Merhaba; Âlemlerin Rabbi Rahman, Rahim ‘Din Günü’nün sahibi Allah’a hamd, Âlemlere Rahmet ‘uyarıcı, müjdeleyici, ‘İnsanlığın iftihar tablosu’ Efendimize salât ve selam olsun.
İnsanlık tarihi Hak-Batıl mücadelesinin tarihidir . Bu mücadelede bir tarafta Hak yani, “Değişmeyen doğru-her zaman doğru olan şey.
Aklıselim’e Müspet ilim’e Vicdani kanaat ve tatmin’e Tarihi tecrübe ve birikim’e ve İlahi dinlere uygun olan; doğruluğu, isabetliliği hususunda bu unsurların ittifak ettikleri “değerler” demektir.
Hak kaynağını şu dört esastan alır:
- Yaratılıştan itibaren tüm insanlara verilen temel insan hakları.
Ki bunlar;
- a) Yaşama, Can
- b) İnanç, Düşünce
- c) Mal, Servet
- d) Namus, Ahlak
- e) Akıl
bu beş esasin en geniş manada korunup kullanılması haklarıdır.
- Emek karşılığı doğan haklar.
- Adalet gereği oluşan haklar.
- Karşılıklı rıza ile yapılan mukavelelerden (anlaşma) doğan haklar.
Diğer tarafta ise; “yanlış hak anlayışı (batıl)” vardır. Ki bu hak anlayışı (batıl) da şu 4 esasa dayanır:
1) Kuvvet
2) Çoğunluk
3) İmtiyaz
4) Menfaat ve çıkar
Tarih boyunca gerçek hak anlayışını peygamberler temsil etmişlerdir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) ise son peygamberdir. Ondan sonra Peygamber gelmeyecektir. Ancak bu sefer bu misyon yok olmayacak Allah’ın izniyle ‘muceddid’ şahsiyetler tarafından temsil edilecektir. Çünkü Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir Hadisi şeriflerinde: “Allah her yüzyılda bir muceddid gönderir. Onlarla dinini tecrit eder (İnsanlığı karanlıklardan aydınlığa çıkarır.) buyurmaktadırlar.”
Her asırda gönderilen mücedditler, yani: Yenileyici, dini aslına döndürücü, insanlığın problemlerine Kur-an ve sünnet prensiplerinden çözüm üreten hidayet önderleri. Muceddid şahsiyetler, toplumlar hangi sahalarda bozulmuşlarsa temelde o sahalarda tecdit hareketleri geliştirmişler sorunlara çözüm üretmişlerdir.
- Örneğin İslam kültüründe 5. Raşit halife kabul edilen Ömer Bin Abdülaziz (r.a) yönetim ve adalet sahasında
- İmam-i Gazali (r.a) batıl felsefi doktrinlere karsı İslam, inanç, ahlak ve kültürünü muhafaza v.b. sahasında
- İmam-i Rabbani (r.a.) bidat ve hurafelere karsı İslam’ın özünü temsil v.b. hususunda
- Bediüzzaman Said Nursi (r.a.) tabiatçı ve materyalist felsefe ve inançsızlıkla mücadele, iman hakikatlerini izah ve ispat v.b. alanlarında büyük tecritler yapmışlardır. vb.
Ancak asrımızda bozulma tüm sahalarda birden yaşanmaktadır. Hem ekonomide büyük dengesizlikler yaşanmakta tüm insanlık bir avuç mutlu azınlığa hizmet ettirilmektedir. Toplam dünya servetinin 80’ini gelişmiş 30 civarındaki ülke ve bu ülkelerin toplam nüfusunun ise ancak 20’si bu servetin 80’ ini kullanmaktadırlar. Ekonomik sahadaki istatistikler detayları ile incelenirse çok daha korkunç neticelere ulaşılmış olunacaktır.
Ekonomik dengesizliklerin yani sıra korkunç savaşlar, insan hakları zulümleri, sosyal hayatta yaşanan dengesizlikler, büyük ahlaki dejenerasyon, dini anlama ve yasama hususunda meydana gelen çarpıklıklar v.b. hangi sahalar açısından değerlendirilirse değerlendirilsin asrımızda insanlık tarihinde olmadığı kadar ürkütücü bir manzara yaşanmaktadır (bkz: Çözüm Kur-an ahlaki Harun Yahya)
Dikkatli bir inceleme yapıldığı zaman görülecektir ki dünyayı çepeçevre sarmış örgütlü bir kötülük vardır. Meydana gelen zulümler kendiliğinden olmamakta belirli bir planlama ile belli mihraklar tarafından ortaya konmaktadır. Zulümlerin asıl sebebi olan bu ‘ Siyonist Entrika Çemberi’nin teşkilatlı bir yapısı olduğuna dikkat çekilmekte ve yeryüzünün gideceği sonuca Kur-an’da dikkat çekilmektedir. (bkz: Yeni Masonik Düzen, İsmail Kişi ve Beklenen Bahar-Harun Yahya)
Daha evvelki asırlarda olduğu gibi yüzyılımızda yaşanan bu karanlık tablo bu çarpıklıklar Allah’ın izniyle asrımızda da hidayet önderi muceddid şahsiyetler önderliğinde çözümlenecektir.
Global bazdaki bu problemlerin giderilmesi zulüm ve haksızlıkların ortadan kaldırılabilmesi için ‘yaşanabilir bir dünyanın’ oluşturulması gerekmektedir.
Zaten ahir zama kıyametten evvel böyle bir Saadet Asrı – Altın Çağ yaşanacağı hadis-i şeriflerde ve muteber kimselerin haberlerinde detayları ile anlatılmıştır. (bkz: Kıymet alametleri, Altın Çağ – Harun Yahya)
O yargılardan uzak akıl ve vicdan yolu ile dikkatli bir inceleme yapılırsa bu misyon asrımızda Muhterem Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN tarafından temsil edilmektedir.
Tüm insanlığa kan ağlatan Siyonist organizasyonun planlarına karsı akılcı, uygulanabilir ,gelecek vaat eden çözümcü plan ve programlar sadece Muhterem ERBAKAN Hoca tarafından ortaya konmaktadır.
‘Milli Görüş’ ismi ile tarif ettikleri hareket sadece yöresel, ulusal bazda değil aynı zama “küresel bazdaki” problemlere de çözüm ortaya koymaktadır.
Site dikkatle incelendiği zaman görülecektir ki Muhterem ERBAKAN sadece teşhis yapmamakta, tedaviyi de ortaya koymakta fakat bunlarla da yetinmemekte ilgili kadro ve organizasyonlarda oluşturulabilmektedir.
Hem bireysel açıdan insani ilişkilerde derin bir nezakete, yüksek bir ahlaka sahip olan hem ülkesi ve insanlığa hizmet hususunda yılmaz bir azme, çelik bir iradeye ve yenilmez bir (Allah’ın izniyle) kararlılığa sahip olan; Hem tüm insanlığa engin bir hoşgörü ve şefkatle yaklaşan ince bir ruha merhametli bir gönle sahip olan;Hem sorunlara yüzeysel değil kökten ve temelinden gerçekçi çareler ortaya koyan, kuşatıcı bir ilim üstün bir akıl, derin bir kavrayış ve zekâya sahip olan hangi acılardan incelenirse incelensin her yönüyle ZİRVE’Yİ temsil eden bu mübarek ve muhteşem insanı tanımak ve anlamaya çalışmak, tarafında yer almak kanaatimizce büyük bir talihlilik, yüksek bir meziyet ve üstün bir İlahi nimettir.
Böyle mübarek ve ender bir şahsiyetin daha iyi tanınması, anlaşılması amacı ile düzenlenen sitemizin Muhterem ERBAKAN Hocamız ve teşkilatları ile hiçbir organik, inorganik bağlantısı yoktur. Sitemiz kendilerini akıl ve vicdan yolu ile dikkatli bir şekilde izlemiş ve neticede derin bir hayret ve hayranlığa sahip olmuş Milli Görüş ve liderine gönülden bağlı bir grup genç arkadaşlarınız tarafından organize edilmektedir.
Sitenin hazırlanmasında en büyük ölçüde kendilerinden ve eserlerinden yararlandığımız örnek insan Muhterem Ahmet AKGÜL Hocamızada şükranlarımızı bir borç biliriz.
Site samimi gayretlerle hazırlanmıştır. Bu açıdan samimi niyetlerle yapılan bütün tenkit ve tekliflere açıktır. Site sizin sitenizdir. Her turlu katkı ve yorumlarınız değerlendirilecek ve en uygun şekilde gerekenler yapılacaktır.
Tüm insanlığın farklılıklarına rağmen barış içerisinde, özgürleşerek birlikte yaşayabilecekleri ‘ Yaşanabilir Bir Dünya’ ve ‘Adil Bir Düzen’ de buluşmak dileği ile sizleri Allaha emanet ediyoruz.
Saygılarımızla…