Hak-Bâtıl Savaşı
UHUD GAZASI VE İNSAN MANZARALARI
Al-i İmran Suresi 152-153-154. Ayetlerinin Uyarıları ve İrşadı
“Andolsun (Uhud’da ve kıyamete kadar buna benzer durumlarda), Allah size verdiği sözünde sadık kaldı (ve O’nun va’adi doğru çıktı, ki önceleri) siz O’nun izniyle onları (inkârcıları) kırıp-geçiriyordunuz. Ta ki sevdiğiniz (zafer)i size gösterdikten sonra, siz yılgınlığa yöneldiniz, isyan ettiniz ve (Hz. Peygamberce: ‘Sakın yerinizden ayrılmayın!’ şeklinde verilen) emir hakkında çekiştiniz. Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu. Sonra (Allah) denemek için (imtihan gereği) sizi (bir müddet) ondan (manevi yardımdan mahrum bıraktı, cihad şuurundan ve ahiret duygusundan) çevirip uzaklaştırdı. Ama (sonra yine de) sizi bağışladı. Allah mü’minlere karşı fazıl (ve ihsan) sahibi olandır.”
“(Uhud’da) Siz o zaman (yılgınlık ve perişanlıkla savaş alanından) durmaksızın uzaklaşıyor, (kendi canınızı kurtarma telaşıyla) kimseye dönüp bakmıyordunuz. (Hakk) Elçi (olan Hz. Muhammed SAV) de sürekli sizi arkanızdan çağırıp duruyordu. (Allah) Elinizden kaçırdığınız (ve o gün sizden uzaklaştırdığımız zafer ve ganimet mallarına) ve size isabet eden (sarsıcı sıkıntılara) fazla üzülmeyip (onları unutmanız) için sizi kederden kedere uğratmıştı. Allah, yaptıklarınızdan Haberdardır.”
“Sonra (o yenilgi ve) kederin ardından üzerinize bir güvenlik (duygusu) indirdi, (rahatlamak ve o şaşkınlığı atlatmak üzere tatlı) bir uyuklama ki, içinizden bir grubu sarıveriyordu. (Sizden kalpleri hastalıklı) Bir grubu da, nefisleri can derdine düşürmüştü; Allah’a karşı haksız yere cahiliye zannıyla (kötü) zanlara kapılarak: ‘Bu işten bize ne var ki? (Cihada katıldık da ne kazandık?)’ diyorlardı. De ki: ‘Şüphesiz işin (takdirin) tümü Allah’ındır.’ Onlar (münafıklar), Sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizli tutuyorlar, ‘Bu işten bize (hayırlı) bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik’ diye (sızlanıyorlardı). De ki: ‘Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar, yine devrilecekleri (ölüp mezarı boylayacakları) yerlere gidecekti. (Kimse ölümden kaçamazdı. Bunu) Allah, sizi deneyip sinelerinizdeki (nifak ve itirazı yoklayıp açığa çıkarmak) ve kalplerinizdeki (kötü duyguları) arındırmak için (yaptı). Allah, göğüslerin-gönüllerin özünde (saklı) olanı bilip durandır.’” (Al-i İmran: 152-153-154)
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..