MÜNAFIK KALEMLERİN MARAZI VE TÜRKİYE’NİN MANZARASI
Sn. Başbakan “Bütün devlet kurumlarından ve adliye koridorlarından paralel çeteyi temizleyeceğiz!” diye nutuklar atıyor, ama haftalar aylar geçmesine rağmen hiçbir ciddi soruşturma hala başlatılmıyordu. Bazı Polisleri, savcıları ve bürokratları başka yerlere tayin etmekle bu yapının nasıl çökertileceğini herkes merak ediyordu. AKP hükümeti, seçimlerden hemen sonra AB’ye Kabul edilme hatırına, başta Kıbrıs olmak üzere, çok büyük tavizler vermeye hazırlanıyordu. “ABD Modeli İstihbarat teşkilatı kurulacak” palavralarıyla ve değiştirilen yeni MİT yasasıyla, Türkiye dolaylı biçimde CIA ve MOSSAD’ın güdümüne sokuluyor ve bütün bunlara “demokratikleşme” kılıfı geçiriliyordu. Son iki aylık cari açık 9 Milyar dolara yaklaşıyor, yetkili uzmanlar Türkiye ekonomisinin “kara para ile ayakta kaldığına ve her an çökme riski taşıdığına” dikkat çekiyor ve her dört gençten birinin işsiz dolaştığı bir ülke sosyal patlamalara gebe bulunuyordu. Ama ne gam, Recep Başbakanın oğlu Prens Burak Erdoğan 17 Milyon dolarlık yeni bir ticaret gemisini deniz taşımacılığı filosuna katıyordu.
Toplum TV’lerdeki sözde dini programlarla hipnozlanıp uyuşturuluyor, Takva ehli Cemaatin Bugün TV’sinde çırılçıplak Salsa dansları yayınlanıyor, Cübbeli Hoca Travestilere sahip çıktığı vaazında “Bende her yol var!” diye övünüyordu. “Travestilik, eş cinsellik, tinercilik; İslam’a da, insan fıtratına da, toplum ve aile yapımıza da aykırı ve ahlak dışı günahlardır. Bu kötü ve çürütücü sapkınlıklardan kurtulmak ve korunmak için devlet, millet ve cemaatler olarak çok ciddi ve acil önlemler alınmalıdır ve bu batağa sürüklenenlerin yeniden ıslahı ve topluma kazandırılması lazımdır!” denilmesi gerekirken Sn. Cübbeli:“öyle travesti, eşcinsel, tinerci diye insanları dışlamamalıdır. Onlar yaptıkları işin günah olduğunu bildikleri ve mübah kabul etmedikleri müddetçe kâfir sayılmayacaktır ve bir tövbe ile evliya derecesine bile çıkacaktır” gibi zahiren doğru görünen, ama sanki gizlice bu haramları ve hayâsızlıkları basite indirgeyen ve hoş görüp dolaylı reklam eden bir tavırla, acaba hangi çevrelere yaranmak istiyordu? Üstelik Bay Cübbeli “bir zamanlar çarşaf-peçe giymeyenleri ve sakalını tıraş edenleri bile kınayıp dışlarken şimdi ne oldu da böylesine hoşgörülü kesiliverdiniz?” sorularına yanıt verir gibi: “Benim otuz yıllık vaazlarımı toplayın hep bu minvalde konuştuğuma şahit olacaksınız ve tek bir kelime çelişki bulamayacaksınız!” mealinde asılsız iddialarda bulunuyordu.
Sn. Recep Erdoğan Başbakan iken: “yasa dışı dinlemelerle özel hayatım ihlal ediliyor” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunuyor; ama 12 yıldır kendi sorumluluğu altındaki resmi kurumlar ve AKP himayesiyle palazlanan paralel casuslar eliyle binlerce komutanın, kurmay subayın, vatansever bürokrat ve aydının aleyhine yürütülen karalama kampanyalarını unutuyor ve hiç de yüzü kızarmıyordu. Oysa Tayyib’in yalaka medyası “Ergenekon’un dinci kanadı” diye aylarca Milli Çözüm Ekibine iftira atıp kinlerini kusarken bay başbakan susuyordu!
Bay Adnan Oktar Bülent Arınç’ı fena haşlıyordu!
“Bülent beni duyuyor musun? Başbakan da olamayacaksın, Cumhurbaşkanı da! Adamın şartlarına bak ya! İnanılır gibi değil! Genç kızlar gülmeyecek, inşallah maşallah demeyecekler. Dekolte giymeyecek, dekolte giymek edepsizliktir. Biz neyin edepsizlik ve ahlaksızlık olduğunu iyi biliriz Bülent! Beni konuşturma! (Hazret, hâşâ takdir makamı ya, Cumhurbaşkanı ve başbakanı sanki kendisi tayin ediyordu!) Sen genç kızların neşesinden niye rahatsız oluyorsun? De yahu, hayata küstüm, içime kapandım de. Sorunlarım var de. Ben anlıyorum senin derdini. Olabilir insanlık hali. Sorunların var demek ki. Bizim sorunlarımız yok, acayip güçlüyüz Bülent! Elinden geleni de ardına koyma! İlle de erkek görmek istiyorsan, sana bol bol erkek göndereceğiz Bülent!” diyerek, Sn. Arınç’ın erkeklik gücünün bittiğini ima edecek kadar şaşırıp şımarıyor ve AKP’yi modern gösterip topluma sevdirmek için kediciklerini dekolte kıyafetlerle A9 TV kanalına çıkardığını söylüyordu: “Biz ve kediciklerime kimse karışamaz. Biz özel olarak AKP’yi güzel ve modern göstermek için yapılan bu jestleri yapıyoruz. (yani kızlarımızı dekolte giydirip sulu şakalar yapıyoruz) Kim meraklısı bunun? Seni kurtarmak için böyle davranıyoruz. Komünistler senin iflahını keserdi biz olmasak, öyle gevrek gevrek konuşamazdın”[1]
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…