GDO’LU GIDALAR VE TAHRİBATI!
Türkiye’nin GDO gerçeği
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından Biyogüvenlik Kanununa dayanılarak 13 Ağustos 2010’da çıkartılan yönetmelikle GDO’lu ürünlerin ülkeye girişine izin verildiğini iddia ederek, ”Türkiye GDO’lu ürün ithalat merkezine dönüşüyor, aynı ürünleri üretecek üretici ve sanayici cezalandırılıyor” diye uyarıyordu. Günaydın, düzenlediği basın toplantısında Biyogüvenlik Kanunu’na dayanılarak 13 Ağustos’ta çıkartılan GDO’lu ürünler yönetmeliği ve Türkiye’deki buğday üretimini değerlendiriyordu.
GDO’lu ürünlere ilişkin ilk yönetmeliğin Ekim 2009 yılında çıkarıldığını ve 6 ay içinde 3 kez değişikliğe uğradığını hatırlatan Günaydın, “yönetmeliklerle GDO ürünlerin bilimsel komite aracılığıyla denetlenmesinin düzenlendiğini” hatırlatıyordu. Günaydın, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi kararlarının Avrupa yurttaşları ve bilim insanları tarafından sorgulandığını vurguluyordu. “GDO’ya Hayır Platformu” olarak bilimsel komite kararlarının iptali için yasal girişim başlatacaklarını açıklayan Günaydın: ”Türkiye GDO’lu ürün ithalat merkezine dönüşüyor. Türkiye’de aynı ürünleri üretecek üretici ve sanayici cezalandırılıyor. Lobilerin komiteleri varsa, halkın mühendisleri, avukatları, bilim ve meslek insanları var” diyerek halkı bilinçli ve dirençli olmaya çağırıyordu. Ve ardından, AKP iktidarının ve masonların tertip ve teşvikiyle bu gerçekleri konuşup yazanlara çeşitli cezalar yağdırılıyor ve susturulmaya çalışılıyordu.
AKP’nin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kimin hizmetçisiydi?
Kaçak “Kanola tohumu” skandalı!
Güvenli gıda ve tohum konusunda büyük bir skandal daha yaşanmıştı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Türkiye’de ekilen tohumların tamamen kontrolleri altında olduğunu belirtmesine rağmen Tekirdağ ve çevresinde 50-60 ton kaçak Kanola tohumunun Türkiye’ye getirilerek ekildiği ortaya çıkmıştı. Kaçak Kanola tohumlarından dolayı Tekirdağlı çiftçiler 4 milyon lira dolandırılırken, bu durum güvenli gıda ve tohum konusunu yeniden gündeme taşımıştı.
6 bin torba olduğu söylenen kaçak tohumlar bu kadar rahat bir şekilde Türkiye’ye getirilerek, çiftçiye satılabiliyorsa bu durum yasak olmasına rağmen GDO’lu tohumların da Türkiye’ye girebileceği kaygılarını uyandırmıştı.
GDO’lu pirinç skandalını aratmayacak yeni bir skandal ortaya çıkmıştı. Türkiye’ye nereden geldiği belli olmayan binlerce torba sahte Kanola tohumları Tekirdağlı çiftçiyi perişan ederken, bu durum Türkiye’nin güvenli gıda ve tohum konusunu yeniden tartışmaya açmıştı. Tekirdağ, bu skandalla çalkalanırken, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı sessizliğe bürünmüş durumdaydı. Sahte Kanola tohumları ABD’nin GDO’lu küresel tohum markası olan Pioneer paketleri ile satılmaktaydı. Türkiye’nin önde gelen tarım merkezlerinden olan Tekirdağ ve Trakya bölgesi sahte Kanola tohum skandalı ile çalkalanmıştı. Tekirdağ ve çevresinde yaklaşık 150 bin dekarlık tarım arazisine ekildiği tahmin edilen Kanola tohumlarının sahte olduğu saptanmıştı. Böylesine önemli bir skandalın ortaya çıkmasına rağmen Pioneer’in konuyla ilgili her hangi bir açıklama yapmaması da kafa karıştırıcıydı.[1]
GDO’nun canlılar üzerindeki etkileri
..
makalenin tamamı için tıklayınız…