MASON TARİKATÇILARI
VE
ATATÜRKÇÜLÜK SAHTEKÂRLARI
10 Ekim 1935 tarihli gazeteler, Türk Mason Cemiyeti’nin; “Türkiye Cumhuriyeti’ndeki terakkileri nazar-ı itibare alarak” faaliyetlerine ara verdiğini duyuruyordu!.. Kendisi de mason olan dahiliye vekili Şükrü Kaya ise, “Masonların; hükümetin programındaki esasları inceleyince, kendi ideallerinin gerçekleşeceğini gördüklerini, bu yüzden kendi kendilerini feshettiklerini” açıklıyordu!.. Aslında, Atatürk’ün kahrına uğradıkları gerçeğini saklamaya çalışıyorlardı. Çünkü; işin içyüzü tamamen farklı bir durumdu!.. Bu olaydan kısa bir süre önce Atatürk; Mahmut Esat Bozkurt’u yanına çağırtıyor, ona masonlar hakkında bir kitap vererek okumasını ve meclis kürsüsünden, masonlara hücum eden bir konuşma yapmasını istiyordu.
Mahmut Esat Bey çok iyi bir hatipti, güzelce hazırlanıyor ve mecliste, şu tarihi açıklamayı yapıyordu:
– “Biz, atalarımızın mensup olduğu tarikatları bile kapattık. Masonluk da kökü dışarıda, bir Yahudi tarikatından başka bir şey değildir. Onu da kapatmamız gerekir.” Ortalık buz kesiyordu!..
Zaman kötüydü… Dünya 1930’ların krizini henüz atlatmaya başlamışken, İtalya ve Almanya’da hırslı diktatörlükler oluşuyordu. Basiret gözü açık olan, tarihten ders almasını bilen ve General Mc Arthur’la yaptığı sohbette; “Yeni bir savaşın kaçınılmaz olduğunu ve Alman hücumunun nereden ve nasıl başlayacağını” dahi büyük bir isabetle söyleyen rahmetli Atatürk; böyle bir durumda yabancılara körü körüne bağlı bir cemiyetin, ülkede faaliyet göstermesinin tehlikelerini elbette ki seziyor ve masonluğun ne olduğunu çok iyi biliyordu!
– Nizip Bozgunu’nu fırsat bilen Mustafa Reşit haininin; ülke ekonomisini, 1838 Serbest Ticaret Anlaşması’yla nasıl ipotek altına soktuğunu,
– Paris Anlaşması’yla, Avrupalı sayılmanın bedeli olarak ilan edilen 1856 Islahat Fermanı’nın; nasıl gayrimüslim hegemonyası oluşturduğunu,
– Katil Hüseyin Avni Paşa’nın; 1875’te İngiltere’ye gidip, talimat aldıktan sonra Kayserili Ahmet ve Mithat paşaların desteği ile Sultan Abdülaziz’i nasıl şehit ettirip boğdurttuğunu,
– Rum Scalieri namussuzunun; Türk ekmeği yiyip, sonra Bizans devleti kurmak için nasıl koşturduğunu… Evet hepsini biliyordu!.. Hem de çok iyi biliyordu ve Atatürk masonları iyi tanıyordu!
Ayrıca, kendisi hariç bütün arkadaşları mason ve birçoğu Sabataist dönme olduğu için; Selanik’teki Yahudi evlerinde ülke aleyhine süren ihtilal toplantılarını, İttihatçıların; yabancı oyununa gelip, ülkeyi nasıl 1. Cihan Savaşı’na soktuklarını, Mustafa Suphi olayını, Çerkez Ethem’in isyanını, İzmir Suikastını ve Hilafetin kaldırılması konusunda da İngilizlerin ve özellikle Hahambaşı Haim Nahum Siyonist’inin ısrarını, bizzat yaşayarak biliyorlardı.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…