GEL GAYRI!
Sadık, sözünü tutan
Gafil, seherde yatan
Utan, Allah’tan utan
İkrare gel, ikrare1…
Arşa yükselsin ahın
Allah senin Penahın2
Arz et suçun günahın
İhbare gel, ihbare3…
Bunca derdin var iken
Dünya sana dar iken
İşin ahu zar iken
Efkâre gel, efkâre4 …
Artık uyan rü’yadan
Vazgeç resmü riyadan
Bir damlasın, deryadan
Esrare gel, esrare5…
Aldanma gölgelere
Kulak ver bilgelere
Şah olsan ülkelere
İhtare gel, ihtare6…
Gel ölümden ibret al
Huzuru Hazrette kal
Gönlün Hakk sevdaya sal
Gülzare gel, gülzare7…
“Ene’l Hakk”8, evren hayal
Ev evlat, çevren hayal
Hakk Mevcud, devren9 hayal
Dildare gel, dildare10…
Ahmet Hoca gel gayrı
Yoktur dünyanın hayrı
Durulmaz Dosttan ayrı
Hakk Yâre gel, Hakk Yâre…
- İkrar: Gerçeği itiraf etmek, dile getirmek.
- Penah: Sığınak, kollayıp kurtarıcı.
- İhbar: Haber vermek.
- Efkâr: Fikirler, üzüntüler.
- Esrar: Sırlı ve hikmetli şeyler.
- İhtar: Hatırlatma işi, uyarma işlevi.
- Gülzar: Gül bahçesi, imanlı gönül evi.
- “Ene’l Hakk”: Ben (Cenab-ı) Hakk’ım… Ben âlemlerin Rabbi olan Allah’ım. (Kasas: 30)
- Devre: Ömür süreci, birlikte yaşam sürülenler.
- Dildar: Hak sevgili, gönül bağlanan