Hak Dinlerin Dejenere Edilmesi
ve
İSLAM’IN ÖZÜNE DÖNME MES’ULİYETİ
Hak DİN’ler ve kutsal metinler, seçilen Peygamberler aracılığıyla ve Allah tarafından, inanç esasları ve hayat düsturları olmak üzere insanlara gönderilir. Ama bu şuur ve huzur prensipleri, kötü niyetli insanlarca, zamanla değiştirilip dejenere edilir ve DİN bir istismar ve suistimal aracı haline getirilir. İşte Hz. Musa’ya gelen TEVRAT ve Yahudilik… Hz. İsa’ya gelen İNCİL ve Hristiyanlık; zamanla tahrif ve tahrip edilip, şirk ve şekavetle kirletilmişlerdir. Bu tür bozulma ve yozlaşma süreçleri Müslümanlar içerisinde de maalesef yaşanıvermiş, ya kısmen veya tamamen İslam’ın özünden ayrı ve farklı mezhep ve görüşler türemiştir. Ancak ne var ki; Yahudi ve Hristiyanlar, artık isteseler de Kitaplarının aslına dönemeyeceklerdir, çünkü Tevrat ve İncil tahrif edilmiştir. Ama Müslümanların şöyle bir avantajları ve İslam’ın aslına dönme fırsatları vardır; zira Allah’ın özel koruması ile Kur’an-ı Kerim’in orijinal metni asla zarar görmemiştir, ilk indiği şekliyle devam etmektedir.
“Hiç şüphesiz, Zikri (Kur’an-ı Kerim’i) Biz indirdik, Biz; ve elbette (kıyamete kadar) Onu (bu kutsal metni değiştirilmekten ve dejenere edilmekten koruyup aynen) muhafaza edicileri de Biziz.” [Not: Londra’da bir müzede bulunan ve Miladi 650 yıllarına -yani Peygamber Efendimizden hemen sonrasına ve Sahabenin hayatta olduğu sıralara- ait olduğu saptanan el yazması bir Mushaf’la, şu anda elimizdeki Kur’an nüshalarının arasında hiçbir çelişki ve değişiklik bulunmadığı gerçeğinin tespit edilmesi, Kur’an’ın orijinal metninin Allah’ın özel muhafazası ile günümüze kadar nasıl geldiğinin ve kıyamete kadar nasıl devam edeceğinin ispatı yerindedir ve bu açık bir mucizedir. Ancak orijinal lafzının aynen muhafaza edileceği bildirilen Kur’an ayetlerinin, mana ve mesajlarının din simsarı Bel’amlar tarafından çarpıtılıp dejenere edilmemesine bir garanti verilmemiştir.] (Hicr: 9)
Hadid Suresi 16. ayeti de bizlere, önceki kavimlerde ve dönemlerde olduğu gibi, İslam toplumunda da birtakım bozulma, yozlaşma ve Dinin özünden uzaklaşma girişimleri yaşanacağını haber vermekte ve yeniden Kur’an’ın aslına dönme uyarısı yapılıvermektedir: “(Artık,) İman edenlerin Allah’ın (hüküm ve haberlerini, nimet ve hikmetlerini düşünmek) ve Hakk olarak indirilen Zikri (bu Kur’an-ı Kerim’i dikkatle okuyup anlamaya ve gereğini uygulamaya gayret etmek) için, kalplerinin saygı ve kaygı ile yumuşayacağı zaman hâlâ gelmedi mi? (Sakın Müslümanlar,) Bundan önce kendilerine kitap verilip de, sonra üzerlerinden uzun bir süre geçtiğinden bu nedenle kalpleri katılaşmış (böylece kitaplarını bozmuş, dinlerini yozlaştırmış ve Hakk Dinden uzaklaşmış) bulunanlar gibi olmasınlar! Ki onların çoğu da fasık (günah ve kötülüğe dalmış) olan kimselerdi.” (Hadid: 16)
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ