MUSTAFA KAMALAK ERBAKAN HOCAMIZI VE SAADET PARTIMIZI ANLATIYOR
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak:
Baba Ocağı Saadet Partisi’dir
Hiç şüphesiz baba ocağı burasıdır. Hocamız defalarca kez söylemiştir
“Sürüden ayrılanı kurt kapar!” Bu nedenle hangi sebepten ötürü olursa olsun buradan ayrılan kardeşlerimizi de buraya hiç gelmemiş kardeşlerimizi de, gerçek adreslerine, hep beraber hakkı hakim kılmak için çalışmaya davet ediyoruz. Hocamız vefat etmeden önce en son sizin oturduğunuz makamda oturuyordu. O makamda oturmak çok büyük sorumluluk gerektiriyor. Bu sorumluluğun farkında olarak nasıl duygular içerisindesiniz?
Öncelikle teşekkür ederim. Her şeyden önce Rabbim Hocamıza rahmet eylesin. Makamı cennet, makamı ali olsun, komşusu Peygamberimiz (sav) olsun. Hocamızın gösterdiği hedeflerden de saptırmasın. Hocamızın yerini doldurmak şüphesiz ki imkansız denilecek kadar zordur. Bunun şuurundayız. Ancak hayat devam ediyor bu sebepledir ki onun hedefleri, amaçları, zaafa uğramasın diye kendisini ebedi aleme yolcu eder etmez, mezarının başından ayrılmadan onun vekili olarak başkanlık divanını derhal toplantıya çağırdım. Toplanan başkanlık divanında, Yüksek istişare Kurulumuz ve Genel İdare Kurulumuzun toplanması karan alındı. 50’yi aşkın kardeşimiz görüşlerini belirtti ve yapılan istişareler sonucunda ittifakla emanet bana teslim edildi.Tevhid edilen görevin zor ama bir o kadarda mukaddes olduğunu biliyorum. Sık sıkta ifade ediyorum Merhum Necip Fazıl sanki bu günleri ön görerek söyle demiş: Eyvah vah Sakaryam, Sana mı düştü bu yük? Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük.Bunun elbette şuurundayım ve riyadan Allah’a sığınırım. Ama emin olun gece yarıları terleyerek kalktığım oluyor, yüklendiğimiz görevin ağırlığı geceleri bile uykularımızdan ediyor. Ama Rabbim utandırmasın. Ayaklarımızı kaydırmasın. O Allah vaadinden dönmez. Eğer onun yolundan sapmayacak olursak Allah yardımını, lütfunu ihsan edecektir. Hocamız siyasete nasıl bakıyordu? Siyaset onun için ne anlam ifade ediyordu? Siyaseti ne maksatla yapıyordu? Onun için siyaset neydi? Hocamıza göre siyaset bir ibadettir. İbadetlerinde cihad kısmına girer. Bana göre bu yaklaşım son derece doğru bir yaklaşımdır. Hocamızın siyasete bakışı noktasında sandığa atılan her bir oy benim kanaatime göre de cephede düşmana sıkılan her bir mermiden daha kutsaldır, daha etkilidir. Çünkü neticede cephedeki mücadelenin sonucunu masaya oturacak kişiler belirleyecektir. Barış masasına kimlerin oturacağını ise sandığa atılan oylar tayin eder. Yani savaşın sonunu belirleyecek olan sandığa atılan oylardır bu münasebetle diyorum ki Allah rızası için sandığa atılan her bir oy cephede düşmana sıkılan her bir mermiden daha etkilidir. Yaşanılabilir bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya ideali Hocamızın vefatıyla yarım kaldı ya da kalacak diyebilir miyiz? Asla, asla. Hocamızın önümüze koyduğ^ hedeflerin nihaisi adil düzendir. Yeni b” dünya düzeni, bu yeni dünya düzeni ce adalet üzerine kurulması gereken bir düzendir. Ancak o düzene geçebilmek i; – Yaşanılabilir bir Türkiye’yi kurmam z lazım, Yeniden Büyük Türkiye’yi kurmamız lazım. Bunu kim kuracak? Hiç şüphesiz milli görüşçüler kuracaktır. Milli Görüş nedir? Bu milletin ruhunu temsil eden aslını ifade eden sistemin adıdır. Yüce milletimizin bizzat kendisidir. Bu sebeple yüce milletimiz var olduğu sürece Milli Görüşte var olacaktır. Ülkenin mevcut halinin fotoğrafını çekmenizi istesek, bu fotoğraf karesine neler girer? Ülkenin problemleri ve en acil sorunu nedir? Hocamız vefatından kısa bir süre önce ülkenin fotoğrafını masamızın üzerine koymuştu. Neydi o? Toprak ayağımız^altından kayıyor. Kanaatimce bu söz Türkiye’ninfotoğrafını gayet net açık bir şekilde ortaya koyuyordur. Şu an Türkiye’nin çevresi çökertiliyor. Türkiye yalnızlığa itiliyor. Şuan Mısır’ın,Tunus’un, Libya’nın Irak’ın yaşamış olduğu hazin olaylar Allah korusun Türkiye için çokuzakta değil. Türkiye bunun tedbirlerini almaya mecburdur. Hocamız bunu kırk yıl öncesinden haber vermiştir. Bu günleri görerek islam Güvenlik Teşkilatını kuralım diyordu. En önemli problemimiz ise işsizlik ve bölücülük. Reçete ise üretim ekonomisine geçmektir. Hali hazırda tüketim ekonomisi vardır. Her şeyimiz ithal. Bu nedenle 40 yıldır yerli sanayi, milli sanayi, ağır sanayi diye feryat ediyoruz. Kendi uçağımızı kendi tankımızı kendimiz yapalım, montaj değil üretim sanayisini kuralım diye milletimizi devamlı uyarıyor. Bölücülükle ilgili olarak; bu ülke tam 6 asır Osmanlıda kardeşlik duygusu içinde yaşamıştır. Ama yazık ki o duyguyu resmi ideoloji bertaraf etmeye çalışmış, islam’ın yerine laikliği empoze etmeye gayret etmiştir. Dolayısıyla yanlış bir laiklik anlayışı Türkiye’yi bölünme noktasına getirmiştir. Milli Görüş bu kardeşlik ruhunu yeniden canlandırarak bu problemi de çözecektir.
Saadet Partisinin parlamentodaki eksikliği ne kaybettirdi, orada olması ne kazandıracak?
Saadet Partisi mihenk taşıdır. Milli Görüş bu ülkenin mihenk taşıdır. Diğer partiler hali hazırda dahi Saadet Partisine bakarak durum belirliyorlar. Mecliste olduğu takdirde şüphesiz ki bu durum belirleme daha bariz bir şekilde ortaya çıkacaktır. Milli Görüş mecliste olsaydı Irak’ta 2 milyona yakın kardeşimiz şehit edilmezdi. Irak yerle bir edilemezdi, harabeye döndürülemezdi. Orada Ahmet’ler Mehmet’ler Hasan’lar Hüseyin’ler çırılçıplak soyundurulup birbiri üstüne istif edilemezdi, kızlarımız kardeşlerimiz Ayşe’lerimiz Zeynep’lerimiz tecavüzlere uğratılamazdı. Çünkü Milli Görüş kendisini bu alanda siper ederdi. Türkiye’yi ayağa kaldırırdı. Milli Görüş meclisi ayağa kaldırırdı.
İttifak konusunda kulislerde konuşulanlar var. Saadet seçimlere tek başına mı yoksa ittifakla mı girecek?
Görüşmeler devam ediyor büyük bir ihtimalle önümüzdeki günlerde bu konular netleşir. Biz bu konuda şöyle düşünüyoruz: Hocamızın ifadesiyle hepimiz bu milletin çocuklarıyız. Öyle olunca 75 milyon kardeşimiz birbirine kardeştir. Siyasi partilerde bu kardeşlerimizin kurmuş olduğu teşekküllerdir. Nasıl ki kardeşin kardeşedüşman olması tasvip edeceğimiz bir husus ise, bu kardeşlerimizin kurmuş olduğu teşekküllerde düşman teşekküller değildir. Bir araya gelinir ve işbirliği yapılırsa bu ülke için faydalı olur diye düşünüyoruz. Ancak biz sürekli olarak teşkilatlarımıza şu mesajı veriyoruz: Başkasının himmetine, yardımına, desteğine muhtaç isen zaferden ümidi kes. Bu anlamda diyoruz ki: Evet ittifak olursa ne ala ama ittifaksız biçimde tek başımıza seçimlere girmeye hazır olmalıyız.
Peki Saadet Partisi iktidara gelince ne olacak?
Bir kere bu milleti tarihiyle yeniden buluşturacaktır. Bakınız örnekle Çanakkale’de İngilizin, fransızın mezar taşlarını okurken, bir asır geçmemiş olmasına rağmen şehitlerimizin mezar taşlarını okuyamıyoruz. Bu kabul edilemez bir durumdur. Bu münasebetle diyoruz ki eğitimin her kademesindeOsmanlıca seçmeli ders olacaktır. Zorunlu eğitim sistemi hem yapısal olarak hem muhteva olarak değiştirilecektir. 4+4 + 3 biçiminde yapısal olarak değiştirilecek. Muhteva olarak eğitim sisteminin temeli önce ahlak ve maneviyat değiştirilecek, Imam-Hatiplerin orta kısımları yeniden açılacak, Kuran Kurslarını yeniden hayata kazandıracağız ve hafızlık müessesesini yeniden ihya edeceğiz. Sağlıkla ilgili olarak ise dünyaya gelen her çocuk ölümüne kadar sigortalı olacaktır. Çünkü bir kimse için kendinin sağlığından kendinin bedensel varlığından daha önemli bir şey olamaz.Vatandaşın sağlığının korunması devletin asli görevi olacaktır. Nüfus cüzdanı aynı zamanda sağlık karnesi yerine geçecektir. Yakın zamanda ise tüm çalışanlarımız çin tıpkı 1996’da olduğu gibi %50 zamvaat ediyoruz, insanlarımızın özelliklgençlerimizin geleceklerini kendi kişiliğingeliştirmesi içinde eğitim önündeki tüm engelleri kaldıracağız. Üniversite harçlarınıbütünüyle sıfırlayacağız inşallah.
Milli Görüş bünyesinden birçok parti çıktı, çeşitli vesilelerle ayrılanlar oldu. Ayrılan bu kardeşlerimize bir mesajınız var mı ?
Hiç şüphesiz Baba Ocağı burasıdır. Hocamız defalarca kez söylemiştir “Sürüden ayrılanı kurt kapar!” Bu nedenle hangi sebepten ötürü olursa olsun buradan ayrılan kardeşlerimizi de buraya hiç gelmemiş kardeşlerimizi de, gerçek adreslerine, hep beraber hakkı hakim kılmak için çalışmaya davet ediyoruz. Allah’ın izniyle Adil düzenin hakim olması yakındır. Dünya buna gebedir, insanlar bizi beklemektedir,
KAYNAK : ANADOLU GENCLIK DERGISI (ERBAKAN ÖZEL SAYISI)
MİLLİ ÇÖZÜM MAKALELERİ İÇİN TIKLAYINIZ…