MHP’li Oktay Vural’ın Çarpıtması Ve SABATAİSTLERİN DİNMEYEN ERBAKAN HINCI!
Eski koyu şeriatçı şimdi PKK uşağı BDP’li Altan Tan CNN Türk Televizyonunda, MHP’yi kastederek, “Erbakan eli kanlı katillerle seçim ittifakı yaptığı için o partiden ayrıldığını” böbürlenerek anlatmıştı. Oysa şimdi kendisi onbinlerce bebek, çocuk, kadın masum insanın katillerinin himayesine sığınmaktan utanmamıştı. Hem “Yıllarca PKK’ya hizmet etmiş ve zahmet çekmiş insanlar varken neden seni İmralı görüşmelerine özellikle kattılar?” diye sormak lazımdı. Çünkü bu heyetleri hazırlayan malum merkezler, kendi has adamları dışında, öyle herkese güven duymazlardı. Acaba Altan Tan’ı dinsiz ve komünist Öcalan’ın postacılığı şerefine, İslami geleneğinden dolayı mı, yoksa genlerinin hatırına mı layık bulmuşlardı. Evet, Siyonist Yahudiler nazarında Erbakan’a sataşmak kadar hiçbir tavır puan kazandırmazdı.
Almanya’nın Bremen kentine giden MHP İzmir Milletvekili ve Meclis Grup Başkan Vekili Oktay Vural Mercedes işçileri için düzenlenen seminere katılmıştı. 200 dolayında Türk işçinin hazır bulunduğu seminerde konuşan Vural, Türkiye’deki siyasi gelişmeler hakkında bilgi aktarmış, sonunda soru cevap bölümü yapılmıştı. Bu bölümde bir gurbetçinin ayağa kalkarak Oktay Vural’a “Abdullah Öcalan yakalandığında iktidarda siz vardınız, neden asmadınız?” sorusu üzerine, çantasından bir kitapçık çıkarıp bazı bölümler okuyan Vural, “Öcalan’ın idamına 1997 yılında Tansu Çiller ile Necmettin Erbakan’ın İnsan Hakları Mahkemesi’yle yaptığı 11 nolu protokolünün engel olduğu” iddiasını ortaya atmıştı.
Vural şu açıklamayı yapmıştı “15 Şubat 1999 tarihinde terörist başı Türkiye’ye getirildi. Zaman zaman Başbakan diyor ya, sizin elinize getirildi de siz asmadınız. Öcalan 31 Mayıs 1999’da 2 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı. 29 Haziran’da ölüm cezasıyla cezalandırıldı. Yargıtay 9’uncu ceza dairesi de 25 Kasım 1999’da idam cezasını oy birliğiyle onadı. Bundan önce Sayın Tansu Çiller ve Sayın Erbakan tarafından 11 nolu protokol imzalandı. 11 nolu protokolle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı tanıdı ve bizim iç hukukumuzun bir parçası halini aldı. Bu bireysel başvuru yapanlar hakkında icrai faaliyetine girmeden önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararı beklenmesi lazımdı. Bu protokol 1997 yılında imzalandı. Bu protokolle terörist başı mahkemeye başvurma hakkı elde etti ve bunu kullandı. Mahkemede davayı kabul etti ve idam cezasının infaz edilmemesi için adım atılmasını hatırlattı. Uluslararası sözleşme imzalamışsın, yargı yetkisini tanımışsın, mahkemede diyor ki ben bu yetkiyi kullanıncaya kadar idamı uygulama. Bu protokolde sayın Abdullah Gül’ün de imzası var. Bir mahkeme süreci peki ne yapacağız?”
Oktay Vural’ın bu asılsız iddialarını ve çarpıtmalarını, Sabataist hınçlarına sosyalistlik kılıfı geçiren Odatv. (11.01.2013) hemen dört elle sarılmış ve Erbakan’ı suçlama fırsatı yakalamış olmanın şeytani heyecanıyla gerçekmiş gibi yazıp yayınlamıştı. Oysa aşağıda tek tek tarihi seyri ve belgeleriyle ispatladığımız gibi, Oktay Vural’ın bahsettiği 11. Nolu protokolün hazırlanması, imzalanmasında Refah-Yol iktidarının hiçbir ilgisi bulunmamaktaydı. Kendi sorumluluklarından kurtulmak ve suçluluk psikolojisini bastırmak için başkalarına saldırmak ve gerçekleri saptırmak… Ve hele hele, her bahane ile Erbakan’a sataşmak ve onu kötülemeye çalışmak, maalesef solcu, sağcı ve din istismarcısı kesimlerin ve Sabataist-Masonik merkezlerin marazlı tavrıydı.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…