyi öldürdüğü iddia edilen Kuaşi kardeşlerin envanterini de çıkarmıştı. 2 kardeşin envanterinde 10 adet Molotov kokteyli, 3 adet şarjör, 2 adet Kalaşinof AKS74, RPG roketatar, 10 adet gaz bombası, 2 adet Glock tabanca ve 1 adet el bombası vardı. Polisin Kuaşi kardeşlerin öldürüldüğü yer ve araçlarında yapılan inceleme sonrasında ulaştığı bu malzemelerin toplamı, karaborsada üst fiyattan alınırsa, 15 bin Euroy’u aşmaktaydı.
f) Ne tesadüf ki, bu olay Fransa’nın Filistin’i Devlet olarak tanıma girişiminden ve Suriye politikasını değiştirip ABD çizgisinden sapma göstermesinden hemen sonra yaşanmıştı!..
g) Bütün uzmanların, yorumcuların ve tanıkların ifadelerine göre yaralı da olsa sağ ele geçirilmeleri ve konuşturulup deşifre edilmeleri gayet mümkün iken, saldırgan kardeşlerin öldürülmesi ve kıyamete kadar susturulması neyin telaşıydı? Bu arada sorulması lazımdı: Said ve Şerif Kouachi kardeşlerin cesetleri niye saklanmıştı? Ayrıca Fransız polis yetkilileriyle yaptıkları belirtilen telefon konuşmalarının (Tapeleri) kayıtları niye açıklanmamıştı?
h) Bu saldırının hemen arkasından Siyonist Murdoch, ağzındaki baklayı çıkarmıştı.
Yüzbinlerce Müslümanın kanına giren Yahudi asıllı küresel medya patronu Rupert Murdoch, Müslümanlar hakkında Twitter’da çirkin ifadeler kullanmıştı. “Müslümanların birçoğu barışsever olabilir ama içlerinde büyüyen Cihatçı kanserin farkına varıp ortadan kaldırılana dek onlar da sorumlu sayılmalıdır” şeklinde attığı Tweet’i büyük tepki toplayan Siyonist Rupert Murdoch, başta İngiltere ve Amerika olmak üzere elinde önemli bir medya gücü bulundurmaktaydı.
ı) İspanya’nın İslam düşmanlığı!
Avrupa’da başlayan geniş kapsamlı İslâm ve Müslüman karşıtı harekette ilk şok adımı İspanya atmıştı. Hükümeti’nin hazırladığı ve 1,5 milyon Müslüman’ı töhmet altında bırakacak “Müslümanları fişleme”ye yönelik yeni kanun tasarısı, sokaktaki Hıristiyan vatandaşlara muhbirlik ve ‘yargıçlık’ yetkisi kazandırmaktaydı. Yasada en ilginç kısım ise, öğretmenlere ve doktorlara özel yetkiler tanınmasıydı. Bu kişiler elini tokalaşmaya vermeyen, doktor muayenesinde soyunmak istemeyen Müslümanları fişleyip ilgili makamlara ulaştıracaktı. ‘Cihatçılara karşı şok plan’ tasarısının ilk olarak İspanya’da nüfusu ağırlıklı Müslüman olan semtlerde başlatılacaktı. Buradaki mahallelere özel bir yetkili atanarak Müslüman gençler gözlem altında tutulacak, bölgenin öğretmenleri ve doktorları özel yetkilerle donatılacaktı.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…