İŞİD VE PYD; BOP’UN TAŞERONLARIDIR VE TÜRKİYE KUŞATILMIŞTIR
Peşinden şunu vurgulayalım ki biz önyargılarla veya kızgınlık damarıyla hiçbir insanın hele Müslüman’ın şahsına düşmanlık yapmayız, yapamayız. Sade onu azdıran Şeytan’a, şeytani odaklara, milli ve manevi tahribatlarına buğz edip karşı çıkarız.
Hz. Yakup’un “On bir yıldızın, Güneşin ve Ayın kendisine secde ettikleri” şeklindeki rüyasını yorumlarken, oğlu Hz. Yusuf’a “Oğlum, sakın bunu kardeşlerine anlatma, yoksa sana bir keyd (hile, hıyanet, hakaret) tasarlamaya kalkışırlar. Zira Şeytan insan için açık bir düşmandır” (Yusuf Suresi: 4 ve 5. Ayetleri) buyurması; aslında, kıskançlıktan dolayı kendisine tuzak kurmaya kalkışacak kardeşleri olmasına rağmen, onların şahıslarına değil, kendilerini azdıran şeytana ve yanlış tavırlarına düşman olmak gerektiğini hatırlatıp, bizlere İslami ve insani bir yaklaşım tarzı öğretmiş bulunmaktadır.
Ve yine şunu da hatırlatalım ki, hayır ve hizmet adına yapılan bütün girişim ve davranışların altında genel olarak şu üç amaç yatmaktadır:
1- Cahili duygularla haz alma, nefsini tatmine çalışma, reklam olma, hürmet ve rağbet kazanma,
2- İleride bir çıkar sağlama ve dünyevi (ekonomik ve siyasi) gelecek ve beklentilerine yatırım yapma,
3- Allah’ın rızasını arama ve ahiret hazırlığını artırma.
Bütün yazdıklarımız, yaptıklarımız, taraftarlığımız ve kızgınlığımız işte bu üç amaçtan birini hedef almaktadır. İnşallah bizim asıl gayemiz; Allah’ın rızası, ülkemizin çıkarı ve milletimizin yararı ve hatırıdır.
IŞİD, Irak işgaliyle ortaya çıkarılan, Irak, Suriye, Libya, Afrika’da 12 ülkede büyük alanları kontrolünde tutan; para basan, yüzlerce farklı ülkeden onbinlerce militanı bağrında barındıran, petrol kuyuları, rafinerileri, şirketleri bulunan, Afrika’da birçok ülkede teşkilatları ve yandaşları olan ve eylemler yapan bir “terör devleti” konumundadır. Yani aslında Siyonist merkezlerin ve süper güçlerin gizli desteğindeki bir taşeron –işbirlikçi- yapıdır. Saddam’ın komutanlarının, gizli servis elemanlarının Irak’taki Sünni grupların, ABD tarafından kasıtlı olarak dışlanıp ülkede bir Şii-Kürt hâkimiyetine alan açmaları sonucu, kendilerine nefes alacakları ve varlıklarını koruyacakları bir yapı olarak gördükleri IŞİD’e katılmaları sağlanmıştı. BOP çerçevesinde, ABD’nin Irak’a savaş açması ve parçalaması, Suriye’de iç savaş çıkartılması, Libya’nın karıştırılıp kaosa sokulması ve bir sürü terör örgütünün bölgeye salınması olayından ayrı tutarak, sadece bölgedeki güncel gelişmeleri ve terörist eylemleri tartışmak, karanlığa kurşun sıkmaktır.
Peki bir zamanlar resmen ve alenen BOP’un Eşbaşkanlığını yürüten hangi şahıstı? ABD’nin Irak işgaline ve bölünmesine destek veren, başarıları için dua eden, Suriye’de demokrasi demagojisiyle iç savaşı körükleyen, Libya’nın Batılı barbarlarca bombalanıp kaosa sürüklenmesine resmen ve fiilen hizmet üreten hangi kafaydı ve hangi iktidardı? Eğer bütün bunları safdirikliğinden ve acemiliğinden yaptığı, kasıt aramanın ve şeytani odakların taşeronu saymanın insafsızlık olacağı söylenecekse, peki bu çok iyi niyetli ve safiyetli, ama ucuz kahramanlığa çok hevesli muhteremlerin, bundan sonra kandırılıp aldatılmayacağının ve ülkeyi daha büyük badirelere atmayacağının bir garantisi var mıydı?
..
makalenin tamamı için tıklayınız…