MONTRÖ’NÜN ÖNEMİ VE YANDAŞLARIN DÜMENİ!
“Haftalardır, Türkiye gündeminde Montrö vardı. Dünyanın gündeminde de üstü örtülü Montrö vardı. Bakınız NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg telefonla, Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy ile görüşerek, “NATO kararlı bir şekilde Ukrayna’nın egemenlik ve toprak bütünlüğünden yanadır” diyerek kışkırtmıştı.
Ukrayna’nın, Rusya ile yaşadığı gerilim Karadeniz’i karıştırmıştı. Ukrayna’nın Karadeniz’de sınır uzunluğu 1.756 km, Türkiye’nin ise Karadeniz’deki kıyı uzunluğu 1.700 km kadardı. Cumhurbaşkanı Zelenskiy ile -altı ay önce Devlet Nişanı verdiği- Erdoğan’ın arası çok iyi durumdaydı. Zelenskiy, 2021 Nisan’ında Türkiye’ye uğramıştı.
-Erdoğan, 2016’da Ukrayna ile ortak askeri araç ve silah üretimi konusunda anlaşmıştı.
-Erdoğan, askeri tedarik için Ukrayna’ya 200 milyon lira mali destek sağlamıştı.
Erdoğan, Ukrayna’nın NATO’ya girmesine de arka çıkmaktaydı. Bu arada şunu hatırlatayım: NATO üyesi olmak isteyen Gürcistan’a karşı 2008 yılında askeri müdahalede bulunarak engelleyen Rusya, halihazırda Ukrayna’nın NATO üyeliğine de hiç olumlu yaklaşmamaktaydı.
Ayrıca Gürcistan’ın da Karadeniz kıyı uzunluğu 322 km… Keza Rusya’nın ise Karadeniz’e kıyısı 421 km civarındaydı.
Evet; Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Gürcistan, bu dört ülkenin Karadeniz’e kıyısı vardı. Bu nedenle haftalardır gündemimizden düşmeyen Montrö ile bu dört ülke de alâkadardı. Bölgeye girmek isteyen ABD/NATO da bu tartışmalara yakından ilgi duymaktaydı.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla ABD, bölgede renkli devrimleri kışkırtmıştı. 2003 yılında Gürcistan’da “Gül Devrimi” yaptırdı. 2004 yılında Ukrayna’da “Turuncu Devrimi” yaptırmıştı. Putin’in iktidara gelişiyle Rusya, bölgede kaybettiği ülkeleri yeniden himayesine almaya başlamıştı. Çatışmalar, savaşlar, işgaller yaşanmıştı ve hâlâ yaşanmaktaydı.
ABD/NATO, Ukrayna ve Gürcistan’a yardım etmek istiyorlardı. Ama karşılarına Montrö Boğazlar Sözleşmesi çıkmaktaydı. Çünkü Montrö Sözleşmesi’ne göre: (Çanakkale ve İstanbul) Boğazlardan geçişte bütün yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek toplam tonajı 15 bin tonu aşmayacaktı…
Yine Montrö’ye göre: Karadeniz’in en güçlü donanmasının tonajını en az 10 bin ton aşarsa, diğer kıyıdaş ülkelere Karadeniz donanmalarının tonajlarını en çok 45 bin tona varıncaya değin arttırma hakkı doğacaktı.
Ve yine Montrö’ye göre: Karadeniz’de bulunmalarının amacı ne olursa olsun, kıyıdaş olmayan devletlerin savaş gemileri bu denizde yirmi bir günden çok kalamayacaklardı…
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ