Patates; mevsimlik bir sebze değeri taşıdığı, kalıcı ve kurtarıcı özellikleri bulunmadığı, sofraları süsleyen ve bize geçici lezzetler veren bir nimet sayıldığı için, böyle bir isimlendirme münasip düşmektedir.
- Kur’an-ı Kerim ilmiyle amel etmeyenleri, dinlerini satıp dünya isteyenleri:
“KOCAMAN KİTAP YÜKÜ TAŞIYAN MERKEPLERİN DURUMUNA” (Cuma: 5)
- Yüksek perdeden atıp tutanları, böbürlenip seslerini yükselterek konuşanları:
“EŞEKLERİN ANIRMALARINA” (Lokman: 19) benzetmektedir.
- Yahudi ve Hıristiyanların, İslam düşmanlarının ve onların himayesine sığınanların:
“AŞAĞILIK MAYMUNLAR, DOMUZLAR VE TAĞUTA TAPANLAR KILINDIKLARINI” (Maide: 60)
- İnsanlardan; kalpleri olup ta Kur’an-ı okuyup anlamayanların, gözleri olup ta Hakkı görüp tabi olmayanların, kulakları olup ta ilahi çağrıyı duymayan ve İslam’a uymayanların:
“AYNEN HAYVANLAR GİBİ, HATTA DAHA AŞAĞI VE BAYAĞI OLDUKLARINI” (Araf: 179) haber vermektedir.
Kur’an böylesine ağır ve aşağılayıcı benzetmeler yaparken bizim PATATES DİNİ şeklindeki teşbihimiz elbette makul ve makbul görülmelidir.
Maun suresindeki ilahi tespit ve tehditler okununca bu benzetmeye hak verilecektir:
“1- Dini yalanlayanı (inandım dediği ve bazı ibadetleri yerine getirdiği halde, gerçekte İslam’a teslim olmayanı) görüp (bildin mi, onlar kimlerdir?)
2- İşte, yetimi (sahipsiz, savunmasız ve çaresiz kimseleri) itip kakıveren (hor görüp ezmeye yeltenen)
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…