Anasayfa » McKinsey Company IMF’NİN ÖZEL FAKTORİNG TEŞKİLATIYDI!

McKinsey Company IMF’NİN ÖZEL FAKTORİNG TEŞKİLATIYDI!

Yazar: yonetici
0 Yorum 463 Görüntüleyen

McKinsey Company

IMF’NİN ÖZEL FAKTORİNG TEŞKİLATIYDI!

 

      

Erdoğan iktidarı biraz daha dış borç bulabilmek, yabancı sermayeyi biraz daha ülkede tutabilmek, böylece iflasını geciktirip biraz daha iktidarını uzatabilmek hatırına, McKinsey denen küresel Siyonist şirketinden danışmanlık alma ve 16 Bakanlığı bu McKinsey’nin denetim ve yönetimine bırakma kararı almıştı. Çünkü zaten 3 Ekim 2018 itibariyle faiz oranı %25’e ve doğal olarak enflasyon da %25’e ulaşmış durumdaydı. Küresel Yahudi sermayesinin güdümündeki McKinsey özel şirketine; Türk ekonomisini, hem de 16 Bakanlığı denetleme yetkisiyle teslim edilmesi tam bir skandaldı.

 

Bu McKinsey’nin daha önce danışmanlık yaptığı nice dev holdingler batmış ve on binlerce çalışanı işsiz kalmıştı. Tam bir becerisizlik ve çaresizlik halini yansıtan bu talihsiz girişim, ülkemizi daha borçlu ve perişan bir duruma taşıyacaktı. Üstelik stratejik ve ekonomik değeri çok yüksek olan BOR madenlerimizin kontrol ve pazarlamasının da bu Siyonist McKinsey şirketine bırakılacağı kulislere sızmıştı. Ama çok şükür ki, ciddi uyarılar ve yoğun baskılar sonucu, iktidar geri adım atmak ve McKinsey anlaşmasını askıya almak zorunda kalmıştı.

Yandaşların bile sabrı taşmıştı!

Akit TV’deki Derin Gerçekler programında konuşan Abdurrahman Dilipak, McKinsey şirketine danışmanlık görevi verilmesine çok sert tavır almıştı. Dilipak, “Eğer vazgeçmezlerse AKP’ye de Erdoğan’a da yazık olacak!” diye uyarmıştı. Dilipak programda şu ifadeleri kullanmıştı:

”Ya ben kendimi inkâr etmeye kalkışacağım ve AKP’lilere şirin gözükmek için gerçekleri saklayacağım; ya da susmayacağım. Bu iktidara hep destek oldum, ama yanlışlara da karşı çıkarım. McKinsey’nin FETÖ’den farkı yoktur. ENRON’a danışmanlık yapan bir kirli şirketi Türkiye’ye sokamazsınız, bunu yapamazsınız!.. Eğer sokarsanız, cehennemin dibine kadar yolunuz var. Geçmişte Irak tezkeresine de karşı çıkmıştım. Ben doğru bildiğimi yaparım ve yapmaktan da geri durmayacağım. Bunlar ne savunma sanayinizi bırakırlar ne de tarımınızı. IMF gelse bunlardan daha kötü olmazdı. Bunlar sahtekâr, bunlar dolandırıcıdır. Bunlar Rothschild’lerin truva atıdır. Maalesef büyük bir komplo ile karşı karşıyayız. Ben McKinsey’ye karşı çıkarken ve iktidarı uyarırken, aslında Tayyip Erdoğan’ı savunmaktayım… Çünkü bu böyle devam edemez, bu adımlar ülkeyi felakete taşıyacaktır. Bu arada yanlış atamalar da yapılmaktadır. Bu atamalar da komplonun bir parçasıdır. Türkiye’yi Birleşik Arap Emirlikleri’ne ve Suudi Arabistan’a benzetecek adımlardır. Erdoğan’ın da buna izin vermeyeceğine inanıyorum. Bu kafayla giderlerse teğet meğet gitmeyecek, Türk ekonomisi batacaktır!.. Eğer önlem alınmazsa Türkiye’ye de Tayyip Erdoğan’a da yazık olacaktır!..” Bakalım, Dilipak’ın feryadı putlarının yıkılmasına engel olacak mıydı?

Buna rağmen; 27. Dönem yasama yılı başlarken, TBMM Genel Kurulu’na hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın: “ABD ile ilişkileri geliştirmeyi ümit ediyoruz” çıkışları herkesi şaşırtmıştı.

Yeni yasama yılı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, her devlet gibi Türkiye’nin de ülkelerle ilişkilerinde inişler çıkışlar yaşanabildiğini dile getirerek, “Amerikan yönetiminin eninde sonunda ülkemize yönelik yanlış bakış açısını düzelteceğine inanıyorum. İnşaallah, en kısa sürede aramızdaki meseleleri çözüp, Amerika ile yeniden stratejik ortaklık ruhuna uygun ilişkiler geliştirmeyi ümit ediyoruz” sözleri daha önceki çıkışlarının palavra olduğunun bir kanıtıydı…

 

..

 

MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi