NEVROZ MU, BALYOZ MU? AKP Terörü Komşu Ülkelere mi İhraç Ediyordu?
Kasıtlı ve küstah anlamlı bir mesaj olarak bir tek olsun Türk bayrağının asılmadığı, binlerce sözde Kürdistan bayrağı, PKK sancağı ve terörist başı Abdullah Öcalan fotoğraflarının zafer gururuyla dalgalandığı Diyarbakır Nevroz’u hala, marazlı medyanın “barış narkozundan” uyanmayan (Türk, Kürt, bütün) milletimizin kafasına indirilen manevi bir balyoz gibiydi. Apo’nun Kürtçe ve Türkçe okunan, ancak Öcalan’ın kitaplarını ve hitap tarzını bilenler için, CIA tarafından hazırlanıp MİT eliyle kendisine ulaştırıldığı hemen anlaşılan mektubu yorumlayan Cengiz Çandar ağzından baklayı çıkarıvermişti:
“Öcalan’ın mesajı; artık Türkler bazı gerçeklere hazır olmalı, zorlarına giden değişim ve gelişmeleri hazmetmeye alışmalıdır!” diyerek tercüme etmişti.
Başbakan Recep Bey “PKK ile asla pazarlık yapmayız” sözleriyle halkın havasını indire dursun, Van Milletvekili Aysel Tuğluk Şırnak’taki Nevroz kutlamasında “Hedefimiz Sn. Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a özerkliktir!” demekteydi. Ve yine BDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş “Savaşın ancak Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a özerklik sağlanınca son bulacağı” şeklinde laflar etmekteydi.
Ve zaten Öcalan mektubunda:
“… Bu son değil yeni bir başlangıçtır. Bu mücadeleyi bırakmak değil, yeni bir mücadeleyi başlatmaktır…
… Silahlı direnişten demokratik siyasete kapı açılmıştır”
Sözleriyle bu güya barış sürecinin “Türkiye’yi aldatan, oyalayan ve kendi hedeflerine zaman kazandıran” bir ara mola (Time Out) olduğunu belirtmekten çekinmemişti.
Öcalan’ın:
“En az Türkler kadar Ermenileri, Türkmenleri ve Arapların da yakılan ateşten kaynaklı öz eşitlik (hakları) olarak yaşama çağırıyorum” sözleri, Irak, Suriye ve Türkiye’deki Kürtlerden oluşacak Birleşik Kürdistan hedefine Ermenileri, Türkmenleri ve Arapları da katma davetiydi. Aslında Ateist, Maoist ve Komünist Öcalan’ın: “Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’in mesajlarındaki hakikatler bugün yeniden harekete geçiyor” ifadeleri din istismarcılığının ve dinlerarası diyalog safsatacılığının yeni bir örneği idi.
Diyarbakır’daki “Nevruz” kutlamasına ve Abdullah Öcalan’ın mesajlarına Gülen Cemaati’nin yaklaşımını Cemal Uşşak ortaya koyuyordu
Habertürk’te Ece Üner’in hazırladığı Akşam Raporu’na konuk olan ve Gülen Cemaati’nin kıdemli isimleri arasında sayılan gazeteci-yazar Cemal Uşşak, “Öcalan’ın mesajlarını olumlu bulduğunu belirtip, Kürt sorununda yeni bir aşamaya gelindiğini” vurguluyor ve Öcalan’ın dindar kesimler için ince mesajlar verdiğine” dikkat çekiyordu.
Öcalan’ın mesajının üç farklı hedef kitlesi varmış ve tarihi bir çağrıymış!
“Öcalan’ın mesajının üç hedef kitlesi vardı. Birincisi Kürt halkıydı. İkincisi genel olarak Türkiye’nin tüm vatandaşlarıydı. Üçüncüsü ise Türkiye’nin dindar vatandaşlarına verdiği ince mesajdı. Kürt halkı ve örgüte çok açık bir şekilde sınır dışına çekilmelerini ve silahları susturmalarını söyledi ki ben bile bu kadar açık ve net olmasını beklemiyordum. Türk halkına yönelik mesajları ise Fırat ve Sakarya’nın kardeşliği üzerineydi. Bunlar Türkiye halkına yönelik barış mesajlarıydı. Özellikle halkımızın dindar kesimlerine de İslam kardeşliği ve Hz. Muhammed’in mesajlarının hayata geçirilmesi yönünde bir mesaj verdi. Bence güçlü mesajlardı.”
Fetullahçıların yorum ve yaklaşımları, Cemaatin de, PKK’nın da, AKP’nin de aynı okulda eğitildiğini ve aynı müfredattan beslendiğini göstermekteydi.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…