HAKİKATİ GÖREN GELSİN
KADRİYE DAYI’NIN RÜYASI – 13.11.2020 – İSTANBUL
Rüyamda; büyük ve çok kalabalık bir salonda açık oturum masaları şeklinde iki masa kurulmuştu. Masanın birinde Oğuzhan Asiltürk, Recai Kutan ve onlarla birlikte birkaç kişi daha oturuyordu. Diğer masada da Erbakan Hocamız ile beraber bazı kişiler de bulunuyordu. Fakat onların kim olduğunu bilmiyorum. Ben Erbakan Hocamızı görünce hemen O’nun masasının yanına gidiyorum. Salonda erkekler daha çoktu. Fatih Erbakan da bu masaların karşı tarafında duruyordu. Ama Oğuzhan’a ve Erbakan Hocamıza yanaşmayıp tarafsız gibi davranıyordu. Oğuzhan Asiltürk ve Erbakan Hocamız birçok konuda tartışarak konuşuyorlardı. Erbakan Hocamız: “Her şeyin belgesi var!” deyip bazı dosyaları gösteriyordu. D-8 ve İslam Birliği ile ilgili olan en önemli konuda Erbakan Hocamız: “Bu oluşumu Biz kurduk. Devamlılığını da Ben sağlayacağım. Hayata yeniden geçirip, dünya üzerindeki bütün haksızlıklara son vereceğim!” diyordu. Oğuzhan Asiltürk ise: “Hiçbir şey yapamazsın artık. D-8 senin değil. Onu biz ele geçirdik. Hiçbir şey ispat edemezsin.” deyip bir dosya gösterdi ve: “Her şey bu belge ile bize geçti. Artık senin adın D-8’de yok.” deyince, Hocamız üzülerek yanındakilere baktı. Anlaşılan birileri bu belgenin Oğuzhan Asiltürk’ün eline geçmesini sağlamıştı. Ben ise: “Bunu nasıl yaparlar?” diye bu duruma çok üzülüyorum. O arada Fatih Erbakan da; “Bakalım kim galip gelecek?” diye karşıdan sadece izliyordu. Oğuzhan Asiltürk bu yaptığından hiç pişman ve üzgün olmadı. Hatta, Hocamızı bu durumda görmek yanındakileri de memnun etmiş durumdaydı! O arada ben: “Ne güzel, Hocamız gelmiş. Gelin destek olalım. Bu sıkıntılardan, bu hastalıklardan kurtulalım!” diyorum. Ama kimse duymak istemiyor. O esnada uyanıyorum.
Te’vili: Elazığlı Hafız Cuma (Duman) Efendi’nin ekibinden olan ve onlarla birlikte Yeni Refah’a katılan bu kardeşimiz, bu parti yetkililerinin istismar ve suiistimallerine şahit olunca ayrılan samimi ve seviyeli birisidir. Bu rüya kendisinin Hak ve hayır üzere bulunduğuna, Oğuzhan’la Yeni Refahçıların, Milli Görüş’ün samimi ve gerçek takipçisi olmadıklarına işarettir. Erbakan Hocamızın kutlu davasına ve manevi mirasına sahip çıkan sadıkların eliyle Adil Düzen inkılabının tamamlanıp yaşanacağına da bir müjdedir. En doğrusunu Allah bilir.
NEVZAT GÜNDÜZ’ÜN RÜYASI – 14.11.2020 – GEBZE
Rüyamda; Muhterem Ahmet Akgül Hocamız ile birlikte, Kâbe’de oluyoruz. Kâbe’de bizden başka kimse yoktu. Muhterem Ahmet Akgül Hocamız Makam-ı İbrahim’e yakın bir yerde, yuvarlak ve bir metre yüksekliğindeki taşın üzerine çıkmış, bembeyaz elbiseler giyinmiş vaziyette, Mevlâna gibi dönerek zikrediyordu. Ben ise Kâbe’yi tavaf ediyorum. Birinci tavafımı (ve 7 şavtımı), Peygamber Efendimiz için yapıyorum. İkinci tavafımı Aziz Erbakan Hocamız için, sonra Üstadımız Ahmet Akgül Hocamız, ardından Milli Çözüm Ekibi ve önem verdiğim diğer kişi ve yakınlarım için ayrı ayrı tavaf yapıyorum. Derken tavaflarımı bitirip Ahmet Akgül Hocamızın yanına gidiyorum. Hocamız da zikrini bitirmiş, bana: “Nevzat, birkaç saat, kaldığınız otelde dinlenin, sonrasında (bir yer ismi söylediler ama yerin ismini hatırlayamadım) görüşelim!” diyor. Ve öylece uyanıyorum.
Te’vili: Beytullah’ı tavaf; Hz. Peygamberimizin ve O’nun gerçek varislerinin yanında ve yolunda olmaya işarettir. Bu rüya, İslam’ın adalet devrinde ve dünya hâkimiyetinde, Adil Düzen’in önemli bir yardımcısı olmanın da müjdesidir. Kâbe’de Makam-ı İbrahim’de zikredip dönmek ise, her türlü tehlikeden ve şeytani dürtülerden emin olarak, ülkede ve yeryüzünde Kur’anî hükümlerin uygulayacağına ve sadece Allah’ın rızasını ve insanların temel haklarını gözetip koruyacağına alâmettir. En doğrusunu Allah bilir.
HAKİKATİ GÖREN GELSİN
Haydi dostum, gidiyoruz
Hakikati, gören gelsin…
Sadıklara, gel diyoruz
Zora göğüs, geren gelsin…
Tırnağıyla, tohum ekip
Göz yaşıyla, fidan dikip
Dava için, cefa çekip
Kalpte sefa, süren gelsin…
Gönlü yaslı, yüzü gülen
Riya kibir, kalpten silen
Her nimeti, Rabden bilen
Hep nefsini, yeren gelsin…
İlahi aşk, ile dolup
Vuslat arzusuyla solup
Dost kapıda, Kıtmir olup
Azgınlara, üren gelsin…
Kesrette vahdeti bulan
Zahmette rahmeti bulan
Hazreti Ahmed’i bulan
Ayağa yüz, süren gelsin…
Can bağışlayıp Canana
Cihatla varan Cinana
Zafer yolunda zindana
Cesaretle, giren gelsin…
Akıl vicdan, Furkan ile
Bilim tarih, ferman ile
İlmik ilmik, Kur’an ile
Adil Düzen, ören gelsin…
Daim döküp, yaş terini
Aşıp derdi, beterini
Siyonizm’in, defterini
Hedefleyip, düren gelsin…
Herkes kuyumuzu eşse
Vurup karnımızı deşse
Cennet bir selama düşse
Bize selam, veren gelsin…
Erbakanca, mertçe metin
Hayra rehber, şerre çetin
Has kul olmaksa niyetin
Haydi cenge, giren gelsin…
Karnı aç, ama gözü tok
Gaye rıza, gayreti çok
Haine zalime yer yok
Gönülde gül, deren gelsin…
Milli Çözüm, bir ocaktır
Şefkatle saran kucaktır
Aşkın aşı, hep sıcaktır
Hoş tadına, eren gelsin…
https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/hakikati-goren-gelsin-siir/