“KENDİNİ TANIT!” DİYEN BİR DOSTA
Hayal dünyasında, dolaşırmışım
Her şeyi Kur’an’la, dermişmişim ben…
Başımdan büyk işe, bulaşırmışım
Hak-Bâtıl arasın, germişmişim ben…
Çok aldanırmışım, ayet hadise1
Kur’an’la yorumlarım, türlü hadise
Hiç aldırmazmışım, boş havadise
Gönlümü davama, vermişmişim ben…
Tepip geçermişim, şöhret nimeti
Yüksek mevkileri, memuriyeti
Nice fırsatları, hem ganimeti
Boş verip su ekmek, yermişmişim ben…
Biraz Din davadan, satmalıymışım
Zalime haine, yatmalıymışım
İmanla inkârı, katmalıymışım
Eski çağda kalmış, dervişmişim ben…
Hiçe sayarmışım, şaşı bakanı
Tek Ekber tanırım, Yüce Hakanı
Ayırmam hamalla, devlet başkanı
Yanlış yapanları, yermişmişim ben…
Zikre dalarmışım, Mevlane gibi
Aşka yanarmışım, pervane gibi
Hakk haykırırmışım, divane gibi
Postu Dost yoluna, sermişmişim ben…
Ümmetin haline, beynim yanıyor
Vicdanım sızlıyor, kalbim kanıyor
Kimi deli kimi, veli sanıyor
Sadık dosta göre, ermişmişim ben…
Allah’a söz verdim, nasıl cayarım
Deşifre olacak, bilgi sayarım
Mizanda bellolur, gerçek ayarım
Hak çin akıttığım, termişmişim ben2…
Bâtıl taklitçisi, medenî maymun
Bize diyor imiş: “Mevlâ’ya mecnun!” …
O zaman mutluyum, o zaman memnun
Cennet güllerini, dermişmişim ben…
1- “(Dış Güçler ve Şeytani Merkezlerle irtibat kurup imkân ve iktidara kavuşan) Münafıklar ve kalbinde maraz olanlar (Hakk davada ve hayır yolunda sabit ve sağlam kalan mü’minlere): ‘Bunları dinleri (ve Allah’ın va’adine olan hayali güvenleri) aldatıp şımartmıştır (ve bu yüzden büyük güçlere ve zalim yönetimlere kafa tutmaya başlamışlardır)’ diyorlardı. Oysa kim Allah’a tevekkül (ve teslimiyet) gösterirse, şüphesiz (onu zafere ulaştıracaktır, çünkü) Allah Üstün ve Güçlü olandır, Hüküm ve Hikmet sahibi (hükümrandır).” (Enfal: 49)
2- “Şüphesiz her insana kendi emeğinden başkası verilecek değildir. (Herkes ancak hak ettiğine ve sebep olduğu kötülüklere erişecektir. İnsana gereken çalışıp emek vermek, maddi ve manevi kazanımlarını böyle elde etmektir.)”
“Şüphesiz (herkesin) kendi emeği (veya çabası) görülecek (ve değerlendirilecek)tir.”
“Sonra ona en eksiksiz (biçimde) karşılığı ödenecektir.” (Necm: 39, 40, 41)
MİLLİ ÇÖZÜM DERGİSİ