Anasayfa O Hep Haklı Çıktı Çoğu Gitti Azı Kaldı Erbakan’ın Tarihi Uyarısı: AKP İktidarının Talan ve Tahribatlarıyla; VATAN TOPRAKLARI AYAKLARIMIZIN ALTINDAN KAYMAKTAYDI!

Erbakan’ın Tarihi Uyarısı: AKP İktidarının Talan ve Tahribatlarıyla; VATAN TOPRAKLARI AYAKLARIMIZIN ALTINDAN KAYMAKTAYDI!

Yazar: yonetici
0 Yorum 747 Görüntüleyen

Erbakan’ın Tarihi Uyarısı: AKP İktidarının Talan ve Tahribatlarıyla;

VATAN TOPRAKLARI AYAKLARIMIZIN ALTINDAN KAYMAKTAYDI!


13 Aralık 2021’de Dünya gazetesinden Şeref Oğuz’un; “Katar’la yapılan Swap anlaşmasında 1 doların 22 liraya sabitlendiğini” iddia etmesi sosyal medyada gündem olup yankılanmıştı. Diğer yandan döviz kurlarında yaşanan yükseliş sonrası Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ndan piyasaya satım yönünde müdahale yapılmıştı. Merkez Bankası müdahalesiyle kur 17 TL’ye yaklaşmıştı. İktidarın suni ve pansuman tedbirler cinsinden aldığı Dövize Endeksli Faiz Mevduatı; “Faizlerin Dolara endekslenmesiyle” dolaylı olarak faizlerin yükseltilmesi hilekârlığıydı. Bu aldatıcı ve günü kurtarıcı tedbirler, dövizi geçici olarak ve bir miktar düşürse de, ileride çok daha hızlı bir tırmanışa geçtiğinde kimse şaşırmasındı. Hayret; Erdoğan’ın palyatif tedbirleriyle güya Dolar düşmüştü ama, marketlerde, mağazalarda ve pazarlarda her şeyin fiyatı daha da artmıştı. Bu durum bile iktidarın doğru ve uygun bir karar alamadığının kanıtıydı. Çünkü bir ekonomik program doğal üretim ve doğru yönetim dengesine dayanmıyorsa düşüş ve çöküş kaçınılmazdı.

Recep T. Erdoğan’ın BÂTIL (Yanlış ve Haksız) ekonomik modelinden fayda ummak; bütün bunların hayırlı ve yararlı sonuçlar doğuracağını sanmak, inanç esaslarımıza (İslam itikadımıza ve NASS’a) da aykırıydı. Çünkü her alanda, daha ucuz girdili, kaliteli ve yeterli ÜRETİM yerine, FAİZ’li kredi uygulaması ve DIŞ BORÇ kolaycılığı ile; kumar, fuhuş ve lüks tüketim yozlaşması ile, onurlu ve huzurlu bir noktaya ulaşılacağının umulması, dolaylı olarak Kur’an’ın ve Resulüllah’ın yalanlanması anlamını taşırdı.

Merkez Bankası’nın ilan ettiği faiz oranının üstündeki kur artışından doğacak farkı bundan böyle devlet karşılayacaktı… Faiz yine sömürü aracı olmaya devam edecek, lakin bankada yatan TL mevduatlar, olur ya TL’nin değerinde aşınma yaşanırsa, ilan edilen faizin üzerinde bir getiriye kavuşacaktı… Kura dayalı benzer bir uygulama ihracatçılar için de söz konusu olacaktı… Bu müjdelerden en fazla sevinenler hiç kuşkusuz bankalardı. Şundan dolayı: Dolara kaçan mevduat bu yolla TL’ye dönerse, bankalar; müşterilerine Merkez Bankası’nın ilan ettiği oranda bir faiz sağlamakla kalacak, buna karşılık ekonominin çok sayıdaki değişkenleri yüzünden kur faizin üstünde seyrederse, kendilerinden kredi almış olanlara reel faiz uygulanacaktı. Arada mevduat sahiplerinin TL hesapları aleyhine oluşacak farkı ise bankalar değil devlet -yani vatandaşlar- ödemiş olacaktı. Yani vatandaşın kesesinden bankalar ve fırsatçılar kârlı çıkacak, milyarlarına yeni milyarlar katacaklardı.

Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan, kabine toplantısı sonrası Türk Lirası mevduatları için yeni düzenlemeleri açıklamıştı. Erdoğan’ın: “Kur getirisi mevduat kazancının altında kalırsa, aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek” sözlerinden sonra dolar ve euro kurunda düşüş başlamıştı. Korona virüsten hayatını kaybeden Prof. Dr. Haydar Baş’ın oğlu Hüseyin Baş, dolar kurunun düşmesi hakkında çarpıcı bir iddia ortaya atmıştı. Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Piyasaya yerli biri tarafından en az 40 milyar dolar döviz sürüldü. Gerisi hikâye.” diyen Baş, paylaşımının devamında kamuoyuna:

“- Kim bu kadar dövizin sahibi?

– Bu zamana kadar neredeydi?

– Bu kadar parayı nasıl elde etmişti?

– Parasını ne zaman geri çekecekti?

– Parayı neyin hazırlığı için piyasaya sürmüşlerdi?” sorularını yöneltmiş durumdaydı.

Swap Anlaşması Ne Olmaktaydı?

 

..

 

makalenin tamamı için tıklayınız…

BENZER İÇERİKLER

Size daha iyi hizmet sunabilmek için çerezleri kullanıyoruz. KABUL ET Detaylı Bilgi