MÜNAFIKLIK İKTİDARI
VE
AMERİKA’NIN AYRIŞMASI
Münafıklık; kişinin fark edildiğini anlayınca ve sıkıntıya uğrayınca, tarla faresi gibi yuvasına girip saklanması… Kendisini olduğundan başka türlü tanıtması… Ve çifte standart kullanıp ikiyüzlü davranmasıdır. Özellikle bu “çifte standart” üzerinde durmamız lazımdır. Aynı olay ve konu hakkında, şahıslara ve çıkarlarına göre farklı kıstaslara başvurmak, aykırı ve alâkasız ölçütler kullanıp zıt tavırlar takınmak münafıkların en yaygın huylarıdır. Şimdi bu nifak hastalığını ve Şeytan ahlâkını bazı örneklerle açıklayalım:
• Rahmetli Erbakan Hoca’nın Tansu Hanım’la el sıkışmasına bile, büyük bir hata gibi karşı çıkan ve kınayan nice tarikat ve cemaat ehli, hatta Refah Partili kimseler, şimdiki Başkanın veya bir başkasının, “AB talimatıyla evli erkek ve kadına (zina etmeleri halinde) 3 yıla kadar ceza öngören kanunu kaldırmasına”, yani zinayı serbest bırakmasına mazeret uyduruyorlarsa, işte bu münafıklıktır!..
• Erbakan Hoca’nın, İslam Birliği’ni kurmak ve Siyonist-Emperyalist odakların Müslümanları birbirlerine kırdırma hesaplarını bozmak üzere İRAN’ı tarihi D-8 programına katmasına bile, Şiilerle ittifak kurulur mu? diye karşı çıkan yobaz ve hokkabaz takımı, şimdiki Başkanın veya bir başkasının, Kur’an yaktıran, Hz. Peygamberimize hakaretler yağdıran, PKK ve PYD eşkıyalarına destek sağlayan, Gazze’de soykırım yapan Kuduz İsrail’e arka çıkan Haçlı AB’ye katılmak üzere attıkları taklalara keramet uyduruyorlarsa, işte bu münafıklıktır!..
• Erbakan’ın çocukları niye Mercedes’e biniyor? diye hırlayıp zırvalayanlar, şimdiki Başkanın aile üyelerine özel uçaklar tahsis etmesini bir marifet gibi sunmaya ve savunmaya çalışıyorlarsa, işte bu münafıklıktır!..
• Refah-Yol iktidara geldiğinde, daha önce Mesut Yılmaz – Tansu Çiller Hükümetince İsrail’le imzalanan askeri iş birliği anlaşmalarının, ülke çıkarlarımıza ve Milli-Manevi sorumluluklarımıza aykırı bütün maddelerini askıya alan… Sadece F-16 savaş uçaklarımızın modernizasyonu için ABD’ye gönderilirse tam 3 misli fazla para ödenecekken, bunların İsrail’de bakıma alınmasını onaylayan… Yani Büyük İsrail’e üç misli para kazandırma yanlışlığına yanaşmayan Erbakan’a atıp tutan beyinsiz takımının, şimdi 3,5 ayda çoğu çocuk, kadın 30 bin masum Filistinli Müslümana soykırım uygulayan, 30 bin mazlumun cesedini enkaz altında bırakan, 80 bin insanımızın yaralanıp sakat kalmasına yol açan şu Kuduz İsrail’e, her gün 7-8 gemi dolusu silah, gıda, akaryakıt ve kimyasal madde yolladığı TÜİK’in resmi raporlarıyla ispatlanan… Bu gerçeği Milli Çözüm Dergisi belgeleyince, bunları TÜİK sitesinden kaldıran bir iktidarın bu tavrına hâlâ mazeret uydurması, işte bu tam bir münafıklıktır!..
AYM Kararı ve Münafıklık Ayarı!
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurularda “hak ihlali” kararı verme yetkisi, Türkiye’den Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmalar sonucu çok büyük meblağlara varan tazminat cezalarından kurtulmaya yönelik bir ara tampon oluşturmak amacıyla Erdoğan iktidarınca çıkarılan özel kanuni düzenlemelere dayanmaktadır. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay’la ilgili hak ihlali kararı yasaldır ve uyulması lazımdır. Asıl sorun İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin ve Yargıtay Ceza Dairesinin tavrıdır. Rahmetli Erbakan Hoca, Refah Partisi’nin kapatılması sonrasında, TBMM’de yaptığı tarihi konuşmada: “Çok vahim hatalar içerse ve haksızlık edilse de, ülkenin en yüksek yetkili Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bu karara, uyulması gerektiğini” hatırlatıp, devlet adamlığını ortaya koymuşlardı. Ama şimdi Sn. Erdoğan ve Sn. Bahçeli, Can Atalay hakkında hak ihlali kararı veren Anayasa Mahkemesi’ne tehditler yağdırmaktalardı. Oysa AYM üyelerini atayanlar da, onun hak ihlali kararlarını nasıl alacakları konusunda ilgili yasal kuralları Meclis’ten çıkaranlar da kendileri olmaktaydı.
İsrail’den Erdoğan için: “Düşman Görünümlü Dost!” Tanımı!?
Suudi yayın kuruluşu İlaf’a demeç veren İsrail İstihbarat ve Nükleer Enerji Bakanı Yisrael Katz, Hayfa’dan Suudi Arabistan’a uzanan bir demiryolu projesi üzerinde çalışıldığını açıklayarak Türkiye’nin de mallarını Körfez’e Hayfa Limanı’ndan ulaştırdığını açıklamıştı. Kuduz İsrailli Siyonist Bakan Yisrael Katz, ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasından sonra Erdoğan’ın “DüşmanDOST” (Frenemy) rolü oynadığını hatırlatmıştı. Siyonist Katz, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan için: “Bize oldukça fazla saldırıyor. Biz de haliyle cevap veriyoruz. Ancak unutmamak gerekir ki, Türkiye, mallarını Hayfa Limanı üzerinden Körfez bölgesine gönderiyor. Türkiye’nin Körfez ülkelerine yaptığı ihracatın %25’i Hayfa Limanı üzerinden gerçekleştirilmektedir” itirafında bulunmuşlardı.
…
MAKALEYİ OKUMAK veya DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ..