DİN KAYGUSUNDAN KİN KAVGASINA!
45 sene kadar önce Van Erciş Kadirasker’de bir yandan öğretmenlik yaptığımız, bir yandan da Molla Nurettin Hoca’nın medresesinden yararlanmaya çalıştığımız yıllarda, hoşsohbet yaşlılardan şöyle bir hadise dinlemiştik. Yirmi otuz köye hükmeden; karakol, kaymakam ve mahkemelerde de sözü geçen iki aşiret reisi ağa, çevre sakinlerine ve köylülere her türlü zulüm ve hakareti yapmak ve derebeylik oluşturmak üzere ittifak ediyor. Aciz ve çaresiz köylüler, bütün çaba ve çırpınışları sonuçsuz kalınca, mecburen teslim oluyor ve kara kara düşünmeye başlıyor. “Ancak bunlar eceli gelip ölürse, belki huzura kavuşuruz!” diye beklerken, bir gün birlikte ava çıkan bu iki zalim ağa, vurdukları tavşanı hangisinin tazısı yakaladı? Konusunda tartışıp ellerindeki filintaları (uzun menzilli ve çok etkili eski İngiliz tüfekleri) birbirine doğrultup aynı anda ateşlemeleri sonucu oracıkta can veriyor. Bunun üzerine, bölge halkı sevinçle şükürler edip kurbanlar kesiyor. O sırada safdil birisinin şu sözleri herkesi güldürüp düşündürüyor ve darbı mesel gibi hala konuşuluyor: “Yahu bizim seydalar (Hocalar) “Allah çok akıllıdır” diyordu, ama biz bu kadarını düşünemiyorduk. Şu iki baş edilmez ağayı, biri birinin kurşunuyla ortadan kaldıran ve bizleri huzura kavuşturan Allah’ın aklı da, intikam alışı da mükemmelmiş!”
Cemaatle Hükümet arasındaki “imkân, imtiyaz ve iktidar kavgasını”, ve değil muhterem ve muttaki bir ilim ve hikmet erbabına, dürüst ve dengeli bir devlet adamına; hatta sokak çocuklarına ve köprü altı edebiyatına bile yakışmayan sataşmalarını görünce bu fıkrayı hatırlamıştık. Böylece, Milli Çözüm Dergisi olarak, hem Fetullah Cemaati hem de Erdoğan Hükümeti hakkındaki tespit ve tenkitlerimizde ne denli haklı ve isabetli olduğumuz da ortaya çıkmıştı.
..
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ…