Anasayfa Genel Milli Çözüm Dergisi Yazarlarımızın SAVUNMA YAZILARI

Milli Çözüm Dergisi Yazarlarımızın SAVUNMA YAZILARI

Yazar: yonetici
0 Yorum 287 Görüntüleyen

Milli Çözüm Dergisi Yazarlarımızın SAVUNMA YAZILARI

 

Aralık 2015 Tarihli ve 147 sayılı Milli Çözüm Dergimizdeki yazılarından dolayı beş yazarımıza birden Savcılıkça soruşturma açılmıştı. Ahmet Akgül Hocamız Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a “Yalaka” dediği için; Genel Yayın Yönetmenimiz Osman Eraydın AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’e “Halka şantaj yapmaya kalkıştığını…” söylediği için; Yazarımız Nevzat Gündüz Mehmet Şimşek’le Ali Babacan’ın “Siyonist sermayenin adamları” gibi davrandıklarını belirttiği için; Yazarımız Erdoğan Bişkin Sn. Cumhurbaşkanının, Başbakan iken 32 yerde eşbaşkanı olduğunu söylediği “BOP’un anlamının ve amacının topluma resmen açıklaması gerektiğini” dile getirdiği için; Yazarımız Abdullah Akgül ise “10 Kasım Atatürk’ü anma törenlerinde Sn. Cumhurbaşkanı ve Başbakanın Mustafa Kemal’e üstün başarılarından dolayı hayranlıklarını ve şükranlarını arz ederken, AKİT TV’nin hakaret ve küstahlıklarının münafıklık olduğunu” ifade ettiği için, güya Sn. Cumhurbaşkanına ve Başbakana hakaret edildiği iddiasıyla, beş yazarımız da ifadeye çağrılmıştı. Yüce Yargının nelerle meşgul edildiğini, düşünce ve ifade özgürlüğünün ne denli işlediğini, Devlet Başkanıyla, Hükümet Başkanının nasıl iç içe girdiğini, Cumhurbaşkanıyla Başbakanın yetki ve görevlerinin nasıl belirsizleştiğini, tarafsız bir Cumhurbaşkanı gibi değil, bir partinin Genel Başkanı gibi davranan Sn. Cumhurbaşkanın hâlâ yazar ve yorumcuların tarafsız Cumhurbaşkanına yönelik tenkitler kapsamında değerlendirilip susturulmaya gayret edildiğini, kamuoyunun iz’anına ve vicdanına duyurmak üzere verdiğimiz ifadeleri sizlerle paylaşmak istedik.

 

AHMET AKGÜL:

Milli Çözüm Dergimizdeki “Seçimin Sonuçları ve Gizemin İpuçları!” yazımızdaki “Yalaka Yalçın Akdoğan” ifademizden yola çıkarak, hakkımızda hakaret davası açılması oldukça üzücü ve düşündürücü bir olaydır. Tamamen ilmi gerçeklere ve Milli endişelere dayanan ve iktidar tarafından bile ciddiyetle ele alınıp yararlanılması umulan bu yazımız bir bütün olarak değerlendirildiğinde asla hakaret kasıtlı ve kötü amaçlı hazırlanmayıp, sadece ülkemiz üzerindeki sinsi oyunlara yoğunlaşılması ve gerekli tedbirlerin alınması amaçlandığı anlaşılacaktır. Çünkü AKP yanında sivil PKK olan HDP’ye, FETÖ Cemaati’ne ve ABD’nin Şeytani emellerine de vurgu yapılmıştır.

Yalakalık: Dalkavukluk yapan, gözüne girmek istediği şahısların yanlışlarını aklamaya çalışan, makam ve çıkar hatırına toplumu avutmaya ve gerçekleri çarpıtmaya uğraşan kimselerin bu tavrını tenkit için kullanılan bir uyarı kavramıdır. (Bak: Büyük Larousse 24. Cilt. Y. Maddesi) Daha önceki Hükümet sözcüsü Hüseyin Çelik de, O dönemde iktidarın her yaptığını kahramanlık gibi aktarmış, daha sonra “AKP iktidarının ve kurmaylarının Çözüm Süreci bahanesiyle, PKK’nın her türlü silahları ve altyapısıyla Güneydoğu’ya yerleşmelerine göz yumulduğu, Vali ve Kaymakamların susturulduğu” şeklinde itiraflarda bulunmuş ve kendi iktidarını açıkça suçlamışlardı. İşte bizim “yalakalık” diye uyardığımız tavır, Milli birlik ve dirliğimizi, Devletin ve ülkenin geleceğini tahrip endişesi taşıdığımız böylesi yanlışlıklara kahramanlık kılıfı uydurulmasıdır. Şimdi kendi eski Bakanlarının itirafıyla Çözüm Süreci boyunca, PKK’ya göz yumulmuşsa (ki biz Milli Çözüm Dergisi olarak, ta o günden itibaren defalarca bu konuları yazmış ve gündeme taşımıştık. Hatta daha önce FETÖ Cemaatiyle Hükümetin sarmaş dolaş oldukları dönemlerde de bu tür uyarılar yaptığımız için Hükümet ve Cemaat’in ortak gayretiyle “ERGENEKONCU” diye yaftalanıp içeri alınmıştık). Şimdi Güneydoğu’muzdaki bunca tahribatların ve can kayıplarımızın hesabı kimlerden sorulacaktı? Yurdumuzu, Ordumuzu, namus ve onurumuzu, hürriyet ve huzurumuzu, mevcut iktidarlardan daha önemli ve öncelikli görmek, bu kutlu değerlerimizi sahiplenmek ve geleceğimizi tehdit ettiğine kanaat getirdiğimiz bazı girişimleri, hakaret etmeden ve fitneyi körüklemeden tenkit etmek eğer bir suçsa, herkes şahit olsun ki biz bu suçu bir şeref madalyası gibi boynumuzda taşımaya hazırız!..

Kaldı ki tarafsız bir Cumhurbaşkanı gibi değil, fiilen bir parti başkanı gibi davranan şahsiyetlerle ilgili tenkitlerin de “Bir Siyasi Parti Yetkilisine yönelik tenkitler” kapsamında değerlendirilmesi, hukuk ve adaletin temel mantığına daha uygun bulunmaktadır.

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi