Anasayfa » Orduya Amerikan Kumpası ve İSLAMCI MÜNAFIKLARIN KAFA YAPISI

Orduya Amerikan Kumpası ve İSLAMCI MÜNAFIKLARIN KAFA YAPISI

Yazar: yonetici
0 Yorum 281 Görüntüleyen

Orduya Amerikan Kumpası ve İSLAMCI MÜNAFIKLARIN KAFA YAPISI

 

E. GKB İlker Başbuğ, savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlardı.

Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, “Ergenekon’da kumpas” iddiaları ile ilgili “müşteki” sıfatıyla ifade vermek üzere Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayına gelmiş ve yaklaşık 5 saat adliyede kalan Başbuğ çıkışta çarpıcı açıklamalar yapmıştı. Başbuğ, “suç duyurularında bulundum. 3 yıl önce benim hakkımda suç duyurusunda bulunulmuştu, Allah büyüktür, benim bu konuda söyleyeceğim bunlar!” diyerek ayrılmıştı. İlker Başbuğ, “30 Aralık günü Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin aldığı kararla benim hakkımda suç duyurusunda bulundu. Ben de bugün bu özellikle Genelkurmay Başkanlığı dönemimde yaşadığımız olaylara ilişkin olarak tespitlerimi ilgili makamlara iletmek üzere buraya geldim. Suç duyurularında bulundum. 3 yıl önce benim hakkımda suç duyurusunda bulunulmuştu, ben de bugün suç duyurularında bulundum. Allah büyüktür” açıklamasını yapmıştı. TSK mensuplarının cezaevinde yıllarca haksız yere tutulduğunu söyleyen Başbuğ’un, “Buna rağmen hiçbir zaman ne nefret duyguları, ne intikam duyguları peşindeyiz, ne de kişisel kin duyuyoruz dedik. Bizim tek isteğimiz var adalet. TSK’ya karşı yapılan asılsız iddialar, iftiralar. Kimler tarafından planlanmıştır, kimler tarafından uygulanmıştır? Bu ortaya çıkarılmalı ve bu kişiler adil şekilde yargılanmalı. Biz bu konuların takipçisi olacağımızı ifade ettik. Buraya gelmemin ana nedeni de budur”[1] sözleri anlamlıydı. Sn. İlker Başbuğ’un bu girişimi elbette olumlu ve onurlu bir davranıştı. Ve umarız daha ciddi ve netice verici gelişmelerin bir başlangıcı olacaktı.

İlker Başbuğ, Silivri’den çıktıktan sonra ilk kez bu kadar teferruatlı açıklama yapmıştı. Adliye’de “suç duyurusunda” bulunduktan sonra aynı gün, hakkında açılan davaları, tutuklanma sürecini etraflıca Tarafsız Bölge’de, Ahmet Hakan’a anlatmıştı. Ahmet Hakan, “Derin yapılarla ilgili davaların Türkiye’de askeri vesayeti sona erdirdiği gibi bir algı”dan söz edince, İlker paşa ilginç yorumlar yapmış, sanki Türkiye’de askeri vesayet yaklaşımlarını ciddiye almamıştı; “Vesayet, vasilikten gelir, özürlü insanlara vasilik yapılır, politikacılar özürlü mü?” anlamına gelen cümleler kurmuşlardı. Hemen belirtelim ki, Sn. Başbuğ’un bu tavrı hem yakışıksızdı, hem de söylediği diğer doğruların değerini boşa çıkaran bir yaklaşımdı. Çünkü dış güçlerin ve işbirlikçi masonik merkezlerin kışkırtmasıyla Türkiye’de bir takım vesayet girişimlerini inkâr etmek imkânsızdı.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi