Anasayfa » MUSUL MUAMMASI VE “MASADA OLACAĞIZ” MASALI

MUSUL MUAMMASI VE “MASADA OLACAĞIZ” MASALI

Yazar: yonetici
0 Yorum 325 Görüntüleyen

MUSUL MUAMMASI VE “MASADA OLACAĞIZ” MASALI

 

Unutmayalım, İttihatçı dönme Masonların gaflet ve hıyanetiyle biz Birinci Dünya Savaşı’na büyük bir iştahla katıldık ve o savaşta sadece hezimete uğramadık, büyük bir imparatorluğu da elimizden çıkardık. O sırada İngiltere, Fransa ve Rusya ile savaşmakta olan Almanya, Osmanlı Devleti’nin de yanında yer almasını istemekte, aralarındaki askeri ittifakı da bunu sağlamak amacıyla kullanmaktadır. Alman Generali Liman von Sanders, (İttihatçıların gayri milli duygularıyla) Osmanlı’nın Genelkurmay Başkanı’dır. Gemilerin Karadeniz’e çıkarılması, Rusya’daki hedeflerin dövülmesi bu sebeple zor olmamıştır. Ülkeyi savaşa sokacak karardan Sadrazam Said Halim Paşa’nın haberi olmamıştır. “Hükümet idaresinin başında bulunan sadrazamın herkesten evvel bilmesi gereken devletin hayatıyla ilgili böyle mühim bir meselenin, bir-iki bakanın oyuyla gerçekleşmesinden ve sorumluluk birinci derecede kendisine ait iken yabancı gibi dışarıda bırakılmasından duyduğu tepkiyle, Said Halim Paşa istifaya karar almıştır. Paşa’yı kararından vazgeçirmeye uğraşmış ve başarmışlardır. Paşa, dönüş sebebini, “Memleketi böyle bir felaket içinde bırakıp çekilmeyi vicdanen uygun görmedim” diye açıklayacaktır. Yine görevinde kalacak ve olayın savaşa yol açmaması için çalışacaktır. “Biz tarafsızlığımızı korumak istiyoruz. Bir kaza olmuştur; zarar ve ziyanın tespiti için bir komisyon kurulsun, özür de dileyelim, siz de olayı olmamış kabul ediniz” diye İtilaf devletlerine başvuracak, olayın kaza olduğuna dair bir resmi raporu da başvuruya ekleyip yollayacak, ama beklediği cevabı alamayacaktır.

Son bir gayretle bakanlarını evine çağıran Said Halim Paşa ve onlara “Biz yine de tarafsızlığımızı koruyacağımızı duyuralım ve savaş dışında kalalım” görüşünü açıklayıp: “Turan’ı, Mısır’ı, Trablus’u, Tunus’u, Cezayir’i yeniden alacağımız türlü iddiaları bırakalım; çünkü biliyorsunuz, her milletin 3 devri vardır: Fetihler (fütuhat) devri… Duraklama (tevakkuf) devri… Çöküş (inhitat) devri… İnşallah bizimki çöküş değildir. Tarafsız kalalım, sınırlarımızı koruyalım.” diye uyaracak, ama sözleri dikkate alınmayacaktır. Kendisinin istifaya zorlanmasının ardından (4 Şubat 1917) ülkeyi savaşa sokan üçlü gruptan (diğer ikisi Enver ve Cemal paşalardır) Talat Paşa sadrazam olarak atanacaktır. Ne acıdır ki o dönemin sorumluluğunu taşıyan Mason ve dönme kadro savaş sonrasında ülkeyi terk edip kaçacaktır. Biz sonumuzu getirecek savaşa girince Osmanlı (Yahudi) basını bayram etmeye başlamıştır. “Rus gemilerinin batırıldığına ve limanlarının vurulduğuna dair yapılan açıklama Türk basınında sevinç ve mutluluk yaratmıştır!?” Tanin, “Eski sevgililerimiz zafer ve nusret yine bizimle” diye başlıklar atmakta, İzmir’de çıkan Ahenk, “Osmanlı bahriyesinin kahredici kuvveti”nden, Yunus Nadi de ‘cihad-ı ekber’den dem vurmaktadır. Bugünkü yandaş medya da aynı şeyleri yapmakta, tehlikeleri uyaranları “korkaklıkla” suçlamaktadır.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi