GENELKURMAY BAŞKANI CAMİ YAPTIRAMAZMIŞ, LAİK TÜRKİYE KUDÜS’Ü SAVUNAMAZMIŞ?
Bir adam, dinsiz olabilir, Laikliği dinsizlik olarak algılayabilir. Dinsiz bir hayat yaşayabilir. Hatta Dinden, camiden gıcık alabilir ve bunları çok gereksiz ve hele bu çağda geçersiz sayabilir, yani kendi bileceği şeylerdir. Bütün bunlar kendi tercihidir ve sadece onu ilgilendirir. Buna rağmen temel insan haklarının hepsine sahiptir ve saygı gösterilir. Ancak bir adam, başkalarının dini gayretlerini ve hayır tercihlerini tenkit ve tahkir edemez, etmemelidir. Bu en azından haddini bilmezliktir, edepsizliktir, erdemsizliktir.
İşte “Niye okul değil de, cami yaptırdın?” diye Genelkurmay Başkanı Sn. Hulusi Akar’a sitem eden, hatta onun iktidara yaranmak üzere riyakârlık yaptığını ima edecek kadar seviyesini düşüren Sözcü yazarı Can Ataklı aslında, kendi aklınca ve ayarınca Hulusi Paşa’yı suçüstü yakalanmış gibi deşifre edip, Laikliği Ladinlik (dinsizlik) sayan köksüzler nazarında gözden düşürmeye heveslenmişti.
Ve acaba Can Ataklı; Millî birlik ve dirliğimizin manevi merkezleri olan ve tüm Müslüman halkımızca kutsal sayılan camilerimizi böylesine hafife almak ve cami yaptıranları gereksiz para harcamak ve Laiklikten uzaklaşmakla suçlayıp saçmalamakla, dindar kesimi ürkütüp din istismarcısı ve devlet tahribatçısı AKP’ye yönlendirdiğini bilmeyecek kadar gafil ve safdil miydi, yoksa zaten böyle bir netice hasıl olsun diye özellikle ayarlanmış birisi miydi? sorularının yanıtını da kendisi vermeliydi.
Bu zavallı zırvacı şunları belirtmişti:
“CANIMI SIKAN ŞEYLER
Gazetelerin ve televizyonların neredeyse tamamında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Kayseri’de cami yaptırdığı haberi vardı. Orgeneral Akar Kayseri’ye bir cami yaptırmak istemiş. Belediye ise Akar’a Asri Mezarlık girişinde yer göstermiş. Genelkurmay Başkanı bunu kabul etmiş. Selçuklu döneminin izlerini taşıyan cami neredeyse bitme aşamasına gelmiş. Haberi görünce kendi kendime sordum; “Bir genelkurmay başkanı neden cami yaptırır ki?” Elbette kimse bir hayırseverin parasını nereye harcadığını sorgulayamaz. Ancak bu kişi Genelkurmay Başkanı olunca farklı. Çünkü Genelkurmay Başkanı sıradan bir hayırsever değil. Görevi gereği çok önemli bir işlevi de üstleniyor. Laik demokratik hukuk devletinin en önemli kurumlarından birinin en tepesindeki kişinin zaten on binlerce olan ve sonuçta artık çok da fazla ihtiyaç olmayan cami yerine nesiller boyu sürecek bir eğitim hizmetine yardımcı olması bana göre daha şık bir davranıştı. Hulusi Akar bir okul yaptırsa çok daha iyi olurdu. Ya da cami için harcayacağı parayı eğitim işine ayırır belki okul yaptırmazdı ama öğrencilere burs verebilirdi, yurt binası inşa edebilirdi. Ya da sağlık alanında harcama yapar ve yine Kayseri’de şu anda ihtiyacı olan bir yere hastane yaptırabilirdi. Tabii bilemiyorum, Orgeneral Hulusi Akar cami yaptırırken sadece kendi vicdanının mı sesini dinledi yoksa harcayacağı bu paranın iktidarın daha hoşuna gideceğini mi düşündü? Bu arada bütün medya “Hulusi Paşa’nın camisi” haberlerini yaparken kimsenin aklına bu yardımın kaynağını sorgulamak gelmemiş. Kimsenin parasında malında gözüm yok ama Genelkurmay Başkanı ne para kazanır ki tasarrufları ile cami yaptırabiliyor. Tabii ailesi zengin olabilir. Bunu bilemiyorum. Veya karısı zengindir. Çünkü son yıllarda yüksek miktarlarda paralar harcayan kamu görevlilerinin çoğunun nedense hep “karısı zengin” çıkıyor. Bence Hulusi Akar camiye harcadığı paranın nereden geldiğini de açıklamalı. İnşaat mühendisi bir arkadaşım geçen ay bitirdikleri bir caminin 4 milyon liraya mal olduğunu söyledi. Hatta “Gördüğüm kadarıyla Hulusi Paşa’nın camisi bizim yaptığımızdan daha büyük. Üstelik sanatsal çalışmalarının da hayli masraflı olacağını söyleyebilirim” dedi. Bilmem, belki Hulusi Paşa paranın da kaynağını açıklar da hakkında kötü düşünenler varsa onları ikna etmiş olur.”
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…