İSRAİL TERÖRÜNDE, İTTİHATCILARIN VE ULUSALCILARIN SUÇ ORTAKLIĞI!
Bazen “Ergenekon”, bazen “paralel yapı” bazen “Demukratur iktidarı” kılıfıyla karşımıza çıkan şerli ve şeytani projelerin hepsi Siyonist organizasyonlardır. Bu organizasyonların hedefi “Arzı Mev`ud”a hâkim olmak ve Filistin-Kudüs merkezli Büyük İsrail İmparatorluğunu kurmaktır. Bu Proje, Yahudilerin Kabbalistik rüyalarını gerçekleştirmeyi amaçlamıştır ve bunun için, Osmanlı Devleti`nin yıkılması veya teslim alınması lazımdı. Bugün Türkiye’nin federasyonlara ayrılması ve BOP eşbaşkanlığı da aynı Siyonist senaryonun son aşamasıdır.
Fransız ihtilalinden sonra etkinlikleri artan Siyonist odaklar eskiden küçük hesaplar üzerine basit numaralar çevirirken, artık global kurgular hazırlamaya ve dünyanın dengeleriyle oynamaya başlamıştır. Uluslararası ticaretin artması, devlet politikalarını etkileyecek büyüklükte şirketlerin ortaya çıkması Yahudileri dünyanın en etkili ve tehlikeli gücü konumuna taşımıştır. Bugün sermayeyi kutsayan ve devletleri atomize etmeyi hedefleyen sürecin arkasında Yahudi teorisyenler vardır. Zira Yahudiler az nüfuslarına rağmen büyük dengelerle oynamayı başarabilen, gizli operasyonlarla büyük olayları tetikleyebilen, sınırlı güçlerini manivela gibi kullanarak büyük değişimleri etkileyebilen organize bir yapıdır. Günümüzde Siyonist Yahudiler dünya ekonomisi ve siyaseti üzerinde her türlü manipülasyonu yapabilecek imkânlara kavuşmuşlardır.
Tarihin her döneminde büyük devletlerin beynine (yönetim kademelerine) yerleşerek etkili olan Yahudiler, bugün ABD’de etkili oldukları gibi; bir dönem Büyük Britanya imparatorluğunun bünyesinde urlaşmıştı. Osmanlı devletinin zayıfladığı ve yıkılmaya yüz tuttuğu bu dönemde, Kabbalistik hedefleri doğrultusunda Kudüs ve çevresini gözlerine kestirip “Arzı Mev`ud” hedefi için kolları sıvamışlardı. Osmanlı Devleti 1482 yılında İspanya`dan pek çok Yahudi`yi taşıyıp Selanik, Edirne, İstanbul, İzmir gibi yerlere konuşlandırmıştı. Bu Yahudi’lerden “Sebetay” dediğimiz kesim, Müslüman görünümünde Osmanlı Devleti`nin önemli noktalarına sızmaya ve yönetimde, orduda etkili olmaya başladı. Açık Yahudiler ve batılılar da içimizdeki kripto Yahudilere Osmanlı devletinin önemli noktalarını ele geçirme konusunda destek olmuşlardı. 2. Abdülhamit Yahudilerin bu hedeflerini anladığı için Filistin topraklarını şahsi mülkü haline getirmiş, alınıp satılmasını engellemeye çalışmıştır. Teoderl Herlz liderliğindeki Yahudilerin: borçların silinmesi mukabili Abdülhamit`e sundukları teklif ve aldıkları cevap tarihi bir vesikadır. Ama Yahudiler, o dönemin ulusalcıları olan ittihatçıları kullanarak 2. Abdülhamit`ten intikamlarını feci şekilde almışlardır.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…