Dünyanın Fikri Değişimi Türkiye’den
FİİLİ DEĞİŞİMİ İSE FİLİSTİN’DEN BAŞLAMIŞTIR!
Hamas güçleri İsrail’e ait sınır kapısına el koymuşlardı!
Hamas, 7 Ekim 2023 tarihinde silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından başlatılan “Aksa Tufanı” operasyonu kapsamında Gazze Şeridi’nin güneydoğusundaki İsrail’e ait Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı ile çevresindeki askeri noktanın ele geçirildiğini açıklamıştı. Ebu Salim Sınır Kapısı ile çevresindeki askeri noktanın İzzeddin el-Kassam Tugayları mensuplarınca ele geçirilmesine ilişkin görüntüler paylaşılmıştı. Bu görüntülerden, İzzeddin el-Kassam Tugayları’na bağlı unsurların motosikletlerle Kerem Ebu Salim’e baskın yaptıkları ve çok sayıda İsrail askerlerinin etkisiz bırakıldığı anlaşılmaktaydı.
Ayrıca görüntülerden tamamen askeri kıyafetli Kassam mensuplarının, söz konusu alanda İsrail askerleriyle çatışmalar yaşadıkları ve daha sonra alana tamamen hakim oldukları ortaya çıkmıştı. İsrail Kamu Yayın Kuruluşunun (KAN) haberinde de, Gazze’den İsrail bölgelerine sızan silahlı bir grubun, Sderot kentinde bir polis merkezini ele geçip bölgeyi kuşattıklarını, İsrail ordusunun silahlı gruplarla çatışmaya mecbur kaldığını doğrulamıştı.
İsrail’e yönelik en büyük ve Siyonistler açısından en ürkütücü saldırılar yaşanmaktaydı ve İsrail tek kelime ile şaşkınlığa uğramıştı.
Bu onurlu saldırılarda en az 900 İsraillinin öldüğü ve binlerce yaralının bulunduğu yazılıp konuşulmaktaydı. Ayrıca binlerce de kayıp vardı. MOSSAD ve İsrail askeri istihbaratının, bu planlı ve şaşırtıcı saldırı hazırlıklarından haberleri bile olmamıştı? Siyonist Netanyahu ise İsrail’in fiili bir savaş konumunda olduğunu açıklamıştı. Hamas’ın bu hücumu üzerine masum Filistin halkına saldırmak için fırsat ve bahane kollayan Siyonist İsrail’in acımasız ve orantısız karşı saldırıları sonucu yüzlerce (şimdilik 500) sivil ve masum Müslümanın şehit edildiği ve yine binlerce Filistinlinin yaralandığı haberleri yayınlanmaktaydı. Ve TV görüntülerinden anlaşıldığına göre GAZZE bütünüyle bir saldırı altındaydı ve korkunç bir imha planı uygulanmaktaydı…
Hatırlayınız; Amerikan istihbaratının çok özel raporuna göre, “2024 haritasında İsrail’in bulunmayacağını ön görmesi” hangi korkulara dayanmaktaydı?
İsrail’i kızdıracak, (2012) ABD istihbarat raporu yayınlanmıştı. 2024 planında, Ortadoğu’da İsrail yer almamış, yani o tarihten önce yıkılacağı uyarısı yapılmıştı. 16 istihbarat örgütünden oluşan ABD istihbarat topluluğu tarafından, o yılın başında “İsrail sonrası Orta Doğu’ya Hazırlık” başlıklı bir rapor hazırlandığı ortaya çıkıyordu. Siyasi analizci Kevin Baret İstihbarat Topluluğu raporunun, Çin’in yükselişi koşullarında, “ABD’nin artık İsrail’i desteklemeyi sürdürecek askeri ve ekonomik kaynakları olamayacağı” sonucuna vardığını aktarmıştı. Baret’e göre rapor, “ABD’nin kendi ulusal çıkarlarının peşinden gitmesini ve İsrail’in fişini çekmesini” gerekli kılmaktaydı.
The New York Post tarafından, “harfi harfine” alıntılanan, Kissinger’in; “10 küsur yıl içinde artık İsrail olmayacak…” sözü, gizemli bir gerçeği yansıtıyordu. Kissinger, “İsrail’in tehlikede olduğunu, fazladan trilyonlarca dolar harcayıp düşmanlarını ABD ordumuzla ezersek bile, İsrail’in kurtulabileceğini de söyleyemiyordu. Netanyahu’nun eski dostu Mitt Romney’i seçersek, İsrail’in bir şekilde kurtulabileceğini de anlatmıyordu. İran’ı bombalarsak, İsrail var olmaya devam edebilir de demiyordu. Kısaca, hiçbir çıkış yolu da öneremiyordu. Basitçe ve çaresizce, şu gerçeği belirtiyor ve “2024’te, İsrail artık olmayacak” demeye getiriyordu.[1] Acaba hangi Ayet ve Hadislerin müjdesinden ve hangi âlimlerin haberinden yola çıkılarak bu sonuca varılmıştı? Siyonist ve emperyalist stratejistlerin bu derin kuşkularının ve çetin korkularının altında neler yatmaktaydı?
Buna göre AKP’nin de İsrail’in de artık art arda çöküşü yaklaşmaktaydı. Tekrar Cumhurbaşkanı olunca kurtulacağını sananlar da aldanmaktaydı!
İşte Hamas’ın başlattığı ve Siyonist zalimlerin aklını başından aldığı bu kutlu harekât, inşallah İsrail’in sonunu hazırlayacaktı…
Evet Aziz Erbakan Hocamız, insanlığın ve özellikle Müslümanların en önemli ve öncelikli ihtiyacı olan ADİL DÜZEN VE YENİ BİR DÜNYA değişiminin fikri temellerini ve ilmi projelerini hazırladı… Milli Çözüm ise bu kutlu plan ve programlara sahip çıkıp olgunlaştırma ve dünyadaki seçkin bilim ve devlet adamlarına ulaştırma amacına yoğunlaştı ve Allah’ın izniyle şuur konusunda önemli yollar alındı… Şimdi Filistin’de Hamas’ın başlattığı bu cesur ve onurlu cihat ise, dünyanın hayırlı yönde dönüşümünün ve Siyonist İsrail’in fiili çöküşünün başlangıcıydı…
Siyonizm’in uşakları ve Haçlı gâvurları, ABD ve AB ülkeleri Hamas’ı kınarken, İsrail’e destek mesajları yayımlamışlardı. Brezilya ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağıracağını açıklamıştı. Hamas Kassam Tugayları 7 Ekim 2023’te İsrail’e “Aksa Tufanı” isimli kapsamlı bir operasyon başlattığını duyurmuşlardı. Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken silahlı gruplar da bölgedeki yerleşim yerlerine sızmışlardı. “Aksa Tufanı” operasyonu üzerine İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı. Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan ise, AKP 4. Olağanüstü Büyük Kongresi’ndeki konuşmasında, İsrail ve Filistin taraflarına itidalli davranma çağrısı yaparak, “Türkiye olarak bu sabah İsrail’de meydana gelen hadiseler ışığında tüm tarafları itidalle hareket etmeye, gerilimi daha da tırmandıracak fevri adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz.” şeklinde yavan bir açıklama yapmıştı.
Sn. Erdoğan, sanki iki eşit güçten bahsediyor gibi konuşmuşlardı. Sanki Filistin’le İsrail aynı ölçüde haklı veya haksızlardı. Sanki, Siyonist ve terörist İsrail zorla gelip Filistin topraklarını işgal altına almamışlar ve kurulduğundan beri gasp ettikleri topraklarını 50 kat arttırmamışlardı… Sanki İsrail yıllardır uyguladığı zulüm ve katliamlarla Filistin halkını sürekli kışkırtmamış ve canlarından bıktırmamıştı!.. Ve bu duyarsız ve tutarsız tavırla, her iki tarafa da itidal çağrısında bulunmuşlardı!
Ey, Büyük İsrail amacına tezgâhlanan Arap Baharı safsatasıyla Suriye’ye ve Esed’e, ABD’nin safında savaş açan Kahraman!..
Ey, aynı şeytani tezgâh kapsamında, en büyük suçu Filistinlilere yardım etmek ve onları eğitmek olan Kaddafi’ye yönelik, Libya’yı dağıtma operasyonlarında Haçlı Batı’nın yanında yer alıp, üstelik İzmir’i saldırı üssü olarak kullandıran Dünya Lideri(!) Sn. Erdoğan!..
Şimdi İsrail’in Filistin halkına yönelik bu soykırım saldırılarına karşı, öyle “ortada tarafsız…” falan değil, açıkça safını ve tavrını bugün ortaya koyamazsan, neye yararsın?
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, ABD’nin Hamas’ın İsrailli sivillere yönelik saldırılarını “kesin bir dille kınadığını” ve İsrail hükümeti ve halkının yanında olduğunu vurgulamıştı. Sözcü, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın İsrailli mevkidaşı Tzachi Hanegbi ile görüştüğünü ve yakın temas halinde kalacağını aktarmıştı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise, “ABD, Hamas’ın İsrail’e yönelik korkunç saldırıları tartışmasız bir biçimde kınamaktadır. İsrailli ortaklarımızla yakın temasta olmayı sürdüreceğiz. ABD, İsrail’in kendini savunma hakkını destekliyor. İsrail hükümeti ve halkı ile dayanışma içerisindeyiz.” diyerek gavurluklarını ortaya koymuşlardı.
…
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ..