İRAN’A SALDIRI HAZIRLIĞININ TÜRKİYE AYAĞI
ABD ve İsrail’in şimdiki hedefi İran’dı! Ama sonraki hedefleri Türkiye olacaktı!
Hatırlayacaksınız; Siyonist İsrail, Temmuz 2018’de Putin ile Trump görüşmesinde İran’ın Suriye’den çıkışı konusuna anlaşmaya varmıştı. İran lideri Ali Hamaney’in Uluslararası İlişkiler Danışmanı Ali Ekber Velayeti de, Suriye ve Irak yönetimlerinin “istemesi halinde” bu ülkelerdeki İran askeri güçlerinin çekileceğini açıklamıştı.
İsrail’in ABD Büyükelçisi Ron Dermer, İsrail yönetiminin 16 Temmuz’da Rusya devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptığı görüşmede İran’ın Suriye’den çıkışı konusunda mutabakat sağladığını vurgulamıştı. Bir toplantıda konuşan Dermer, “Şu anda üzerinde durulan en güncel konunun Suriye’deki durum olduğu aşikâr. Eğer Rusya ve ABD Suriye’deki siyasi süreç hakkında anlaşabilirse, İsrail’in bakış açısına göre, İran’ın Suriye’den çıkışı garanti edilmeli. Bu, bölge için çok iyi ve olumlu bir gelişme olur” diyen Dermer, Putin ve Trump’ın yapacağı görüşmenin başlı başına olumlu bir gelişme olduğunu, zira Rusya-ABD işbirliğinin bölgedeki birçok sorunun çözülmesini sağlayabileceğini hatırlatmıştı.
Netanyahu’nun: “Esad ile sorunumuz yok!” mesajı İran’ı yalnızlaştırma amaçlıydı!
Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye’deki rejim lideri Beşar Esad’la sorunlarının olmadığını açıklamıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, resmi ziyaret gerçekleştirdiği Rusya’dan ayrılırken gazetecilere Suriye’deki son gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunurken, ülkesinin Suriye’nin iç işlerine müdahil olmak istemediğini, geçmişte de bu yönde herhangi bir girişimlerinin olmadığını dile getirmiş, sadece İran Hizbullah ve DEAŞ’ın Suriye’deki varlığından rahatsız olduklarını vurgulamıştı.
“Putin de İsrail’e yardımcıydı!”
Putin ile ortak basın toplantısında iki ülkenin iş birliğinin güya yüzbinlerce insanın hayatını kurtarma potansiyeli bulunduğunu öne süren Trump, “Başkan Putin de İsrail’e yardım ediyor” açıklamasını yapmıştı. ABD Başkanı Donald Trump, Suriye krizinin karmaşık olduğunu belirterek, ülkesi ve Rusya arasındaki iş birliğinin güya yüzbinlerce insanın hayatını kurtarma potansiyeli bulunduğunu aktarmıştı. İki ülke arasındaki ilişkilerin hiç olmadığı kadar kötü durumda olduğunu dile getiren ve “Bunun birkaç saattir değiştiğini düşünüyorum” diyen Trump; Rusya hükümeti ile kendi seçim kampanyası arasında “gizli bir anlaşma” olmadığını hatırlatmıştı. Trump, İsrail ile ilgili olarak da “Başkan Putin de İsrail’e yardım ediyor. Her ikimiz de Binyamin Netanyahu ile konuştuk ve onlar da Suriye konusunda İsrail’in güvenliğini ilgilendiren belli şeyler yapmak istiyor” açıklamasını yapmıştı. Trump, “Ordularımız, uzun zamandır siyasi liderlerden daha iyi anlaşmaktadır. Suriye’de de Rusya ve ABD askerleri çok iyi geçinmeye başlamıştır.” değerlendirmesinde bulunmuşlardı.
Zaten Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov’un ABD’li meslektaşı Joseph Dunford’a Suriye’de işbirliğini öngören bir mektup gönderdiği ortaya çıkmıştı.
Bu mektubun varlığını ilk olarak İngiliz Reuters haber ajansı açıklamıştı. Ardından Rus Pravda gazetesi başta olmak üzere bir dizi yayın organı da bu mektuptan söz etmeye başlamıştı. Buna göre General Gerasimov, Trump-Putin Helsinki zirvesinden üç gün sonra 19 Temmuz tarihinde Amerikalı mevkidaşı General Dunford’a gizli bir Suriye mektubu yollamıştı. Suriye’de, Rusya ve İran’ın yardımıyla, Esad rejiminin geri aldığı güneydeki bölgelerden söz eden Gerasimov, “Suriye’de yönetimin tekrar kontrolü sağladığı bölgelerde gelin birlikte çalışalım. O bölgelerin yaşanılabilir olması için Şam yönetiminin imkânları yetersiz. Rusya ile ABD el ele vererek sivil halkın evlerine dönmesini sağlayacak çalışmalar yapalım” satırlarını yazmıştı.[1]
..
makalenin tamamı için tıklayınız…