NÜZHET DEDE’DEN İLM-İ LEDÜN
(MANEVİ HİKMET) MESAJLARI
Bir rüya âleminde ve maneviyat ikliminde Cenabı Hakk’ın tecellisine ve Hz. Resulûllah’ın (SAV) tezahürüne şahit olan Nüzhet Dede Hz.leri, bu vuslat halini şiir diliyle ve her beytin sonunu ilgili ayetlerle beyan buyurmuşlardır. Tam hafız ve Kur’an tefsirine vakıf olmayan bir Zat’ın, Allah kelamının bütününden süzülen bu mübarek ayetleri; hem şiirin hikmet ve hedefine, hem de kafiyeye böylesine uygun yazabilmesi, ancak İlhamla ve İlmi Ledün’e vakıf olmakla alakalıdır.
1. Dönem Ergani Milletvekillerinden, Milli Mücadelenin ve Cumhuriyetin samimi destekçilerinden, Harput erenlerinden İmam Efendi Hz.lerinin sadık bendelerinden olan hikmet şairi ve irfan bilgesi Çemişgezekli Nüzhet Dede’nin (1860 – 1942) muhterem torunu E. Edebiyat Profesörü Erhan Saraçoğlu Beyefendi, Üstadın 18 Beyitlik bir divanını bize gönderip, bunların izahını ve yorumlarımızı arzu buyurmuşlardı. Yani böylece bu hikmet öğütlerinden bizim de istifade etmemizi sağlamışlardı.
(Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün / Fâ i lün)
1- Dost gelür ebvâbınaa, “Et-taaibune’l abidun.” 1
Khemb düşer mihrabına, “Er-rakiune’s-sâcidun.” 2
Açıklaması: Sana dost olan; küfür ve kötülükten samimi bir pişmanlıkla tevbe edip ibadete koyulan mü’min kulların, rahmet kapılarına gelip sığınırlar… Her emrine ve hükmüne gönülden eğilip boyun bükmüş olarak inayet mihrabına rükû ve secde edip dururlar…
2- Oldu hüsnün bostanı, “İndehû hüsnü’s-sevâb.” 3
Gerd-i lâlinc aşkına, oldu “Fîhâ fâkihun.” 4
Açıklaması: Kusursuz güzelliklerinin tezahür ve tecelli bostanı ve harika sanat eserlerinin sergi sarayı olan bu dünyada yapılan her türlü iyilik ve ibadetin karşılığı da Senin katındadır. Lal (bir çeşit kırmızı elmas) misali, nur yüzündeki mübarek dudakların aşkına etrafında pervane dönenler, her türlü nimet ve fazilet ortamında ve gönül huzurundadır.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…