Milli Çözüm Dergisi Seminer Programı
Arş. Yzr. ve Siyaset Bilimci Ahmet AKGÜL
19 Mayıs 2016-İstanbul / Video Kayıt Çözümü
Euzubillahimineş-şeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.
Şimdi “İslam Kardeşliğinin Temel Esasları ve Milli Manevi Sorumluluklarımız” konulu konferansımı inşaallah kardeşlerime arz etmeye başlıyorum.
Elhamdülillah, Biz mü’minleriz; Kur’an-ı Kerim: “Mü’minler ancak kardeştirler” buyurmaktadır. Kardeş olmanın ilk ve en önemli şartı önce mü’min olmaktır. O şerefin birinci basamağı budur. Mü’min olanların vasıflarını da Zümer Suresi’nin 44. ve 45. Ayetlerinde Cenab-ı Hak şöyle hatırlatıp uyarmaktadır: “Allah vahid, tek olarak zikredildiği zaman, O’nun ne Zâtında ne şeriatında ne icraatında ve icadatında-yaratmasında ne de takdiratında asla şeriki yoktur. Her yaptığı en güzelidir, her takdiri en mükemmelidir.” şeklinde gerçek bir tevhidi imana ulaşmayanların İslam kardeşliğini hakkıyla anlamaları da imkânsızdır. Öyle ya bunlar neyin kardeşi olacaklardır? Ayet şöyle diyor; “Ahirete inanmayanlar, yani gerçek iman vicdanlarına kalplerine oturmayanlar, Allah böyle vahid olarak tek olarak zikredildiği zaman canları sıkılır.” “Yüce Yaratıcının asla eşi, ortağı ve benzeri bulunmamaktadır. O’nun İlahi kanunları en mükemmel olandır. O’nun nizamının ve kurallarının esas alınmadığı bir ülkede, bir bölgede, yeryüzünde huzur aramak boş bir uğraştır” gerçeğini hatırlattığınız zaman, ahirete inanmayan ama zahiren Müslüman rolü oynayanları bir sıkıntı kapladığı vurgulanmaktadır. Ve yine “Kuvvet-kudret sahibi yalnız Allah’tır. Korkulacak, umut bağlanacak, emri tutulacak, rahmetine sığınılacak, zaferi-başarıyı kendisinden umulacak tek zat Allah’tır” dediğiniz zaman münafık kesimlerin canları sıkılmaya başlamaktadır. Ama bazı süper güç zannettikleri çevreleri, ülkeleri, devletleri, kişileri, zalim dünya düzeniyle uyuşmuş, onlara köleliğe razı olmuş, onların medyaları, onların imkânlarıyla reklamı yapılmış, büyük kurtarıcı, müceddid, mehdi, büyük önder diye zavallı Müslümanlara lanse edilmiş kişiler övüldüğü, onlarla birlikte Allah istismar edildiği zaman ise münafıkların sevindikleri anlatılmaktadır. Ama Allah (c.c.) tek olarak, vahid olarak zikredildiği zaman ahirete inanmayanların huzursuz oldukları karşı çıktıkları hatırlatılmaktadır.
Kardeşlerim, Müslümanlar arasında birlikteliğin, beraberliğin ve kardeşliğin üç temel esası vardır: En başta İslam kardeşliğidir, bu temeldir. İkincisi, Hakkı hâkim kılacak bir cemaatin, bir ümmetin, bir hareketin oluşması emredilmektedir. Bu ise cihad şuuruyla mü’minlerin bir araya gelip teşkilatlanması ve irtibat münasebetidir. Üçüncüsü de özel hizmet ekibidir. Bu zaman zaman haklı hayırlı çizgide kalmak, Kur’an esaslarına bağlı olmak şartıyla bir tasavvuf bir tarikat birlikteliği, Nurculuk, Süleymancılık gibi hayırlı hizmet istikametinde bir meşrep bir hizmet beraberliği, bazen de Kur’an’da Hz. Hızır (as) ile Hz. Musa (as) arasındaki özel eğitim, özel bilgi alışverişini hatırlatıp anlatan bir manevi hizmet birlikteliği olabilir. Ne imiş üç türlü kardeşlik; Biri İslam kardeşliği, temel budur, esas budur. İkincisi, cihad şuuruyla Hakkı hâkim kılacak bir oluşumun bir hareketin beraberliği. Üçüncüsü de özel hizmet birlikteliğidir. Bunlardan biri farz makamında, diğeri vacib makamında diğeri sünnet makamında kabul edilebilir.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…